rookie
o kadar denedim ki sevmeyi. o kadar çok bekledim ki sevilmeyi. sonuç ne peki? hüsran mı? tam olarak bilemiyorum. hangisi gerçekti? gerçekten hissettiğim neydi? ben mi bilemedim sevmeyi? yoksa öğrendiğim sevgi, ilk gördüğüm ve yaşadığım aşk mı yanlıştı? sahi tam olarak neydi aşk, sevgi? neyden kaçıp neye, kime sığınıyordum? beni ele geçiren, tüm hayatımı kaplayan duygular neydi? yalansa, o halim kimdi? bensem eğer yalan değildi. ama şuan yok hiçbiri, hiçbir şey yok. aslında çok saçma ve gereksizmiş. her şey kıymetsiz ve değersizmiş. o zaman yaşamaya değer hiçbir şey yok. şu yazdıklarım bile saçma belki de. çok karışığım, karmaşığım. ya beni çözecek, çözebilecek şey ne? İlgi miydi beklediğim, yoksa küçük bir çocuğun gözündeki şefkat bekleyen bir bakış mıydı benim içimdeki? yolunda gitmeyen şeyler var evet. peki gerçekten ne yolunda gidiyordu ki, gitmeyen şeylerin farkına vardım? neyse ben kaçtım. her zaman ki gibi yine yeniden bir yerlere, belki de birilerine...

Yorumlar

dimitri
bu meseleyi anlamak için insanın yaratılışına bakmak gerekiyor. İnsan yaratılış itibari ile birbirine muhtaçtır. ben burada kadın ve erkeğin birbirine muhtaçlığı durumunu ele alacağım. sevgili aramamızın sebebi ne ? mutlu olmak değil mi ? bakın daha ilk aşamada karşımızdaki kişiden bir beklenti içerisine girdik. bizi mutlu etmesi. onun da bizden beklentisi budur.mutluluk bizim ağacımız olsun. bizi mutlu yapacak şeylerde ağacımızın dalları olsun. bu kavram içerisinde ; birlikte gülme, üzgün bir zamanında destek olma, beraber film izleme,beraber kitap okuma,beraber yemek yeme vs.. yer alır. beklenti olmadan bir ilişki olmaz zaten. ama bu tabii ki bir çıkar ilişkisi değildir bu duygusal anlamda bir paylaşımdır. kimse bana o sadece yanımda olsun başka bir şey istemiyorum ondan demesin inanmam çünkü. İster kabul edelim ister kabul etmeyelim şu dünyada herkes birilerine muhtaçtır. belki maddi ihtiyaçlarımızı tek başımıza giderebiliriz lakin duygusal ihtiyaçlarımızı tek başımıza gideremeyiz. şefkatle bakan bir çift gözün,elin üşüdüğünde elini tutan bir elin, ağlarken başını yasladığın bir omzun yerini hiç bir şey tutamaz tutması da beklenemez. peki o zaman neden sorunlar çıkıyor ve ayrılıklar yaşanıyor ? bunun sebebi de bizim ne beklediğimiz ve karşımızdaki kişinin beklentilerimizi ne kadar karşıladığıdır. eğer bu uyuşmazlık basit seviyelerde ise sorun olmuyor fakat daha önemli konularda anlaşma olmayınca maalesef sorunlar ortaya çıkıyor. bir yere kadar farklılık iyidir ama bazı önemli noktalarda ise aynı düşünmek gerekiyor. biraz konu dağıldı kusuruma bakmayın :)