findikfaresi
usulca gözlerini açmıştı..bir eksiklik vardı uyandığında..dışarda rüzgar sesi..trafikte çalan kornalar..şöyle bi göz gezdirdi odanın içinde..sonra saatine baktı 11:54..mutfağa geçti ve buzdolabına koyduğu pastayı yedi kahvaltı niyetiyle..mutfak birikmiş bulaşıklarla doluydu bir bayan tarafından yıkanması beklercesine..sakin bi tavırla üstünü giyinmek için odaya yöneldi..İşte o sırada gözüne birşey takıldı..annesinden geriye kalan son şey: altın kolye..yerinde yoktu..evet onu her zamanki yerinde göremiyordu..o kolyeyi öpüp annesine dua etmeden asla dışarı çıkmazdı..sinirli ve seri bir tavırla giyinip dışarı fırladı..eski sevgilisinin kolyeyi çaldığını düşünüyordu..ona biriktirdiği öfkeyi kusmak için evine doğru giderken son sokağı döndü ve büyük bi kalabalıkla karşılaştı.. bi yanda ambulans diğer yanda polis..olay inceleme ekibinden olduğu belli birkaç kişi..o ana kadar içinde bulunduğu öfke yerini endişeye bırakmıştı..neyse onu bunu bırakalım da vize haftası geldi çattı yaa..napcaz biz???

Yorumlar

findikfaresi
bi romandan esinti değildir..tamamen bana aittir..devamı gelir mi o da merak konusu ve bunun cevabını ben de bilmiyorum.. :)