nar
kedim benim uydum .. hobi olarak beni takip ediyor sanmıştım ama aslında baya bana ait bir uyduymuş aslında.. o olmayınca ben daha karanlık daha soğuk daha kontrolden çıkmış bir nar oluyormuşum meğer. ah pofuduğum eksik olma yörüngemden e mi 🥹
malifalitiko
hayatımda kendimle gurur duyduğum meziyetlerimden birisi :
ceza'nın "rapstar" parçasını başından sonuna kadar ezbere söyleyebilmek. sözlerini şuraya bırakayım ;

hala meclisim ala
ben bulamıyorum hiç mana
ala olan bu rap'tir
bu duyduğun rap'te tektir
anlamadıysan yuh sana
bu sesle bence git ve top sektir
mecazi anlamlar kötektir
namı diğer ben ceza
*******
türk lokumundan yer misin?
bu rapstar'ın derbisi
ve de hiç kan akıtmaz mermisi
beni görebilecek misin abisi?
herkes piyasada, bir ben eksik
bir popstardan da neyim eksik?
sizi bilmem, bence fazlam akıldır
haydi kalk da bak lan, nerede kaldı bak nam?
şöhret ve şan dersi olmaz
sıra herkese gelecek gibi
önce mikrofonu tutmayı öğrenmeli, bunu bilmeli
herkes bir şey zannetmeli seni
beni deli gibi görebilir ama yenemezsin
bana geri dönebilir ama gidemezsin
ben pabuç bırakmam
eğer ben bir rapstar'sam
limuzin, bol para, süpermodeller
hem popüler, hem sansasyonel (hım) bence boşta kalsın (hım)
İyi ki bi' popstar olmadın
birdenbire kendini bozacaktın
İçki sınırsız etmiş arsız
bunu ben bilemem, sen bulacaksın
her biri, birbiri ardına hır gür, vır vır, her gün dayanamadım
eskiden erkekmiş tanıyamadım, siz bize getirin biz karalayalım
dikkat et bu rap'in faslı, mikrop kapma dilim paslı
bu patlak clublar beni kastı, bu çatlak seslere suikastti bu
********
hala meclisim ala
ben bulamıyorum hiç mana
ala olan bu rap'tir
bu duyduğun rap'te tektir
anlamadıysan yuh sana
bu sesle bence git ve top sektir
mecazi anlamlar kötektir
namı diğer ben ceza
********
benim üstüme gelmeyin artık
yeni bilim olacak hip hop
bunu görmezden geleceksen
eksenin etrafında dön sen
dengen bozulur sersem
yere serilecek her flow'unuz aynen yengen
televizyon-dizi karakterleri mi adam edecek bizleri?
roketle atmadılar beni, doğuştan bir yıldızdım
basamakları tek tek çıktım
umrumda değil ki star olmak
basın bak bu yeni basım
yeni bir nazım becerebilen çok yok
çok detone ve çok fazla cover var
sorsan işi bilen onlar
anırmakla rap ya da rock olmaz (ha)
yapılan hatalara hep bir ört pas
en korktuğumdu benim o üç faz
ve tek pasla yenebilen bir cambazdım
her yalana bak bu gönül inanmaz
Sanatçı
ömür boyu süren hasretler vardır. ne yaşarsa yaşasın, bir yanı eksik kalır insanın.
vackheriff
aradan çok zaman geçmiş, yolumu bi şekilde samsun'a düşürdüm. henüz atakum'a adım atamadım. bu kadar çok anıyla nasıl baş edeceğim bilmiyorum. yürüdüğüm yollar, ağladığım sahiller, bi sigara tellendirdiğim manzaralar ve hiç tükenmeyen insanlarım. elbet karşılaşırız bi köşede. selamı eksik etmeyin.
psikodok
ben mutlu oldum gençler. tam manasıyla, her şeyiyle... ne bir eksik ne bir fazla... tam kararında mutluyum ❤
ikizler
