renkpigmenti
bunca zaman sonra nasılsın diyebileceğim kişiler geliyor da aklıma, zamanında onlara gelmemişken şimdi bilinçaltımın ücra köşelerinden çıkarıp geçmişi, geçenleri, geçtiklerimi düşüncelerime bürümek olmaz değil mi? olmuyor da. şuan oluyor işte. ikiye on kala'yı dinliyorum da bilmiyorum. bazı aralıklarında takılacak yerleri kopmuş güneşlik gibi bir yanım diğer yanım ile eşitlenmiyor bir türlü. rahat bulup da oturduğun koltuğun bir süre sonra var olan tüm eklemlerini ağrıtması gibi garip bilinçaltıma yerleştirdiklerim.

Yorumlar

trollcuk
bir sonraki yazında cümlenin baş harflerini büyük yazmayı unutma. 😉