foreveralone
şu an balkona çıktım denizi izleyerek amaçsızca çiğköfte yiyorum. ne alaka diye sorabilirsiniz... sorun yani bende soruyorum ne alaka diye. sonra düşünmeye başladım yağmur birikintisi üstüne düşen su damlasının halkalar halinde büyümesi gibi beynimin içinden kamera çıktı genisleye genişleye büyüdü. şehirler ülkeler gezegenimiz cüce gezegenler güneş sistemimiz nebulalar yıldızlar galaksiler uçsuz bucaksız gitti. sonra o kadar evrende ne kadar da önemsiz olduğumu hissettim. hicbir anlam ifade etmeyen.görüntüler gözümün önünde ne kadar ürkütücü. sen,sen su kosede ki göz ucuyla mesajı okuyan okumayan hepimiz aslında ne kadar önemsiz ve degersiziz. su an biz olmasak birak evreni şehirde bile en ufak bi farklılık olmayacak. genel anlamda bu kadar değersiz ve hicbir anlam ifade etmeyen varlıklarken, bu gezegenler galaksiler kadar kendi içimizde karmakarışığız. bir o kadar da içeriye doğru genişliyoruz. genişledikçe dahada batıyoruz bu saçma gizemin içersinde. bu saçma gizemde herkes kendi içinde ki evrenin tanrısı konumunda ama niye o kadar güçlü değiliz. hayatta en ufak şeylerden bile büyük sonuçlar doğuyor. ben bu saçma salak balkonda çiğköfte yemesem belki bu kadar dalmayıp bu yazıyı yazmayacaktım. (acıymış lan) bunu okuyan kişi "ne diyor bu" diye düşünürken beyni efor sarfettiği için belki benden bir sonra ki işine odağını tam ayiramayip bazı noktaları gözden kaçıracak. bu kadar değersizken birbirimizi de bu kadar kolay etkileyebiliyoruz. ama keşke bu kargaşa içerisinde birbirimize biraz da sevgi karistirabilsek çok daha güzel olabilirdi. İnsan sevgisi yok ülkemizde bir kere. o kargaşa içersinde birbirimizi yiyerek dahada karıştırıyoruz herşeyi. belki o büyüyen halkada evrenden sonra sevgi geliyordur. belki o kadar büyük birseydir. sahi birbirimizi sevmek bu kadar mi zor?

Yorumlar

foreveralone
olayları tarihlere bağlamamak lazım takvim aslında sacma bisey. olay haziranın kötü olması değil olay sende, neyi nasıl yaptığında burası önemli @bitmishaziran