sanki bu gece tarihler 2020'nin sıradaki gününe değil de 11 ocak 2017 ye atmış gibi. sabahında gezgin efendiyle süren 40 km lik gel.git yolcuğum tamamlanmış. akşamına çay ocağında çaylar içilmiş, sonrasında balkonda kar maskesiyle kitap okunmuş, üşüyen vücudumu güzel bir duşla ısıttıktan sonra kahvemi yudumlarken karşı binadaki yeşil, aksa kömür yazısına bakarak müzik dinliyormuşum gibi. anda ise bazı şeyler hâlâ aynı bazıları ise eksik bazıları ise bambaşka. yatakta oturmak yerine, ben dünyadaki 1.yaşımı kutlarken onun ise mezardaki 23. yılını kutladığı dedemden kalma, restore ettiğim ahşap şezlongda oturuyorum. kahvem yok, hiç yok, buklesi dökülen uzun saçım yok... şarkılarım var, hâlâ aynılar. zaman geçti içine yenileri eklendi, bazıları çıktı. ama hâlâ kalp ritmime ayak uyduruyorlar. aksa kömür yazan duvardan sektirerek izlediğim karanlık gökyüzü yerine, karşı binanın çatısından sektirerek izlediğim gökyüzü var. aynı karanlık oda farklı bir ilde var. kitaplarım yanıbaşımda tüm ihtişamı ile var. varlıklar ve yokluklar. yazamadığımız eksik yazılar, okuyamayan eksik dostlar. ama anda tek bir cümle var. geçmiş hiçbir yere gitmez, sadece cee eee yapmak için yüzünü sizden gizlemiştir. mutlu geceler dostlarım...
ikarus✨
*y i l d i m
yapmam gereken o kadar çok şey varken hiçbir şey yapamama hastalığına yakalandım. sorumluluklarım adeta dağ gibi birikti ama nereden başlasam diğeri eksik kalıyor diye doğru düzgün yoluna da koyamıyorum hiçbir şeyi :((((
*y i l d i m
👑 Ef.
İlkokulda 5.sınıfın karne gününde okula fotoğraf makinası götürmüştüm. annem o kadar çok tembihledi ki bozma, kırma makinayı diye, foroğraf makinasını eline verip bizi çek diyebileceğim, bozmayacağına güveneceğim birini bulamadım. tüm sınıfı çektim ama bilin fotoğraflarda kim eksik.
gollumneco
meteoroloji tahminleri samsun için bu hafta sevgiliyle sahilde yürümelik bir hava gösteriyor. ama bilin bakalım ne eksik
dakoh
bence sözlük girdilerini editleyebilmeliyiz yani bir tanecik harfi eksik yazmışım moralim bozuldu bak şimdi :(
ikarus✨
bulunduğumuz ortamlarda çalışan insanlara bir "günaydın" ya da "kolay gelsin" demek çok zor olmasa gerek ki bu davranış bize 100 misli ile geri dönüyor çoğu zaman. başımdan geçen bir olayı kısaca anlatmak istiyorum.
kısa bir süre önce yaklaşık 1 hafta hastanede kalmak zorunda kalmıştım. bu süre zarfında hemşiresinden doktoruna, hasta bakıcısından temizlik personeline kadar o servisin tüm çalışanlarını gözlemleme fırsatım olmuştu. hemşireler ve doktorlar zaten işlerini iyi takip edip ilgili davranıyorlardı, ben de temizlik personellerini gözlemlemeye karar verdim. rutin temizlikleri sırasında hal hatır sordum, kolay gelsin dedim ve hani en basitinden sildiği yerlere daha kuruman basmadım. bunlar çok basit şeyler bakıldığı zaman. bir de bunların hiçbirini yapmayıp bu personellerin yüzüne bile bakmayan hasta yakınları vardı. İnanır mısınız ben sırf bu şekilde davrandım diye neredeyse 2-3 saatte bir çarşaflarımız değişiyordu,odamız gün içinde 2 defa siliniyordu, el dezenfektanımız daha bitmeden bile yenileniyordu, fazladan 2 yastık daha alabildik, gece üşüyünce battaniye bulabildik, çayımız kahvemiz eksik olmadı... tüm bunları sadece bir "kolay gelsin" ve "nasılsınız" ile yaptım. şimdi belki size bunlar zaten olması gereken, normal seylermis gibi gelebilir ama insan 1 hafta gibi bir süre hastanede kalınca bu anlattıklarım birer nimet sayılabilir. ya da ben uzun zamandır "insanlık namına" pek bir şey görmüyorum :)
çok uzattım. demem o ki hayat zaten yeterince zor, insanın mutsuz olması için bir çok neden var, bari biz birbirimize yardım edelim, iki güzel söz bir sıcak gülümseme ile birbirimizin hayatında fark yaratabiliriz. siz birine güleryüz gösterdiğinizde mutlaka bunun karşılığını alırsınız. tamam kabul ediyorum çok büyük mutluluklar değil bunlar ama hangimizin hayatında her gün mutluluktan ağlayacak derecede büyük mutluluklar yaşanıyor ki? böyle böyle küçük şeylerle en azından yarıştan kopmamış oluyoruz.
