kirlibeyazkedi
yazmaya kıyamadığım bir defterim var , dış kapağı gerçek bir yağlı boya tablodan olan. eğer çok güzel şeyler yaşarsam bu deftere yazacağım demiştim. ama hep sarı sayfalara not alınacak değerde gördüm yaşadıklarımı ve sonra üzülünce hepsini banyoda yaktım. çünkü çöpe bile güvenemedim , yaşadıklarım başkalarının bile okumasına değer cinsten değildi. yine çok uyumaya başladım , yalnızlığımın mutluluk getirmediğini yalnız olmama ihtimalinin güzelliğini tattığım zaman anladım. kısacık bir reklam arası aldım monoton hayat filmime sonra ara bitti, kuru kuruya izliyorum şimdi filmi inanın ne mısır patlatasım ne içecek alasım var. oysa ben sadece sahilde yürürken yalnız olmamak , birini görünce içimin her bir hücresini titretmek istemiştim , birini sararken kendimi sarmak. benim bir sorunum yoktu, ben sadece yüreğimi hissetmek istemiştim bunu çikolata yemek dışında bir yolla yapmak istemiştim. şimdi çok uyduğumu anladım ki ben mutsuzken çok uyurum. yalnız yürüyüşlerime devam edeceğim , havanın soğukluğuna aldırmadan ve yaşadıklarımı güzel defterlere yazmaya değer görmemeyi bırakarak...

Yorumlar

kirrmizi
herkeste farklı oranlarda kendini gösteren mutlu olduğunu farkedememe durumu vardır. büyüklerimiz anılarını anlatırken ne güzel günlerdi der. lise hayatını hatırla mesela... yaşarken farkında olmadığımız mutlu anlarımızı ancak fotoğraflarda ya da anılardan konuşurken hatırlarız. sen de herkes gibi bu sendromun pençesindesin anlaşılan. yapman gereken şey basit. anın tadını çıkar, fazla kafaya takma, filozoflar bile çok düşününce deliriyor. mutlu olmak için gereken tek şey mutlu olduğunu kendine kabul ettirmendir. ayrıca aşık olmak için bu kadar acele etme çünkü genelde otuzlu yaşlara yaklaşınca yaşanan bir olay yani bunda da yalnız değilsin. her şeyden bir eğlence çıkar ve sadece keyfine bak...