@ikarus 'u arayıp aldığım kürdan kutusunu 20 mandala satarım. İçi doludur.

bugün kitap fuarına gittik. bir yazara rastladık, kitaplarına baktık. sonra orda iki tane lise öğrencisi vardı. ayak üstü konuştuk yazarla, bu arkadaşlar yazarla konuşmaya gelmişler, bizimde resim okuduğumu öğrenince edebiyat, şiir, resim ilgili olduklarından bizim yanımıza gelip kendi yazdıkları şiir kitabını hediye etmek istediler. ayak üstü konuştuk, meğer çocuklar 5 - 6 kişilik arkadaş grubu imiş birlikte şiir yazıp bunu kitap haline getirmişler. fuarda vakit olmamıştı, fuardan sonra bakayım dedim.o kadar mükemmel yazılmış ki emek göstermişler, özenmişler ve çok yeteneklilerdi. bunu faaliyete geçirmeye çalışıp uğraşmaları ne kadar güzel birşey o kadar taktir ettim ki.çok güzel değil mi? geleceğin çocuklarından çokta ümidi kesmemek lazımmış.

geçen bi arkadaşım bana sordu ben de size sorayım bi kişi ile tanışıp konuşuyorsunuz yardım ediyorsunuz derslerinde vs amaç da yok menfaat yok yani daha sonra bu kişi size cevap vermemeye başlıyor hatta engelliyor neden olabilir? ergenlikten kurtulamama ya da yorumlariniz nelerdir karşıdaki şahıs karşı cins. ben buna kullanıp işi bitince atmak derdim siz ne dersiniz?

merhaba arkadaşlar,
samsun'da 2015 yılından bu yana yürüttüğümüz farkındalık çalışmaları ile sağır camiasını farklı bir noktaya taşıdık. bu çalışmaların en önemli aktörlerinden olan gönüllülerimiz de her defasında dur durak bilmeden herkese sesimizi duyurmak adına bize destek oldular. üyelerimiz, sporcularımız, gonullulerimiz yani bütün bileşenlerimiz ile türkiye'de sağır camiasina hizmet etmiş ve edecek olan birçok proje ortaya çıkardık. bu süreç içerisinde gerek ulusaldan gerekse yerelden aldığımız olumlu dönüşler gösterdi ki atakumduyuyor yerel olmaktan çıkıp ulusal camiada kabul gören işler üreten ayni zamanda ulusal camiada da yön belirleyen bir sivil toplum kuruluşu halini almıştır. ürettiğimiz projeler ile bir çok ilki sağır camiasinin hizmetine sunmanın gururunu yaşamakla beraber bugün ise bu tecrubeyi, kazanimlari ve heyecani çok farklı bir noktaya taşımak istiyoruz. gönüllü yapilanmamizi daha etkin hale getirebilmek adina omü'de faaliyet gosterecek olan omü engel tanımayanlar topluluğu'nun çalışmalarını baslatmis bulunmaktayız. bu süreçte bizimle beraber engelleri aşacak hatta bununla yetinmeyip engelleri ortadan kaldıracak kardeşlerimize kapımız sonuna kadar açıktır.

bu sürecin içerisinde olmaya sen de hazır mısın? :)

saygılarımizla

akşam 10'da uyuyakalıp bu saatte uyandım. bu derbi heyecanı uyku düzenimi bile bozdu #FAA #BuguenGuenlerdenGALATASARAY

tudor ve yönetim İstifaaaaaa !!!!

inne eşedden nase azben yevmil kıyameti alimun lem yenfahullahi bihi ilmihi (muhakkak ki kıyamet gününde insanların azab cihetinden en şiddetlisi hz.allahu tealanın ilim ile menfaatlendirmediği alimlerdir) hadis-i şerif

tudor İstİfaaa !!