kısaca anlatıcam dedim olay nerelere geldi :)
vackheriff
az kaldı kaçıcam dağlara. yaylalarda kendimi tedavi edicem. ruhumu dinlendiricem. en güzel türküleri dinliycem. beni ayakta tutan bu. biraz huzur bulacağıma inanmak. bunca çaba, eziyet, bu kadar yorulmak. hepsi biraz yaşamak için. keşke, lütfen ve keşke mecbur olmasaydım yaşamak için hayatı kaçırmaya. çıkıcam yollara, asfalt böyle upuzun, yol kenarı ağaçları. gölgem önümde, yüküm sırtımda. gideceğim buralardan. ama unutmayacağım yolculuk yalnızca gitmek değil mutlaka dönmektir de. eksik gidip tamam döneceğim.
ikizler
mutlu geceler gençler. nasılsınız? ben yorgun ve musmutluyum. yaz okulundan sonraki bir aylık yatışımın ardından bu kadar hareket halinde olmak bana müstahaktır diye düşünüyorum. öncelikle üniversitemize yeni gelen kardeşlerimize hoş geldiniz diyorum. bu üniversitede ve platformda 5. yılına giren biri olarak benden büyükler de olsa ben de kendimi bir nebze olsun yaşlanmış hissettim bak şimdi. yaşlılık sohbetlerini bir tarafa bırakayım yahu. ben bir arkadaşımı daha evlendirdim bu sene. milletin arkadaşları mı yavaş yoksa benimkiler mi çok hızlı anlamıyorum. beraber finalleri, vizeleri çalıştığımız, oda komşum olan adamlar bir bir evleniyor. bu sefer de samsuna gelmeden önce düğün için ankaradaydım. sabah erken indim, hem rahat rahat düğüne katılırım hem de biraz gezerim ankarada diye. biraz bir camiye girdim uzanıp dinlendim. allahın evlerinin kimsesiz olduğumuz zamanlarda kimsemiz olması çok hoşuma gidiyor. ondan sonra bir kahvaltı yaptım. sonra anıtkabire gittim. anıtkabirin her yeri japon dolu. kendimi yabancı bir ülkeye gelmiş gibi hissettim. türkçe konuşan azdı. bu durum şaşırttı beni. türk milletinin atasını ziyaret için geç saatleri beklemesi tuhaf bence. atatürkü ziyaret ettikten sonra dedim ki kızılaya geçeyim. orada çok güzel kitapçılar var. daha önce bir defa gitmiştim. arkadaşlarım kollarımdan tutup çıkarmışlardı beni remzi kitapevinden biz buraya kitapçı gezmeye mi geldik diye. bu sefer de otobüse binip kızılaya geçecekken arkadaşlar aldı arabayla düğüne geçtik erkenden. düğünden sonra tekrar bindik arabalara ve indim samsuna. o kadar özlemişim ki bu şehri. artık memleketim burasıymış gibi. nasıl özlemeyeyim ki. aşık olduğum, gezgin gibi bir dosta sahip olduğum. denizinden ormanlarına, havasından yollarına kadar benim olan bir şehir. bu sene yeni bir yurtta kalıyorum ben. güzel sanatlar kampüsünde üniversitemiz bir erkek yurdu açmış. ben de tesadüf eseri fark ettim. yaz okulunda başvurmuştum ve bir arkadaşımla beraber çıktı. ben çok sevdim burayı. hem ilkadımdaki çay ocaklarıma yakın, hem üniversiteye yakın. her yer bir gezgin uzaklığında :) 3 gündür eşyalarımı taşımak, eksik olan şeyleri almak, okuldaki işlerimi halletmekle uğraştım. ve dün gece 3 aydan daha fazla zamandır kendisinden ayrı kaldığım yarimle buluştum. o kadar çok özlemişim ki onu. İnsanın birini özlemesi kadar güzel bir şey varsa özlediğine kavuşabilmesi. bunu nasıl kelimelere dökebilirim nasıl anlatabilirim bilmiyorum. sevdiğinizin gözlerini öylesine izleyebilmenin mutluluğunu başka ne verebilir ki şu dünyada. İnanın ki bilmiyorum. o anların her saniyesini romanlar dolusu yazmak isterdim. ama aşk insanda unutkanlığa yol açıyor. bildiğinizi de unutuyorsunuz