anonim
2015 ocak ayıydı tanışmıştık sonra sevgili olduk. o kadar güzeldi ki her şey birinden sabah günaydın mesajı almak gece iyi geceler dediği için huzurlu geçen gecelerin olması çok güzeldi ve en önemlisi de aynı kafa yapısında olup birbirimizi çok iyi anlamamız… kısa sürede birbirimiz çok ama çok sevdik… sevmiştik… akşamları dersim bitince sahile inerdik kayıkların orda yürürdük oturur denizi izlerdik camlar buğu yapınca cama adımızı yazar kalp içine alırdı bazen de adımızın harflerini karışık yazardı o arabadan inince yurda gidene kadar hep o yazdıklarına bakardım ertesi gün izi kalırdı genede silmezdim… sen kiminsin derdim babamın derdi ben hafif kızınca tabiî ki seninim derdi.. sınav zamanı olurdu sabah o girerdi ben beklerdim dışarıda sınavıma çalışırdım beklerken sonra ben sınava girince o beklerdi beni sonra yurtlarımıza gider yatana kadar çalışır sonra konuşur uyurduk.. bazen kızdırırdım yamuk kafalım derdim o da sinirlenirdi sinirlenince bile o kadar tatlıydı ki… daha sonra da hep kömüşüm derdim hatta telefonumda bile öyle kayıtlıydı.. bazen arkadaşıma giderdik dizine koyardım kafamı alırdım onun telefonu yeniydi oyun oynardım sonra kızardı bana benle ilgilenmiyon hep oyun oynuyom diye ve sonunda da tüm oyunları silmişti… bir gün sahildeyiz canım sıkıldı demişti sonra o 20 tl ben 20 tl verdim mazot alıp bafraya gidip gezip dolaşıp gelmiştik.. bi sabah aramıştı bi şey istemeye de utanıyo demişti bizim kızlar üniversitenin arkasında ki göle gittiler sen kızarsın diye ben sana sormadım ama çok güzelmiş şöyleymiş böyleymiş bi saat sonra o tarif ettiği yerdeydik çok beğendi öğleye kadar durduk sonra onun kız arkadaşlarını da almıştık mangal falan ortada sıçan oynamıştık o kadar güzeldi tabi sonra sık sık gitmeye başlamıştık oraya.. sınavlardan sonraydı sanırım sıkılmıştık napalım derken aklıma memleketim geldi amasya 50 tl o verdi 50 tl ben orda amcaoğlu evi bize bıraktı bi kaç gün gezdik dolandık bi dünya fotoğraf çekindik kafayı dinledik sonra gelmiştik. İlerde bir gün şu ana kadar benle en mutlu olduğun an hangisiydi diye sorunca amasya ya gidişimiz demişti neden diye sorunca sanki giderken evliymişiz gibi hissettim demişti yolda kola falan doldurup içirmişti bisküvi yedirmişti.. hep çiçek almamı isterdi üstü kapalı tabi söylerdi ima ederdi. doğum günü zamanı yaklaştı o kadar güzel bir plan yaptım ki çok paramda yok çok sevdiğim abi vardı nişanlısı ordudaydı mazotu o koydu yemek gerşey o karşıladı bende pasta falan aldım ama nişanlısını görmeye diye gidiyoz saat almıştım sabah güneş doğmadan gidip gül toplayıp yurtta dikenlerini soyup bantlamıştım o kadar güzel olmuştu ki sabah yurdun önünde elimde güllerle görünce sevinçten havalara uçmuştu.. bir de aşk tapusu hazırlamıştım kalın kağıda çıkarttım kurdale taktım çok güzel olmuştu yolda giderken torpidodan su istedim ordaydı aşk tapusu bu ne falan dedi aç bak dedim bir bakmış bir beğenmişti o anki mutluluğu paha biçilemez di.. uzatmayım fazla orda doğum gününü kutladık teleferiğe binmiştik çok güzel günlerdi.. ve bunun gibi o kadar güzel günlerimiz oldu ki sayfalarca belki abartmıyorum kitap yazılır zorlasam daha kastamonu maceramız var okulların bitmesine yakın aramızda yüzük takmıştık yüzüğü beğenmeye giderken orda seçerken ki mutluluğu boynuma sarılışı takarken çekindiğimiz fotoğraflar.. çok yakın akrabam kanser olup 1 ay sonra vefat ettiğinde destek oluşu vs. vs. sonra ne oldu okullarımız bitti geçen sene ve kısa süre sonra küçücük bir meseleden tartıştık ve telefonu kapattı sinirlenip duramadım tabi anında atladım arabaya 23 haziran günüydü akşam izmirden 6 ya doğru yola çıktım 1 dakika bile mola vermeden gece 3:00 03:15 gibi vardım ve ailemin haberi bile yok bucaya gezmeye gittim sanıyolardı neyse gece aradım gene kapalı abisini aradım derken iş babasına gitti babası geldi tartıştık falan babamı aradı konuştu ve ben geri yola çıktım akşam üstü izmire vardım tabi o yollar nasıl geçti nasıl geldim bana sorun tek başıma bursa taraflarında otobanda dinlenme yerine çektim arabayı mektuplar hediyeler fotoğraflar çerçeveler ne varsa yaktım üstüne de bir sigara yaktım sonra geldim tabi yolda kararı verdim hemen satıcam arabayı o kadar anımız varken binemezdim 24 akşamı eve geldim 25 sabahı 36 civarı piyasası olan aracı ilk arayana 32 ye verdim… sonra formasyona geldim aradı ağladı böyle olsun istemedim şöyle seviyom falan ama artık olmaz neyse arada bir arıyodu rüyamda gördüm hayatına biri girdimi diye merak ettim aradım falda sen çıktın bi şey bulup arıyordu aralık ayında tam 6 ay olmuştu hiç görmeyeli samsunda çalışıyodumda birden dedim gidicem sabah arkadaşın arabayla gittim eskileri yad ettim sabah erkenden çıkıp döndüm.. sonra mart ayı gibi aradı görmek istiyorum seni gelirmisin buraya dedi ama sevinçten uçuyorum inanamıyorum neyse gittim tabi allahtan otobüsle gittim de bu arabayı satmadım yoksa bunuda satardım.. gittim konuştuk falan barıştık akşam döndüm geri ve sadece 9 gün sonra arayıp babasının haberi olmadan konuştuğumuz için vicdan azabı çektiğini söyledi helalleştik ve ayrıldık.. halbuki beni annem gibi sevdiğini söylüyordu benim bildiğim anne çocuğunu bırakmaz.. ve hep sinirlenince derdi insan ailesi olarak gördüğüne küser darılır kızar ama ayrılmaz ayrılamaz… ama atalarımz demiş ya gelin ata binmiş ya nasip demiş aynen öyle nasipten öte köy yok hayırlısı böyleymiş… kısaca herkesin o hasretle beklediği aşkı biz dibine kadar yaşadık zamanı geldi çocuklaştık kim daha çok ağzını açabiliyo diye çocukça şeyler yaptık yeri geldi birbirimize destek oldyk yeri geldi kütüphanede saatlerce ders çalıştık yeri geldi kafamıza göre gezdik gençliğimizi yaşadık ama sonu iyi bitmedi.. ve son olarak sakın kimseyi her şeyinizle sevmeyin o gidince istediğiniz kadar arkadaşınız olsun 5 dk boşluğunuz olmasın genede eksiksiniz.. kalın sağlıcakla…

Yorumlar

anonim
emin ol bu özetin özetinin özeti...