eveet ‘kadına şiddete hayır’ günü. peki insan neden şiddet uyguluyor. kendini yetersiz gördüğünden. kendini ispata bi yerden güç gösterisine girmeye çalışıyor. sadece kadına da değil. her şeye şiddet uygulanıyor. sokakta adam en küçük bi şey söylüyor vur, çocuk yaramazlık yapmış vur, kedi tırmaladı vur, vur vur vur. başka bi şey yapamıyor çünkü. ya kendisini konuşarak, zihinsel faaliyetlerini ortaya koyarak anlatamıyor ve karşıdakine dinletemiyor ondan ya da karşıdaki mikrop insanın tekiyse dahi kendisinde susacak sabredecek erdem yok. yani bi insan şiddet uyguluyorsa ya zekası yetersizdir , ya da sabır gibi erdemlerden yoksun ahlaksız biridir. yetersizdir benim gözümde. acizdir.vicdansızdır. saygıyı haketmeyendir. umarım insanlarımız ilkel benliklerinden çıkar da kalplerine biraz sevgi koyabilirler 🙏🏻

dün 1 saatlik uykuyla gün boyu flakke yutmuş gibi gezdim ona rağmen bu gece yine doğru düzgün uyuyamadım çünkü içim rahat etmiyor fener'e... :) #FAA

çocukluğumu özlüyorum.herkese sadece güvenebilmeyi.sonra o zamanki gibi cesur olabilmeyi.menfaat nedir öğrenmemiş, hiç görmemiş olmayı.her şeyden keyif almayı.tüm sevdiklerimle o zaman ki gibi yanlarında, hep birlik içinde olmayı özlüyorum işte.özlüyorum sadece ve çaresizce.

eskiden burada itirafcilar olurdu ya.nerde o tayfaaa

evin bütün odalarının açıldığı bir koridor var. bütün kapıları açıyorsun sonra odalarda ki pencereleri... koridorun bir noktası sonbahar serinliği yaşıyor resmen. yok böyle esinti yok böyle güzellik. sıcaklar geçene kadar bütün yaşamsal faaliyetimi o noktada gerçekleştire bilirim allahım. 😥😥😥

vay be bir kaç gün sonra 20 yaşına basacağım. hiç böyle sanmazdım. pek değişiklik olmuyormuş yani. neyse belki de doğum günümde olacaktır her şey. böyle belki bulutlar pamuk şeker olur. lolipop ağaçlar olur. bilmem belki de kanatlarım felan çıkar. belki gönlümün istediği yere uçar giderim. olmaz mı hı? böyle kanatlanırdım evime bazense gezerdim gönlümce. belki de bir iyilik tozu verirlerdi. bende onu pamuk şekerden olan bulutları aşıp daha yükselip serpi verirdim. tüm dünya barış içinde olurdu. zengin fakir olmazdı. herkes kimin neyi yoksa menfaat gütmeden verirlerdi. bunu verirken kocaman gülümserlerdi. toprak mı yok mutlu mesut herkes kendine yetesilik yaşardı. belki bir bakmışız egzoz dumanı atan araçlar yerine herkes uçuşurdu göklerde. sevgimiz öyle artmış ki yerimizde duramaz olurmuşuz. samimi ve gerçek olurmuş bütün bunlar. para felan kalkarmış ve gülücükler yerini alırmış.
çok mu şey istedim. böyle bir doğum günü yaşayamazmıyım. bence yirmi yaş çok ilginç. yani yirmi yaşıma basıyorsam bunlarda olabilir.😃😏

yarın mezun oluyorum. evet 4 yıllık üniversite hayatıma yarın atacağım kep ile veda edeceğim. uzun uzadıya şeyler yazmak istemiyorum. çok şeyler yaşadım çok şeyler gördüm. üniversite de çok sağlam dostluklar olduğu gibi çok sağlam g*tlüklerde oluyor. burda kalanlara, yeni başlayanlara, önümüzde ki dönem yeni başlayacak olanlara tek tavsiyem nerden gelirseniz gelin, kim olursanız olun, dininiz, diliniz ne olursa olsun insan olmayı öğrenin. çünkü bu ülke yeterince şucu bucu kavgası yaşadı, yaşıyor. bu güzel ülkenin, türkiyeci gençlere ihtiyacı var. ayrım yapmadan, ezmeden, hor görmeden tüm herkesi kardeş olarak görüp ülke menfaatlerine hizmet edecek gençlere ihtiyacımız var. başka bir tavsiyem yok kimseye sadece ülkenizi sevin, okulunuzu sevin, kendinizi sevin gerisi zaten gelir.