bir tek o kalıyor geriye. güzel sevin, güzel sevilin dostlarım. hayat aşkla çok daha başka güzel. normalde 4-5 yazıya sığdıracağım şeyleri tek yazıya sığdırmaya çalıştım. çok da uzattım farkındayım. ne yapayım yahu. dostlarımla muhabbet etmeyi seviyorum. hem de en son yazısını uzunca bir zaman önce yazmış olan bir ikizler olarak biraz da hakkım var sanki. gecenize bir fotoğraf bırakarak iyi geceler diyeyim dostlarım. bu fotoğraftaki radyo yarimin bana dün gece hediye ettiği radyo. o kadar güzel bir şey ki. elektrikle ve şarjla çalışıyor. fm özelliğinin yanında usb, sd card ve aux bağlantılarını da desteklemesiyle müzik zevkini doruklara çıkarıyor. tam hayallerimdeki gibi bir radyo. ve hayallerimdeki radyonun hayallerimdeki aşkım tarafından bana hediye edilmesi de muhteşem bir şey. odamda tek olduğum an açıyorum dinliyorum radyomu. bir yere gittiğimde de götürebilirim. yarimin hayatımın her gecesinde olduğu günlerde onunla dinleriz saatlerce. muhteşem bir şey. diğeri de fotoğraf makinem. hareketli dünyadaki zamanı durdurma aletim. aynasız olmasından dolayı o da her yere gelebiliyor benle. bir sürü güzel fotoğraflar çekiyorum onunla. radyom, fotoğraf makinem ve gezginim. 3 dostum var artık benim. geceniz bu fotoğraf kadar güzel geçsin dostlarım... :)
Артем
olum söylemek istediğim çok şey var ama nasıl başlayacağım bilmiyorum.artık tanıyorsunuz beni garip karışık yazılar yazan artyomum ben 🙃beni azıcık sevin lan yolda falan görürseniz sevginizi eksik etmeyin benden biraz kamu spotu gibi oldu ama neyse shshahahshshsbsbs bugün yazı yazmayacağım bugün sizden birşey isteyeceğim vaktiniz varsa bu gönderinin altına beni bi kaç kelimeyle özetlesenize :d bunu istiyorum çünkü kendime minimum sansür uyguladığım tek alan burası,zaten açık biriyimdir ama bu kadar açık olunca acaba nasıl tanımlanılıyorum onu merak ettim tabi olm ona göre davranıcam sonra :d djsndsns az sinsi değilim yerim kendimi ben
ucuncunesilsaglikci
biri var. sevgili harbiyeli'm, mavilerin en güzeli. gelişi için gün sayıp, daha gitmeden eksik kalmaya başladığım. sarılmayı bıraktığım andan itibaren özlediğim. bir insan bir insana ancak bu kadar hasret kalabilir. ama şöyle de bir şey var:bir yıl kadar önce bu yıl bu kadar mutlu olacağımı hayal bile edemezdim. hele o'nunla olacağını söyleseler inanmazdım. ama oldu. o'nunlayım ve çok mutluyum, huzurluyum. yani diyeceğim o ki her zaman her şey için bir umut vardır, hiç olmayacak sandığınız şeyler bile bir bakmışsınız olmuş.
bu yazıyı da neden yazdığımı pek bilmiyorum aslında. sadece şey demek istiyorum:duyanlara duymayanlara soranlara sormayanlara ben onu sevİyorum çok 💙
Miraç Efe
vizeler yaklaşmış olabilir hatta ders notlarım da eksik olabilir ancak derste pubg oynamanın verdiği huzur paha biçilemez 👍🏿
yesvututuyeslife
görünce kıyamıyorsun... aman yarabbi nasıl güzel nasıl alımlı nasıl bakımlı nasıl şık dediğim kızlar oluyor hayatta... yani onlara kimsenin ulaşmaması lazım cinsinden... hatta en masum hallerini merak ediyorsun bi muhabbetine şahit oluyorum ya da ben muhabbet kurmak için bi konu açıyorum aman yarabbim eksik yapı diye buna derler kafa fos saman hala çocuk yani bazen diyorum ben mi olgunum yoksa bunlar mı saman iki lafı bi araya getirip bi yere bağlayamayan hiç olmayacak çözüm üreten arkadaşlarımız var bana öyle geliyor ki çirkin daha zeki baba 😂😂😂
iyikalplipsikopat
tukenen umutlar ve yozlasmanin esigi

