obsesion
İçini dök diyorsun da dökülecek içim kalmamış duygularımı almışlar benden :d bir yandan güzel bişey hissizlik, ne acı ne tadı yok. bir yandan da işsizlikten yapılan şeylerin haddi hesabı. mesela bir örnek vereyim. canın sıkıldı diye gece 4 te bezelye yapıyorsun, bir günde iki sezon dizi bitiriyorsun.her gün bi oyun indiriyorsun. çağımızın vebası aşk acısı hele ki aklınıza bile gelmiyor :d zaten aşk acısını da anlayabilmiş değilim. koca koca insanlar yolları ayrıldı diye salya sümük ağlıyorlar, hayatlarını değiştiriyorlar. en son aşk acısı çektiğimde ikiz kuleler yıkılmamıştı galiba. bunların bütün sebebi 5. sınıfa geçmiş olmamdan kaynaklandığını düşünüyorum, çünkü en yakın çevrem şehirden ayrıldı, yakın çevremin ise maskeleri ortadan kalktı. ki ben her gün düzenli dışarı çıkan evinde nadir yatan bi insanken böyle sadece kendimin olduğu bir hayat biraz tatlı biraz acı geliyor. ne kadar çok insan tanırsanız o kadar yalnızlaşırsınız . ben insanların içinde belli bir sevgi kotası olduğuna inanıyorum. bu kotayı her harcayışımızda bitiyor ve dolması için uzuun zaman geçmesi gerekiyor. bu sebebten kotalarınızı düzgün harcayın arkadaşlar. daha fibere geçmedik :) ayrıca şu saat ayarları değiştirmeme olayına da antipatik bakıyorum. çok saçma bir olay daha seçime bir hafta var ama değişik şeyler deniyoruz kendimizi iyice kuzey kore gibi dünyadan soyutlamaya başladık. neyse siyasete girebilir diye girmiyorum hiç bu konulara. uyumayan müdavimlere selam olsun.

Yorumlar

Gerekovic
aleyküm selam :d afiyet olsun :)