kayipgalaksi
sadece birkaç insanın lafı yüzünden bana huzur veren şeyleri kendimden uzaklaştırmaya başladım birkaç ay önce. neymiş efendim " kitap okurken kendini çok fazla kaptırıyorsun. bütünleşiyorsun kitapla. hayal ve gerçeği karıştırıyorsun. çok fazla kitap okuma!" tamam kitap okumayı bıraktım. hatta dergi bile okumuyorum. peki şuan çok mu iyiyim? berbat bir haldeyim. kendimden haberim yok resmen. saçma sapan, kendimden beklemediğim davranışlarda bulunuyorum, hiç olmadık kelimeler kullanıyorum, avare gibi ortalıkta dolanıyorum. sonrada arkadaşlarım bana garip garip bakıyorlar. hatta sorguluyorlar. "neden böyle davranıyorsun? neden her şeyle zıtlaşmak zorundasın? neden hep 'hayır' diyorsun? hiç 'evet' dediğin bir şey yok mu? nefret etmediğin bir şey var mı senin?" sonrada alay ederek sırf beni sinirlendirmek için "haklısın. haklısın." diyorlar. şu son zamanlarda herkes üstüme gelmeye başladı. her yaptığımı ettiğimi sorgulama derdine düşüyorlar. bende salağım ya gülüp geçiyorum. ama içim öyle mi? değil! en ufak şeyi kafama takmaya, sinirlenmeye, üzülmeye başladım. o insanlar yüzünden bende kendimi sorgulamaya, kendimde bir sorun aramaya başladım. beni kendimden nefret ettirme derecesine kadar geldiler artık. eskisi gibi olmak istemiyorum. eğer yine öyle olursam o durumdan bir daha çıkamam. o düşüncenin beynimi ele geçirmesini istemiyorum. o duruma bir daha düşemem. yapamam. daha az önce resim çizerken gözlerim dolmaya başladı. ağlamamak için zor tuttum kendimi. sinirimden öfkemden ilk başta düz bir çizgi bile çizemedim. güya beynimi meşgul etmek için resim çizecektim. her çizgide, her karalamada dahada çok sinirleniyordum. beni bu noktaya getiren en son kişi ise annem oldu. yazın yapacağım planlarımdan bahsediyorum kadın hemen dalga geçmeye başlıyor. lafı ağzıma tıkıyor resmen. sustuğumda ise "neden konuşmuyorsun?" dinlemiyorsun ki konuşayım. ki zaten annemle ben ne zaman arkadaş gibi olduk ki? hiçbir zaman. hiçbir derdimi, planımı, sevincimi hiçbir şeyi anlatamıyorum ona. anlatmıyorum. ciddiye alıp dinlemediği için. sonra suçlu olan yine ben oluyorum. aile kavramı benim için hiçbir şey ifade etmiyor. ne de güzel bir haldeyim değil mi? maskem de yüzüme tam oturmuyor artık. yeni bir tane edinmenin zamanı gelmiş anlaşılan.

Yorumlar

Gerekovic
kitap okumayı bırakma. İnsanların ne dediğine aldırma. biraz biraz anlıyorum sanırım seni. İnsanlar bir şeyler söylemeye, kişilerin içlerinden geçeni önemsememeye meraklıdır. çoğu böyle. sen sakın kendini bırakma. kitap okumak mı seni rahatlatıyor? oku. hayal ile gerçeği karıştırsan ne olur ki? sadece biraz da rahat olursun. sadece biraz da gülümsersin hayata. anneler aslında dinliyor biliyor musun? tabi bazen bunu göstermiyorlar. bazı anneler, benimki gibi, pek düşünmeden konuşur. ondan sonra da alınır, tıpkı seninki gibi. onları da öyle kabul etmek gerekiyor. galaksin güzelliklerle dolu olsun. ne demek dergi bile okumamak? benim hocamın anneme güzel bir lafı vardı: "millet okusun diye uğraşıyor, senin kızın okuyor. bırak okusun." sen de oku. bırakma. seni rahatlatacak şeyleri yapmayı bırakma. arkadaşlarına bir şey diyemem. ben olsam kendimi çekerdim ama sen tanıyorsun onları. huylarını sen daha iyi biliyorsun.