belki duzelir diye umutla bekledim yazmadim yazmadim fakat..spor basta olmak uzere pek cok alanda kendimi gelistirmeyi ilerletmeyi dusundugum 45+ gun icimdeki alayci sesi hakli cikardi ve tembellikle yabanci dizilerle melankolik ruh haliyle gecti 45 gunde o kadar az disari ciktim o kadar yozlastim ki kimseyi istemiyorum etrafta.bunlarda yetmezmis gibi trk harcligim olan kredimin yarisini iddia kuponlarina harcadm ve kaybettim

bugun eski sanal bir arkadasmla konustum en son aylar once konusmustum kendisiyle.beni liseden beri tanir lisedeki hallerimi bilen tek tuk insanlardan biri.hayata karsi daima pozitif ama nefreti anlayamiyor.bazi dedikleri dogru olsada her seyin toz pembe olmaginu bilmiyor bende ona bunu soylemedim cehaletiyle mutlu kalsn diye.onlarfa dikeni yutmak ve o dikenleri zorla sana yutturanilari affetmek.hayur anlayamaz..

nefretimi sindiremiyordum ve artik nefret yerini vazgecise birakti ciddi psikojik yardim olmadan hatta belkide psikiyatrik tedavi olmadan iyilesmem mumkun degil.

kendimi kaldirmak hareket etmek istemiyorum hicbir seyi dusunmek istemiyorum hicbir sekilde bir otorite altina girmek istemiyorum baskilandigimda oyle nefretle ofkeyle doluyorum ki belkide bir gun cinnet gecirecek cinayet isleyecegim.ofke kontrolum yok izledigim film donuyor diye tabletin ekranini isirarak catlattim dokunmatiginu bozdum.hicbir sey olamayacagima artik emin olma noktasina geldim tum umutlarim sonmekte ve tum bunlara ragmen hayata karsi kahkaha atmaktayim.

bugun arkadasim seni ne mutlu edebilir diye sordu ve cevap veremedim.uzun zamandir sorgulamamistim bunu hatta dusunmemistim

hicbir sekikde tatmin olamiyorum icimi kemiren kederle karisik duygular var sanirim nefrete ve kine karsi hala vicdanim dayanmaya calisiyor.vicdanimi fakir yasli eli ayagi titreyen ve buna ragmen cabalayan calisan zavalli bir dedeye benzetiyorum.ona bosuna umut besledigini soyluyorum ama o hala cabaliyor.aslinda bu acidan annemede benziyor.2 adet asla basarili olamayacak ezik cocuklari icin babam gibi bir pislige umutla inancla katlanan sagligi hizla kotuye giden bizim icin cabalayan zavalli cahik anneme..

hayatla hic karsi karsiya gelmedim.hep rahatlik ve tembellikle yasadim ve psikolojim oyle coktu ki hayat gercek anlamda basladigi an pes edecegime eminim.belki uzayan okulumu bitirmem icin kredim kesildiginde ve calismak zorunda kaldigimda belki askerlikte belki oncesinde..

sorumluluklarimi insanlari hicbir seyi istemiyor hepsine hukmetmek istiyorum ama hepsinin karsisinda kendimi ezik aptal hisserittigimden tembellige ve kedere siginiyorum.bu durumsa bana ofkeden nefretten ve acidan baska bir sey vermiyor

hayatimin en guzel yillari curuyor vicdanim dahada zayifliyor duygularim dahada siliklesiyor ve nefretim ofkem hukmetme arzum dahada artiyor.vicdanimsa kotu sona engel olmak icin bana keder veriyor.hayir hayir bir turlu oturtamiyorum bir turlu olmuyor bir seyler yanlis bir seyler eksik

hicbir seyden tatmin olamiyorum nedir bu hayatin tatmin kaynagi.guc ve hukmetme istiyorum arzularimi tutkularimi istiyorum tum baskiladigim.yasayamadigim.her seyi doruklarda istiyorum intikam istiyorum ama bunlara ulastigimi hayal ettigimde bile bir seyler eksik kaliyor hep

hicbir savas insanin ic dunyasinda verdigi savas kadar zor ve aci verici olamaz
Hissiz
ne garip. önceden kendisi için endişelendimiz, huzuru mutluluğu yerinde mi bir sıkıntısı var mı diye takip ettiğimiz insanları acaba yaşattığını yaşıyor mu diye takip eder olduk. gerçekten garip. eskiden mutlu olmasını kendimden çok isterdim. o mutlu olsun da kiminle olursa olsun. ama şimdi tiksiniyorum kendisinden. böyle nefret eşliğinde. sürünsün. ne eksik ne fazla, yaşattığı hissettirdiği herşeyi yaşasın ve hissetsin. canı her yandığında aklına geleyim. ben o yaptıklarından sonra hiç mutlu olamadım o da olamasin. en sevdiğinden çeksin inşallah. şimdi benim bir insanın hayatının mahvolmasini istemem mi daha kötü yoksa bugüne kadar kimseyi isteyerek üzmemiş, kimseye bir fesatlığı dokunmamış birinin bu raddeye getirilmesi mi.

Selam Ziyaretçi

Gördüğüm kadarıyla henüz giriş yapmamışsın! Lütfen giriş yap, bekliyorum :)