persephone
"ve ben seni sevdiğim zaman,
bu şehre yağmurlar yağdı.
yani ben seni sevdiğim zaman,
ayrılık kurşun kadar ağır;
gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın.
yine de bir adın kalmalı geriye.
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde.
aynaların ardında sır;
yalnızlığın peşinde kuvvet,
evet nihayet..
bir adın kalmalı geriye,
bir de o kahreden gurbet.
beni affet...
kaybetmek için erken, sevmek için çok geç.." şiirlere aşığım elimde değil, okurken gözüm buğulanıyor.. utanıyorum böyle aşk yaşayamadığımdan. benim dünyam bunlarla bezeli. simdi böyle bir kız; gerçek aşkın bu kadar güzel ve naifini bu devirde nasıl bulsun? beni şemsiyeli osmanlı kadınlarının ve İstanbul beyefendilerinin döneminden alıp 21. yy. hapsetmişler sanki büyük bir günahın karşılığı. ben anlamıyorum bu dönemi geri kafalıyım. bakışıyla kalbimin içini okuyanları anlayabilirdim ancak bir daha ki buluşmada "elini ne zaman tutsam, dudagini ne zaman öpsem ?"diyenlerin düşüncelerini tasavvur edemiyorum.

Yorumlar

persephone
tabi ki her güzel şey biter, her şeyin tükendiği gibi. aşk da biter bir gün, okuyup duygulandığımız kitap da. ama hani kitap biter de siz o kitabı yüzünüzdeki gülümsemeyle kapatırsınız ya o güzel his kalır yanak çukurlarınızda işte ben o his bitse de yaşamak isterdim. o gülüş yanağımda dursun diye. arkana bile bakmadan gitmek istersin.
"öyle her şeyi bırakmana falan da gerek yok. anıları bırakabilsen yeter.." yaşamak ve bitmek hep birbirini çeker zaten :)