şu hayatı tamamen menfaat üstüne yaşayan insanlar var 😏 bu kadar insanın arasında bi iki iyi insan kaldık. .

hayatımın her döneminde birçok insanla karşılaştım ama en tahammül edemediğim insan tipi istediğini alamayınca çirkinleşendir. İnsanların bu kadar menfaat peşinde koşmasını anlamıyorum. bu kadar basit olmak gerçekten hiç mi dokunmuyor? nasıl kondurabiliyorlar kendilerine? şöyle bir dönüp bakıyorum da hiçbir zaman insanlığı güçlü bir insana rastlamamışım. bende soğukturum ama düşmanımda olsa canının yandığını bileyim hiç düşünmeden yardıma koşarım buna rağmen biz düşünce dost bildiklerimiz bile vuruyor ya gelde üzülme. her şey çıkarları bitene kadar. allah güzel insanlarla karşılaştırsın en azından bundan sonra...

her şeyi bi kenara bırakalım da, olmuyor. kimse onun gibi gülemiyor mesela. omzuma yattığında gözlerini kısıp bakamıyor kimse öyle. kimse saçını okşarken kedi gibi de sokulmuyor koynuma. güçlü ve dik duramıyor kimse yanımda. kimse dudakla yanağın birleştiği yeri öyle güzel öpemiyor ki. kimse özletmiyor kendini bu kadar güzel. kimse erkek adam ağlar mıymış hiç tezini çürütemiyor bu kadar güzel. kimse ismi alakasız, herhangi bir yerde geçince kalbi bu denli sıkıştıramıyor da. kışın kumdan kaleleri, şubatın çilek ağaçları, yaz ortasında turunçgiller, ortadoğunun çocukları, yetimlerin gülüşleri, öksüzlerin üvey anneleri. sahte mutluluklar, ruhsuz sevişmeler vesaire. kimse sen olamıyor, sen kimse olamıyorsun. bakmıyorlar senin gibi gözlerimin içine, akmıyorlar senin gibi yüreğime. sarmıyorlar bedenimi minik elleriyle. utanmıyorlar öperken, yalan konuşurken yüzleri de kızarmıyor, oyunlar oynanıyor. içimde sensizliğin koca boşluğu, yüzümde çaresiz sırıtığı, boş hayaller, boş ilişkiler, menfaatler, seviyesiz seviyeler. sensiz hediyeler. olmuyor, yine yalnızım. kaçıncı beden senden sonra? kaçıncı ayrılık? kaçıncı veda. sevemiyorum kimsenin yüzünü seninki gibi, düşünmüyorum, aramıyorum. cüzdanımda hâlâ o vesikalığın. atamıyorum. karadenizde zılgıt sensizlik, güneydoğuda tulum. rakısız bırakmak gibi trakya'yı, her yanım zulüm. gel, gel nolur, lütfen gel diyemem sana. ama içimde pişmanlığın senaryosu, sensizliğin cilt cilt romanları, acının galası var. olmuyor, yenildim. sana değil ama sensizliğe yenildim. ''muhtemel son çırpınışlar''

bir konuda size danışmak istiyorum ahali(anonim yazma sebebim ileride bir vesileyle açığa çıkarsak arkadaşlarım görüp üzülmesin yoksa sizden bir şey saklamam biliyorsunuz:d)
şimdi benim 3 senedir yapışık ikiz misali takıldığım dostlarım var. bunlarla yaklaşık 4 aydır kendi çapımızda bir faaliyet geliştirdik.sayımız biraz fazla 5 kişiden fazlayız diyeyim fazla detay vermek istemem belli olmaz burada takılan olabilir. faaliyetten ayrılmak ve arkadaşlığımı sürdürmek istiyorum ama havlu attığımda aramızın bozulacağını da düşünüyorum çünkü mazeret olarak aralarından birisinin yöntemini gerekçe göstereceğim ama bu adam zaten olayı kurgulayan kişi yöntemin değişmesini istemek biraz zor. ne yapsam kafam biraz karışık...

bugün yeşilyurtta turuncu montlu bir çocuk vardı çılgınlar gibi aradım peşinden faalanda gittim ama çok gidemedim çok üzülüyorum