kayipgalaksi
uzun zamandır özlemini çektiği rahat uykudan uyandı, gözlerini araladı. yatağının karşısındaki pencereden soğuk mavi bir gökyüzü ile karşılaştı. tebessümle selamladı. "yatmadan önce iyiki perdeleri kapatmamışım." diye içinden geçirdi. boşlukta hissetmiyordu kendini. huzurluydu, sakindi. "acaba gerçekten mavi mi?" diye sorguladı gökyüzünü ve kendini. dün gece ki yağmuru düşündü. gri olabilir miydi? yüksek bir ihtimaldi. gözleri bozuk olduğu için gökyüzünün rengini bile seçemiyordu gözlük takmadan. yavaşça yatağında doğruldu. yastığının kenarındaki gözlüğünü taktı ve sakin adımlarla pencereye yaklaştı. gözlerini kısarak gökyüzüne baktı. yer yer gri bulutlar vardı. başını sola çevirdiğinde ise grinin egemenliğinden kurtulmaya çalışan maviyi ve beyazı gördü. sağda ise halen gri hüküm sürüyordu. uzaklarda ise sis kendisini gösteriyordu. "bir nevi yardımcı kuvvet görevinde." diye düşündü. ardından tekrar sola bakıp yatağına geri döndü.

Yorumlar

tutunamiyoruz
galaksi o gün bir kitabın sayfalarında kaybolmuş gibiydi. bir yandan uyumak diğer yandan da kendini düzlüğe çıkaracak bir kelime arıyor, fakat bir türlü bulamıyordu. azimliydi. masanın üzerinde duran kurşun kalemi eline aldı ve kendine yakın hissettiği ilk cümlenin altını çizip, kendini uykunun kollarına teslim etti. uyandığında ne kitap gibi konuşacağının ne de benim gönderisi altında saçmalayacağımın farkında değildi.:)

İşin şaka boyutu bir yere, sıradan yazdığın şeyler kitap gibi okutuyor kendini :) bence bu yeteneği kafanda kurgular tasarlayarak geliştirmelisin. :)