renkpigmenti
her yazı itiraf niteliğinde olmaya da bilir diyoruz ve yazıyoruz.
bana da kutsal anlamlar yükleyebilirsiniz mesela. mesela, ben bir tanrı, ben bir gökyüzü. yağmurunuz... bazen sevdiğiniz bazen yerdiğiniz. ama öldürün. ölmek için can atan ama intiharın eşiğini bırakın kapısını çalmaya cesareti olmayan birisini öldürün.
'kalp hastaları acı çekmeyi sever.' diyorum sürekli. bedenin de birden çok acı çekerken etkenlerle gelen acıların ne denli acıtacağını düşünüyorlar ki? düşünüyorsalar da yanılgılar boğar bir gün düşünceleri. yap! dediklerinizi yaptım hep. itiraz ettiğim zamanlar da bile kendimi yaparken buldum. bazen kendi istediklerimi yapayım dedim. çok gördünüz. bana her şey çoktu zaten. varlığım çoktu benim. ben bi derin nefes istedim, siz bana derin deniz verdiniz. attınız, çekmediniz. öldürmeye çalıştınız. kaç canlıysam öl öl bitemedim ama. bir bitemedim. bazı günler öyle sözler ettiniz ki gözleri dolu güldüm sizlere. gülmekten doldu sandınız. zaten zahmete girip de kaslarımı oynatmaya bile tenezzül etmeyeceğim esprilerinize bile kahkahalar atardım önceden. konu sizdiniz ya. baba vardır, sevgisi kutsanmıştır belki ama kutsal olamaz işte. baba vardır, karşında bilmediğin bir dil olup anlamanı bekler. baba vardır, olmasaydı dersiniz. baba vardır, varlığıyla yetinip geri kalan her şeyi şeffaflaştırırsınız. ben de öyle yaptım işte. ama bazı aralıklar da yine olmadı yapmaya çalıştıklarım. 20 yıldır tek duyguma ortak olamamış ama tanıdığını iddia ediyordu işte. iddialar bende değerliydi. ona göre iddiaların yahut bize dair her şey kendisiydi. kendindeydi. ama sevgisi yağmurludur babaların. baba sıfatına girildiğinde böyle oluyor demek ki. demek ki duyarsızlıklar yerleşiyor düşüncelerinin içlerine.
bazı günler karşısına geçtim fotoğraftan ibaret olmadığına inandım. bazen doğru cümleler kuramadım. canım yandığında sustum kendimi bastırdım. sinirden hırsımdan kudurdum da yine sustum. ben kendimi bulamadım. sen buldun mu beni? sen kaç kez öldürdün baba? sayabildin mi? ben sayı özürlüydüm matematiğim yetmedi saymaya. topladım dertlerimi. sonra birileri geldi çarptı. kaç kat arttı bilemedim. boşuna arama sen de. sindiğim yerde görünmez olmuşum sanki bulunamıyorum. oysa, dört bilinmeyenli denklem de bile bir şekilde x bulunabiliyordu. çok da zor değildim halbuki. gerçi bulunmayı beklemedim doğrusu. yaşam'ın 'y'si oldum diğer harflerine varamadım.
gerçi, havuz problemi olsam içinde boğulurdum ben.

Yorumlar

tabuttarovasata
yalnız hastalığın için geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum,çok şii yapma sen,kafana takma,gerçekten. ;)