Gerekovic
bugün bazı şeylere erken başladım. örnek mi? geceleri dinlediğim müzikler. slow.. beni düşünmeye iten şarkılar. bugün niyeyse erken başladım. düşünmek istemediğimi düşünürken aslında düşündüğümü fark ettim. burada eskiyi görmek zor geliyor. eski eskide kaldı diyip geçiyorum fakat niyeyse sanki kalmamış gibi. benim açımdan değil. yokluyor gibi beni. anlayamadım. ya aslında gayet iyiyim :) yalan değil bu. sadece şarkılar alıp götürüyor beni. harektli ya da yavaş olması fark etmiyor. sözleri yetiyor aslında. başımda eski sevgili ya da yeni sevgili sorunları da yok. ama bazen acaba nerede hata yaptım da bu haldeyim diyorum kendime. bende nasıl bir sorun var da her gelen aynı şeyi istiyor diyorum. her kapımı çalan bbir arkadaşa bakıp çıkacakım der gibi diyorum.. a bir de beni niye ilişki danışmanı olarak görüyorlar? hayır yani şu güne kadarki hiçbir ilişkimde ben başarılı değildim ki şu anda bu haldeyim. yalnızım. bu haldeyim dediğime bakmayın. aslında halimden gayet memnunum ben. ama şu aralar insanlar beni yanlış tanıyor. beni de diğerleriyle bir tutuyorlar. onların yaşadıklarının sebebi ben değilim. ve benim de onlarla aynı olmam gerekmiyor. bu dünyada herkes bir tanedir. çift yaratılmıştır olayına pek inanmıyorum. yani aynı cinste iki aynı kişi yoktur bana göre. bu yüzden benim de diğerleri ile aynı olmam söz konusu değil pek. herkes aynı şeyi yaşatmayabilir birine. canı yanan faturayı başkasına da kesmemeli. bugüne kadar benim yaptığım da buydu aslında. bana yaşatılanların faturalarını hep başkasına kestim. sonunda da elimde yeni bir fatura kesmek kaldı. bu faturalar aslında başkalarına değil, faturanın kesilmesi gerekene ve bana kesilmeliydi. bir insan ne kadar şüpheci olursa o kadar da kafayı yeme noktasına çabuk ulaşır. çünkü kafasında bir sürü gereksiz senaryolar yazar.. ben böyleyim en azından. ve bu halimi kabullendim. kendimi frenliyorum artık. yalnız bir konuda hala şüphelerim var :) o şüphe konusunda bir şey yapmayı düşünmüyorum. yani saldım çayıra mevla'm kayıra diyip hayatıma bakıyorum. umursamazlık gibi bir huyum daha var benim. şüpheciliğimle çok kavga ederler. ve işin sonunda umursamazlık gelir ele geçirir beni. bu konuda da geldi. ben de hoşgeldin dedim. anlayacağınız umursamıyorum. çünkü benden değerli değil. şüphelendikçe kendimi yiyeceğime, umursamıyorum. çünkü biliyorum ki beni tatmin edecek cevaplar almayacağım ben gidip sorsam ya da cevaplar arasam. daha fazla kendi kendimi yemektense boşveriyorum. yalnız konudan konuya atladığımın farkındayım. aslında buraya ne yazacağımı bile bilmiyordum. akşam için yemek yaparken içini dök dedi içimden bir ses. sonra gidip buraya yazayım dedim. ama ne yazacağımı bilemedim... İçimden ne geçerse yazmaya başladım. sonuç ortada.. ne yazdığımı ben bile bilmiyorum. rahatlamaktan ziyade nefes almamı engelleyecek bir şey oturdu böyle içime. derin derin nefes alıp vermeye başladım ara ara. ama içimde bir yerlerde de canımın artık o kadar sıkkın olmadığını fark ettim. hala aklımda bir sürü soru işareti var. cevaplanmayı bekleyen birden çok soru var. ve benim onlara verecek bir cevabım yok.. ama bir ikisine cevap veriyorum ara ara. İçime doğru yolculuğa çıktım. yine bir içe dönüklüğüm olacak sanırım. arada sırada olur bazen. sonra geçer. ama geceleri... en korkutucu zamanlarım oluyor bazen. çünkü çok yoğun oluyor o sırada düşüncelerin baskını. şimdiden başladığına göre, bu gece nasıl geçecek bakalım.. off.. bu düzensiz yazıya bir son verme zamanım geldi sanırım. yoksa daha devam edeceğim bu gidişle birbirinden bağımsız ve anlaşılmayan sözlerime.. tek bir şey var kendime hatırlatmak istediğim:ben güçlüyüm.

Yorumlar

hindistanasigi
oy daglar buralar fenaa ayni durumdayim bende ya ve farkindaysaniz erkekler degilde biz kizlar olarak kafayi yemeye yer ariyoruz :d neyse anonim arkadas dogru demis bende oyle bi karar aldim ama seninde dedigin gibi bazen bi bakiyorum hic olmicak dusuncelerde buluyorum kendimi. karar verdigim gibi dusuncelerimde uysa buna cok iyi olucak :d