mahra
hava soğuk, tak kulaklıkları. dışarı çık. üşü. yürü. daha çok üşü. daha çok yürü. üşüdükçe yürü, yürüdükçe düşün. olmak istediğin kişiyi düşün. olduğun kişiyi düşün. sahip olduklarını düşün. senin olmayanları düşün. sevdiklerini, sevmediklerini düşün. kazandıklarını, kaybettiklerini düşün. söylediğin, söylenen yalanları düşün. seni terk edenleri, terk ettiklerini düşün. artık hayalini kurmadığın o hayatı düşün. ne kadar kolay vazgeçtiğini düşün. bir daha kimseyi sevemeyeceğini düşün. saatlerce düşün ama hiç bir şey düşünmediğini fark et. eve dön. aynaya bak. sol gözün kızarmış. demek ki ağlamak istemişsin farkında olmadan. ne zaman ağlamak istesen, sol gözün kızarır çünkü. aç sıcak suyu, gir altına. soğuktan donan vücudun sıcak suyun altında uyuşsun. kemiklerin sızlasın. acıyı aldırma. düşün. yeniden düşün. ardından el salladığın otobüsleri düşün. İnsanları düşün. İhanetleri düşün. bir zamanlar hayallerin olduğunu düşün. bir zamanlar mutlu olduğunu düşün. mutluluğun nasıl bir his olduğunu unuttuğunu düşün. o kızı/çocuğu düşün. o kıza/çocuğa asla sarılamayacağını düşün. şimdi çık sıcak suyun altından. çık ve yaşa. ve yaşadığın bu şeye "hayat" de. hep aynı şarkı çalsın kulaklarında. hep aynı yerde yansın canın. ama sen yinede hep, "hayat" de. çünkü hayat, güzel rüyaların haricinde kalan acımtrak zaman dilimi. çünkü hayat, hayat işte. çünkü hayat, hep böyle işte.

Yorumlar

bunasilbalik
böyle yazmayi ben niye beceremiyorum, gülesim geliyor kendim yazmaya çalışırken. bence sarı kola ile siyah kola yi karistirip icin, saygılar ..