frances
çevremdeki bazı insanlar çok duygusal olduğunu filan söyler daima. her filme ağlar, kar yağınca sokakta kalanları düşündüğünü söyler. ufacık bir patlama oldu. hissettiniz mi? sanki 4 şiddetinde deprem olmuş gibi "ankarada patlama olmuş yaa.. hımmm duydum" diyoruz ama kaçımız bu patlamayla ilgili bir şeyler merak ediyoruz? neden? nasıl? kim tarafından? kim sebep oldu? neden biz? bu gidişle ne olacak? amaç nedir? bunları merak eden oluyor mu? çünkü yanıtı aramamanın hiçbir açıklaması yok. çok soğukkanlısınız. korkuyorum. allah hayırlısını versin diyorum ama pek hayırlı bir yönde ilerlediğimizi düşünmüyorum açıkçası. ağzımız açık yayık ayranı gibi bize sunulan dizileri, düzmece izdivaçları filan izliyoruz ama dünya basını merak ediyor arkadaşlar. onlar bizi yayınlıyorlar. biz elma soyup dizi izlerken onlar türkiye diye bir ülkedeki ölen insanlar için üzülüyorlar. biz yapış yapış duygu sömürüsünü severiz. ağlayan, rol yapan, yalandan krizlere giren, zayıf insanlara hayran oluruz, onların yolundan gideriz. duygusal olduğumuzu iddia ederiz. vicdan bunun tam tersidir. vicdan da bir duygudur. edinin.

Yorumlar