anonim
karar verdim,bu kızla konuşacaktım.sonuçta umut fakirin ekmeği ve ben yıllardır ekmek yiyordum;eh bu kadar ekmek de sağlığa zararlı.söyle eğlenceli bir yerlere davet etmeyi düşündüm ve ismail türüt'ün son konser biletlerini almaya koyuldum,sonuçda eğlencenin nirvanasıdır ismail türüt.baktım bilet kalmamış,karaborsadan iki katı fiyatına aldım.olsun değer sevdiceğime.bir kaç telefon görüşmesinden sonra nezih bir mekan'a davet etmeyi düşündün ve ortaklar kokoreç te bir masa ayarladım.cool görüneyim diye de buluşma saatinden on onbeş dakika sonra geldim.etkileyici bir giriş yapmak için önceden ayna karşısında çalıştığım cüneyt arkın'ın efsane clark'ını çektim,bunu da kadir inanır yürüyüşüyle tamamlayınca,ortaya marlon brando misali bir karizma çıktı.adımlarım büyüdü,hava karadı,insanlar kokoreçlerini bıkakıp susmaya başladı.yaklaştım,yaklaştım ve en ahmet kaya sesimle "merhaba,"diyecekken telefonumdan gelen barbie girl şarkısı olayın bütün ciddiyetini bozdu.buna rağmen yılmadım ve en ahmet kaya ses tonumu kullanarak yanına gidip"merhaba"dedim. cevap beklemeden oturdum masasına ve"hayatınında bir kez yaşayacağın bir eylenceye benimle gitmek istermisin?"diye sorum.en ayalcı tavrıyla cevapladı:"hadi ya neymiş eylence?hem sen ne beni niye çağırdın,niye buraya getirdin...?yine cool luğumdan ödün vermiyerek:"benim gibi adamları bilirsin;çöl için su,tabiat için toprak,insan için oksijen kadar gerekliyizdir.ama konu sensen her zaman vakit ayırırım bebeğim"diyemeden:"kes be!ne saçmalıyorsun,hayati bir mesele var,gel dedin geldim ne eylencesi bu şimdi!"diye hiddetlenip cevap bekleyince,ben de kim miyoner olmak isterin finaline gelmiş de bildiği yerden soru çıkmış gibi bir gülümseme ve özgüvenle cevapladım:"ismail türüt ama sevmem diyorsan,karaborsadan latif doğan da bulabilirii..."cümle mi bitirmeden kalkıp gitti.mesaj attım dönmedi,aradım dönmedi...ben münir özkul gibi uzun ömürlü bir aşk beklerken,yıllar önce ayrılan twix'in mucitlerinden de beter olduk.ama vazgeçmiş değilim..

Yorumlar

malifalitiko
kendin olmanı tavsiye ederdim de hikaye ütopik geldi. bu arada İsmail türüt fikrine bende katılıyorum