tysz
anlatılmaz yaşanır sendromu yaşıyorum şu an. rahatımdan taviz vermeyen ben,yine baş köşeme dizdim radyomu, kitabımı. hepsini bu gecenin anısına başka yaşayacağım. şato hediyemi ifşa olma pahasına, adını söylüyorum umut'a verdim.sokakta yürüyordum elimde şatom.osmanlı kahvecisinin ordan aşağı saptığım gibi sahilden gelen mutlu bir çift, yanında filinta gibi bir çocuk. bişey sorabilir miyim dedim, tabi dediler. adı ne dedim, umut dediler.biraz şaşırdılar. eğildim, ona uzattım bu senin umut. çocuk işte hemen aldı. annesi abiye teşekkür et, dedi. yanağımdan öptü. yeminlen o kadar duygusallaştım ki, oturup ağlayacaktım. çocuklara hayatta dayanamıyorum.babası ölmemiş bir gençlik dedi, ellerini sıktım. umut'tan bir söz aldım, büyüdüğünde sen de bir hediyeyi sokakta bir çocuğa vereceksin. söz dedi. sonra gittiler, umut bana hep el salladı. ben de ona. el salladığım bütün harab olmuşluklarıma inat yine yaşamayı becerebiliyorum. kıyısından köşesinden mutlu bir beni yaşıyorum û da böyle bir anımdı.

Yorumlar

tysz
oas, mevzu kapasite ve ağlamak değil, mevzu yaşayamadığım nitelik. adını koyamadığın her duygu da boğulursun. yaşayacağın duygu mayın tarlasında değil, ferahında olacak. kahkaha mı atacaksın ağız dolu at. ağlayacak mısın gıdım gıdım değil, küpüne alana kadar. tebessüm mü edeceksin rengini yaşa sonuna kadar. ama yeri ve adı olacak.