mavibayan
sizce aşk nedir ? hadi bakalım herkes'in aşk anlayışı neymiş merak ettim :) bence aşk bi anlık olan birsey sonra sevgiye dönüyor zaten:)

Yorumlar

Gerekovic
gelip geçici bir hevestir. İki taraf birbirini görür ve içlerinde bir istek oluşur. bu istek geçtikten sonra aşk da biter :d
filozof
turkuaz rengidir ask, nasil oldugunu nasil yapildigini bilmezsin ansizin olur
Gerekovic
mavibayan bak odin benden daha iyi açıklamış benim görüşümü :)
blablablaa
sevgiliye ulaşma istegidir ve tek gerçek aşk allah a olandir. dunyadakilerse fanidir, geçicidir ama eğer iki taraf ta birbirlerine kavusma isteği duyup kavusurlarsa ozaman aşk kaybolur. yerini sevgiye açar. allah hepimizi sevgiye kavuştursun
telliturna
aşk galatasaray'dır! 😂😍
dakoh
basit bi hoşlantının veya en siliğinden bir ilginin sanıldığıdır. bu duruma düşüp de aşığım deyip birileriyle büyük sorumluluklar isteyen yollara girilmeyesicedir. aşk, sonu küllere çıkan bir ateştir. sadece kendini değil, ona kananları da yakar kül eder ve bir anka kuşu olmak da herkesin harcı olamayacağı için nice güzel yürekliler en derin keder dehlizlerine hapsolmuştur.
syntaxerror
aşk diye bir şey yoktur. aşık olduğunu sanma vardır. odin'in de ifade ettiği gibi bilgiyi gelecek nesle aktarma, türünün devamlılığını sağlama böylece sonsuza dek yaşayacağını sanma iç güdüsünden ve hormon patlamasından başka bir şey değildir.
anonim
aşk bir sudur iç iç kudur
ceksiparov
up! up! up! aniden oluyor sanırsam ama takıntı mı sevgi mi aşk mı bunu anlamak için biraz beklemek gerekiyor sanırsam. çok tecrübesi olan bilir aslında ama gördüğünde şöyle bi afallaman lazım ki anlayabilesin ben buna aşığım diye? ama şu da var diyelim ki gel zaman git zaman sevgilin oldu o senin. bir gün durup ben bu herifin/hatunun neyine aşık olmuşum diye düşünmelisin bir cevap bulamadığında işte o zaman @onumarkamsobe'nin dediği gibi herşey hevesten ibaret.
mavibayan
herkes böyle diyor tamam da bu aşik olup leyla gibi ortada dolananlar kim :d
filmbizimisimiz
benim yazdigim cevap niye yayinlamadı
revoo
aşk turşu suyu gibidir icmeyenin agzıni sulandırır ,icenin midesini bulandırır :)
princepeacocks
buralarda cevabını bulamayacağın bir şeydir. efsaneye göre uzak bir diyarda tyrelk adında ulu bir kral varmış. bu krallığı meadiil hanedanına mensup krallar yönetiyormuş. etrafındaki krallıklardan çok daha üstün bir kültüre sahiplermiş. diğer krallıklar veya klanlar ateşe tapıp birbirlerini katlederken bu efsanevi krallık sanata, ilim ve doğa ile konuşmakla ünlenmişler. bu krallığın en parlak dönemini 3. prendeous zamanıymış. 3. prendeous krallığının sahip olduğu meziyetleri diğer krallıklardaki insanlarında faydalanabilmesi için diğer bir sahil krallığı olan haskel krallığının prensesi İnlid ile evlenmiş. bu evlilik huzurlu devam ederken efreal adında saçları altın rengi, porselen tenli bir kız çocukları dünyaya gelmiş. bu doğuma kral 3. prendeous malesef ki uzun süre sevinememiş çünkü sevgili eşi İnlid doğumdan kısa süre sonra hayata gözlerini kapamış. kral İnlid'in hatırasını kızında yaşatmış. kızını dünyadaki en değerli şey ilan edip kutsamış. gel zaman git zaman altın efreal serpilip dillere destan bir güzelliğe erişmiş. tüm dünyanın krallıkları, hanedanları prences efreal adındaki bu güzeller güzeli kızı görebilmek için tyrelk krallığına akın etmiş. ama kral kızını herşeyden sakınırmış. tyrelk krallığının doruk dönemine tüm dünya şaşkınlık ve kıskançlık içinde izlemekle yetinir olmuş. kral kızının mutluluğu için denizi gören ve başketin en yüksek yerine yıldızlar pınarı anlamı olan olderis adında ulu bir kule inşa ettirmiş. prenses huzur bulmak için bu kuleye sıkça tırmanır olmuş. prenses efreal açık denizde 3 direkli bir gemiyi izler bulmuş. geminin yelkenlerindeki renkler, bayraklar sanki onu diyarlara götüren gemiymişcesine