persephone
evet arkadaşlar yalnızız ve tek derdimiz bu olsa keşke. benim için yalnızlık geniş bir yelpazede; onu daha çok fon olarak kullanıyorum. bir derdim varsa yalnızlığa yıkıyorum suçu. babam ben küçükken vefad etti ve ben en ihtiyacım olan vakitte onun koruması altında yaşayamadım. babamdan sonra annem bir yıl boyunca bize gülmeyi yasakladı ve yasadığı sinir krizlerinden dolayı belli bir süre yatağa bağlı kaldı. hatta biz gülünce "babanızın öldüğüne mi gülüyorsunuz?" derdi. bizim küçük kalbimizin kaldırabileceğinden çok daha büyük bir laftı bu. halama ve babaneme göre babamı annem öldürdü. yani kalp krizine bağlı olduğu için ölümünü annemin onu çok üzmesine bağladılar. ama annem babama aşıktı bilmezlerdi. lise dönemini bunalımlarla, annemin sinir krizleriyle ve hastahanedeki kavgalarla geçirdim. çünkü ilçemizde anneme bakamayan doktorlara ve hemşirelere çok kızıyordum. onlar için herhangi biriydi belki ama benim annemdi. lise yıllarıma cok girmiyorum berbatmış zaten. günlüğümü kendimden nefret ettiğim bölümlerle doldurmuşum, o dönemi atlatmama yardımcı dostum bile yokmuş hep yalnızlıktan bahsetmişim . üniye geçtiğimde de para sıkıntıları peşimi bırakmadı her öğrenci gibi. günlerce beş kuruşsuz gezdiğimi ve yol parası bulamadığımdan bazen okula gitmediğimi bilirim. sonrası daha berbattı tabi. annemin evli bir adamla ilişkisi olduğunu öğrendim. ve o kişi babamın çok yakın arkadaşı ve eşi de annemin ilkokulu beraber okuduğu canciğer arkadaşı. onunda çocukları var. ama biz bu konuyu açamadık bile anneme. kız kardeşim anneme düşman oldu ama diyemedi. ben ablaydım daha yapıcı ve olgun olmalıydım. kızamadım anneme her insan hata yapardı. zor günlerdi. sonra bir sevgilim oldu. aldatıldım. sonra ikincisi benden büyük bir şey çalıp gitti, daha bir sürü şey var ama anlatılmaz yaşanırdı. ondan sonra bir süre toplayamadım. hep babamı arıyordum o boşluk dolsun istedim hep farkındalık olmaksızın böyleydim. onun ardından erkek kardesim intihar etti bi ton ilaç içmis en ağırlarından şükür ki saniyelerle hayatı kurtuldu. kız kardeşim sinir hastası ufak tartışmalarda nefessiz kalıp kitleniyor hala. ve benim bunları düşünmeye üzülmeye vaktim olmadı üstüste gelen şeylerdi. sadece yaşayabildim. bunlarin hiç biri acıtasyon değil, hepsini tek tek kendim yaşadım ve inanin yasaması yazmasından daha gerçek, acı ve ağır.. ve benden daha kötüleri var biliyorum. o yüzden bazen bu acılara yalnızlık derim. huzur aileden başlar ama yaşayamadım. hala bir yerden başlayamadığım için yalnızım derim siz bana bakmayın. acılarıda hüzünleride sadece yaşayın ve kurtulun; düşününce geçmiyor çünkü.

Yorumlar

kimimben
neden her gülüşün altında tonlarca dert yatıyor ? neden kimse aslında dışardan göründüğü kadar mutlu değil , içinde ağır üzüntü ve kötü anılar saklı ? acaba benim geçmişim de hiç travma yok diyen var mı ? bir gün bunların cevabını buluruz belki 😉 o güne kadar öyle ya da böyle yaşamaya devam . ama şu var neredeyse herkesin ailevi küçük veya büyük sıkıntıları olmuş . bize düşen geçmişlerimizden ders çıkartıp kendi ailemizi kurduğumuzda sağlıklı bir şekilde ilerlemek . belki daha mutlu , psikolojisi daha yerinde bir nesil bırakırız geleceğe 😉