koalali
burda kalbimi kıran o adamı unuttuğumdan bahsetmiştim. sevmiyorum artık onu demiştim. ama geçen gece gördüğüm bir rüya, kendime de size de yalan söylemekten başka hiçbir şey yapmadığımı gösterdi bana. müsadenizle konunun başından başlayıp bugüne gelmek istiyorum. geçen senenin başlarından itibaren görüp beğendiğim ama kim olduğu hakkında pek bir fikrimin olmadığı bir bey vardı. zamanla ben onun hakkında birkaç şey öğrendim ve gittikçe ilgim artmaya başladı ona karşı. bazen kantinde uzaktan izler, o sigaraya çıktığında peşinden giderdim hatta :) sonra gel zaman git zaman biz tanıştık. bi yolunu bulup muhabbet etmeye başladım. tabi ilk başlarda haberi yok ona olan hislerimden. ama zamanla ben dile getirmesem de anladı o hal ve hareketlerimden. belki bakışlarımdan. bilmiyorum. ben saf salak bir insan değilim. İlk defa birinden de hoşlanmıyorum ya da ilk defa bir erkekle de karşılaşmıyorum. bu yüzden kendisi ne kadar inkar etse de, bu hareketleri beni kırmamak için yaptığını söylese de bana o kadar açık kapı bıraktı ki, ben de o kapılardan içeri girdim. ama sonra ben kendi kendine gelin güvey olmuş oldum. tamam dedim, hadi ben yanlış anlamış olayım bu kez. yuttum. görüşmek istemediğini söyledi, eyvallah dedim. daha sonra başkalarıyla flörtleşmeye başladı. her gün gözünüzün önünde sevdiğiniz insanın başkalarıyla yakınlaşmalarına şahit olduğunuzu düşünün. ve bunun kalbinizi nasıl yaktığını. ve bu acı sizi içten içe kavururken, dışarıya hiçbir şey olmamış, mutluymuş gibi görünmeye çalıştığınızı. zaman geçtikçe artık acı katlanılmaz bir hal almaya başlıyodu. her gün okulda gülüp eğlenen ben, akşam eve geldiğimde neler yaşıyorum kimse bilmiyordu. oysa ben ona sımsıkı sarılmak istiyordum sadece. fazlasında gözüm yoktu. beni sevmesine de gerek yoktu. bi kere sarılsa yeterdi. bir zaman sonra artık görüştüğü biri olduğunu öğrendim. bir yangın daha. bunu da yuttum. araya yaz tatili girdi, unuturum desim. göz görmeyince kalp de unutur dedim. hatta unuttum sandım. İşten güçten kendime onu düşünecek zaman ayırmadım. ya düşünün ki doğru düzgün açıp müzik bile dinlemedim. sonra tatil de bitti. oo iyiyim bomba gibiyim bu sene her şey daha farklı derken onu gördüm. önce bi acıdı o kalp tabi. sonra dedim normaldir bu kadarı önemseme. önemsemesim. onu da kalbimi de görmemezlikten geldim. hatta başka birinden hoşlanmayı denedim. beceremedim. en son geçen gece bir rüya gördüm. rüya çok saçma sapandı ama ben rüyamda ona sarıldım. kucağına yasladım başımı sonra. rüya bile olsa o an hissettiğim heyecan ve huzur var ya size anlatamam. bambaşka. uyandığımda kendimi o kadar berbat hissettim ki. nasıl rüya olur bu ya dedim. böyle rüya mı olurmuş. bu kadar geeçekçi rüya mı olur. dün okula gitmedim. gidemedim. o kadar berbat bi haldeydim ki, bütün gün ağladım resmen. çünkü ne kadar özlediğimi fark ettim. köpek gibi özlemişim be. özlemekten ciğerlerim solmuş da farkına varamamışım. aylardır konuşmuyoruz. ama ben karşısına geçip demek istiyorum ki, " ahh be adam, seni bütün hücrelerimle özledim ben. senden sonra yapamadım kimseyle. vazgeçemedim seni sevmekten. bilmiyorsun neler çektim. bilmiyorsun nasıl canım yandı. ama özledim ulan özledim. köpek gibi özledim."

Yorumlar

lipstickk
ahh canım benim.. neden biz hep biz... bir benzerini ben de yaşıyorum ve şu anda biz de görüşmüyoruz. mihrimah haklı aman diyeyim sen adım atma. bunlar adam olmazlar bak gerçekten.