etkilemiş. babasından zorla limana gitmek için izin istemiş. kralı kılık değiştirip hiçbir kimseyle konuşmamak şartıyla izin vermiş. prenses şehirde gezindiği, limandan denize bakabildiği için heyecandan o narin elleri titreyip masmavi gözlerinden yaşlar akmaya başlamış. o esnada o yelkenli uzak diyardan getirdiği türlü egzotik malları boşalmaya başlamış. makaranın ipi kopup dev şarap fıçısı tam o anda çok mutlu olan prensesin üzerine düşerken bir el onu çekip almış o ölüm kokan noktadan. prenses korkudan gözlerini açamamış lakin korumaların bir anda bağrışları ile prensesi hemen saraya götürmeye başlamışlar. efreal gözlerini açıp o elin sahibine bakınmış ve o kişiyi gördüğünde içinde anlam vermediği bir duygu belirmiş. prenses saraya dönerken korumalarına yaşanan bu olayın babasına söylenmemesini istemiş. prenses adını bilmediği bu kişiye hayatını kurtarmak için teşekkür etmek istemiş. baharın gelmesi ile birlikte prenses efreal babasına sunmak için krallığın en nadir çiçeğini aramak için 5 koruması ile birlikte kugace ormanına gitmiş. orada krallığa ait olmayan bir dil konuşan iki düzine adamla karşılaşmışlar. bu kiiler korumaları katlettmişler.narin prensesin asıl kimliğini öğrendiklerinde kral 3. prendeous'dan fidye almak için öldürmemişler. lakin bu çete efreal'in güzelliğine saplanıp kalmışlar. kötü düşüncelere dalıp iğrenç emellerini yerine getirmek için tartışmışlar. aralarında anlaşmazlık çıkarak birbirleriyle duello etmeye başlamışlar. o sırada efreal'innarin ellerine kıyamayan bir eşkiyanın bağlarını bol bırakması sonucu kaçmayı başarmış. çete prensesin yokluğunu farkettiklerinde çok geçmiş ve bağları bol bırakan kişi için artık dahada geçmiş. gece olup ay yükselmeye başladığında prensesin narin bedeni kaçmaktan yorgun düşüp bir ağacın dibine yığılıp kalmış. prenses gözlerini açtığında karşısında kocaman bir kurt körmüş. kurt avı olan kızın ani bir haraket yapmasını beklercesine sabit bir şekilde kalmış. açlığın gölgesine düşen bu kendini bilmez kurt tam efreal'a atılırken prensesin önünde bir gölge belirip kurtu durdurmuş. bu kişi ormana musallat olan bir kurt hakkında söylentiler duyup avlanmak için ormana girmiş. avının izlerini takip ederken dolunayın ışığının vurduğu bu prensesi peri sanıp hayatı pahasına bu aşık olduğu peri kızını kurtarmış. bir anda ne olduğu tam anlayamayan prensesin önündeki gölge yere yığılıp kalmış. bu gölgenin bir insan olduğu farkına varan prenses yardım etmek için atılmış. yüzünü kendine çevirirken bu kişinin rıhtımda hayatını kurtaran kişiyle aynı kişi olduğunu görmüş. genç iyileşene kadar o ormanda ona bakmış ve birbirlerine sevgi beslemeye başlamışlar. günler sonra kralın askerleri prensesi ve bu tetya adındaki bu genç çocuğu bulmuşlar. kral olanları öğrendikten sonra kızına sinirlenmiş. tüm suçların tetya'ya ait olduğunu düşünüp o yiğit genci hapse attırmış. efreal babasının kararından dönmesi için yalvarmış ama kral kızının bir daha asla saraydan dışarı çıkmayacağını emretmiş. kral kızının elini tutuş olan bu gencin yaşamasına izin vermemiş ve kızının haber bile yokken idama mahkum etmiş. quiller adındaki bir hizmetçisi prensese herşeyi anlatmış. prenses bu hapsinden kurtarması için hizmetçiye yalvarmış. İdam günü yemeğin içerisinde anahtarı getirmiş hizmetçi. İdamın gerçekleşmesinden önce malesef meydana ulaşamamış. prenses beyazlar içerisinde ulu olderis kulesine tırmanıp 2 damla gözyaşı ile sulanan mavi gözlerini aşağıda uzanan dalgalara kendini bırakmış.
az iki yazım dedim uzattıkça uzattım. saçma ama yazıdır en nihayetinde. hızlıca yazdım umarım hata yoktur. İyi geceler aşkla kalma dileğiyle mavibayan.
Gerekovic
princepeacocks üzücü bir sonmus.. ama sanirim az biraz anladim ben...
shitlembikk
aşk bir sudur iç iç kudur 😂 bir de aşk bir vişne ye ye kişne var. tamam sustum 😰