izmirmavisi
geçen telefonda ablam ile konuşuyorum, bana etrafımda herkesle az çok diyalog kurmamı ama tabi her önüme gelenle de samimi olmamamın tavsiyesini veriyor. İş hayatının böyle olduğunu , insanlardan uzak durmamam gerektiğini vs. bahsediyor. yani benden iki yüzlü olmam isteniyor. sevmediğim insana selam vermem, tanımak istemediğim birine hal hatır sormam.. bunlar okadar boş geliyor ki bana, o kadar gereksiz ve yapmacık ki.. arkadaş olarak göremediğim, bir şey paylaşamayacağım bir insanla konuşamam ki, zamanım sanki boşa geçiyor gibi gelir. bu yaşıma kadar hep az insanla diyalog kurdum , zorlukları elbet var ve kendinle baş başa kaldığın vakitler bitmek bilmeyebiliyor bazen, ama konuştuğunda da karşında seni kulağıyla değil yüreğiyle dinleyen biri olduğunu bilmenin verdiği mutluluk ise çok ayrı. bu insanlardan biri de yıllardır sahip olduğum oda arkadaşım, galiba samsuna geldiğime iyiki dedirttiren tek şey onu tanımak. bunları neden yazdım bende bilmiyorum, bu günlerde ne yapıyorsam seni unutmak için oluyor sevgili ama sen yine geldin aklıma ve mesajımın kenarına iliştin. yıllarca bana ben olmayı unutturmuşken sen, sen için gittin. tüm yollarım biz e çıkarken şimdi nasıl yaşayacağım kendim için? her şeyi baştan inşa edicek olmayı bilmek o kadar zor,uzun ve yorucu ki. bunları yapabilmek için ise, sensiz kim olduğumu bulmalıyım, hala olduğum yerde isem tabi.. aramaya korkuyorum kendimi, karanlığımda kaybolurum da senin ışığın olmadan yok olup giderim diye.. öylece, bıraktığın gibi bekliyorum, bekliyorum.. ömrüm bitiyor, öyle diyorlar, halbuki ömrümde senindi artık ne anlamı var ki günlerin ? biten bitti..

Yorumlar