zorakimuhendis
futbolun ne acayip bir şey olduğunu görüp bununla alakalı bir şeyler yazmak isteği uzun zamandır vardı ama bu güne nasipmiş.portekiz’in ünlü diktatörü salazar’dan bahsedelim biraz.’’ben portekizi 40 sene boyunca şu 3 şeyle uyuttum:fado,futbol,fiesta.’’şeklinde bir sözü olduğu söylenir.’’fado’’yu türkçeye çevirmek istersek geleneksel portekiz müziği diyebiliriz.ama genel olarak müzik dersek te mana bakımından pek yanlış olmaz.’’fiesta’’ nın eğlence manası taşıdığını zaten çoğunuz biliyorsunuz.’’futbol’’ bu gün için benim incelemek istediğim konu;çoğumuz ilkokulda derbi öncesi sonrası kavgalar etmişizdir hatta lisede,üniversitede bile olaylar çıkabiliyor… çok ilginç bir şekilde bu kavgaların büyük kısmı takımına hakaret edildiğini sindiremediği için sözlü veya fiziksel manada karşılık veren kişilerin birbirine girmesi ile başlıyor.anasına,mukaddesatına sövüldüğünde ses çıkartmayan insanın takımına gelen eleştirilerde karşısındakine ağzına ne gelirse söylüyor.İşte o an ben şok,düşüncelere dalıyorum bu adam anasından, mukaddesatından daha üst bir kategoriye nasıl çıkartabiliyor bunu? 1 hafta sonra seçim olacak ülkenin üniversitesinde nasıl oluyor da seçimden, siyasetten çok futbol/derbi muhabbeti olabiliyor.maçın istatistikleri grafikleri yarın gazeteniz x te(bu gazete spor gazetesi değil) .ülkenin gündemi bir anda değişiyor.gündem bir anda futbola dönüşüyor.İnsanların futbola bakışını anlatan filmler var.bir holigan gerçeği var.küçük bir çocuğa formanı çıkart lan denilmesi korkutulması(fenerbahçe –kayserispor),farklı bir formayla takımı desteklemeye geleni dövmek formanı çıkart demek(beşiktaş maçı) veya öldürülen gençler(geçen senelerde olmuştu arayın bulursunuz bu sene de olmuştur belki de haberim yok) örnekleri sonsuz kadar örnekle çoğaltabiliriz.senin bir takıma sempatin veya başka bir takıma antipatin nasıl bu seviyeye geliyor da birini öldürebilecek,çocuk dövebilecek kadar uç bir noktaya gidebiliyorsun?
veya ülken üzerinde dünya devletleri hesap yaparken sen neden derbiyi nerede izlesem ki diyorsun.bir ülkeyi yönetmek için nüfusun % 5i ile%10 u arasında yetişmiş elemana ihtiyaç varmış.kalan kısmı yedirip içirip gömüyor devletler.abd’ye bakalım.nüfusun büyük bir bölümü iş gücünü oluşturuyor devlet bunlara olabildiğince az imkan tanıyarak ekonomiyi ayakta tutuyor.örneğin abd sağlık alanında hastanelerden yararlanma konusunda halkın çok sıkıntı çektiği bir ülke her ne kadar dışarıdaki insanlar amerika’yı ulaşılamaz ve muhteşem görse de modern köleliği en muhteşem biçimde uygulayan ülkedir.sıradan halk ,sağlık hizmetlerine ulaşmada güçlük çekiyor abd de ;kalmış arkadaşınız varsa sorun inanmıyorsanız.çünkü abd yeteri kadar sağlık hizmeti vermemesine rağmen ülkenin yıllık harcamasının ciddi bir bölümünü ilaç/sağlık sektörüne veriyor.bu ve bunun gibi olumsuzlukları minimize etmek için ise film,müzik,futbol,eğlenceler(konser vb.) gibi uyutucu,susturucu aktiviteleri maksimize etmiş.baktığımızda adamlar bu sektörlerde o kadar taraftar topluyor ki .yönetici kadrosunu yetiştirip maksimum geliri oraya yönlendirip kalan kısmı minimum parayı harcayarak yönetmek.İşte bunun için 3 f(futbol,fiesta,fado) gerekiyor.bunu fark eden devletlerde halkı bu selin içine itmekte bir sakınca görmüyor çünkü buna ihtiyacı var.İçinde dude isminde bir karakter olan bir film vardı adamlar öyle etkisinde kalıyor ki bir akım oluşturuyorlar dudilik diye(şaka şaka ama yaklaşık olarak böyle olmuş,adı dudilik değil ama ) veya justin bana hi bile demedi ciler veya zayn müslüman bi kere ciler yine bu örnekleri de sonsuza kadar sıralayabiliriz.burada benim anlatmak istediğim şu milyon belki milyarlarca insan nasıl tek bir merkezden yönetilip hipnotize edilebiliyor.futbolla küçük yaştan itibaren muhatap olduğumuzdan hiç sorgulamadan düşünmeden takım tutuyoruz.saçma olduğunu fark etmiyoruz bile.futbolu normal bir şeymiş gibi görüyoruz.dayı amca abi sanki dünyanın en önemli şeyiymişçesine çocuğun aklı sarmazken bir takım ismi öğretiyor en büyük xxxxx şeklinde repliklerle temiz kafayı çöple dolduruyor.
İbrahimovic’in beni üzen ve futbola bakışımı gözden geçirmem gerektiğini fark ettiren bir cümlesi vardı birkaç sene önce gazetede rastlamıştım.’’annem hıristiyan babam müslüman fakat ben futbol dinine inananıyorum’’.
fazlasıyla uzun olduğunun farkındayım ama aklıma gelmişken birkaç şey daha yazayım.sizce dünyanın 2 bloğa ayrıldığı İsrail filistin meselesinde dünyanın en iyi 2 futbolcusunun birisinin İsrail birisinin filistin tarafını seçerek ciddi bir taraftar sağlaması normal mi?facebook da dikkatinizi çekmiştir mutlaka ‘’filistin’e yardım eden süper ronaldo,İsrail’e yardım eden pis messi’’ şeklinde paylaşımlar.bunlar normal değil bizi küçük dünyamızda mutlu olduğumuza inandırarak dünyayı yönetmeye çalışıyor adamlar.daha önce yazmıştım fil örneğini bizi koskoca dünyanın içerisindeki ufacık daireye sıkıştırmaya çalışıyor adamlar.meselemiz derbi olmasın daha büyük meseleler hakkında konuşalım ufkumuzu açacak bize fayda sağlayacak şeylerden konuşalım.hiç olmadı seçimden siyasetten konuşalım ama orada da aşırıya kaçıp birbirimizi kırmadan saygı çerçevesinde tabi.çok uzun oldu yeter elim kolum ağırdı sizin de gözünüze yazık ama eminim ne demek istediğimi anlayacak kişiler var onlara konuyla alakalı 2 film ismi söylemek isterim (1-green street holigans 2-die welle aka the vawe[isimleri bakmadan yazdım hata olabilir]) 2 numaralı filmi birlikte izleyip tahlilini de yapmak isterdim.neyse yeter bu kadar iyi geceler…

Yorumlar

mortavsan
göz numaram 2 den 5 e çıktı resmen 😂 güzel yazmışsın yine iyi tespitler 👍