fuzuliye
nerden baslamalıyım ki bilmiyorum . neresinden tutuayım kırık dökük dallarımında size anlatayım . hangi yaraya banayımda kalemimi kağıdıma aktarayım yazımı. bazı seyler cok dokunur . bunu hazmedemezsiniz. aslında coğu seyi hazmedemezsiniz son olanda tuz biber olmustur kursağınıza . İnsanlardan sürekli yara almama rağmen inatla onlara yaklasıp inatla onlardan medet umuyorum neden bunu kendime yapıyorum bilmiyorum . kırıldığımda bağıramıyorum ulan bağır cağır akıtsana zehrini . olmuyor iste yapamıyorum . ağlıyorum ağlıyorum ama kendime ağlıyorum salaklığıma saflığıma ağlıyorum . bu yazıyıda yazmak istemedim . ağlamakta istemiyorum. hiç birsey düşünmek istemiyorum. uyumak istemiyorum. ders calısmak istemiyorum. nefeste almak istemiyorum. değişik bi kıskacın içerisindeyim derin dehlizlerde körebe oynuyor gibiyim . ama tek basıma ama yalnız ama aldatılmış . sesler geliyor ama nerden ? birileri buradayım diyor ama sahi buradalar mı ? yoksa yukardalar mı ? İnanmıyorum artık birçok seye ama inanmak istiyorum ölürcesine. benim bende tutunacak tek bir dalım var ama o dala layık değilim. bilmiyorum ben bu aralar bilmiyorumlarda yaşıyorum. ne sorarsanız bilmiyorum. adımı bilmiyorum. duygularımı bilmiyorum . ben bir süre suskunlukta nefes alıp bilmiyorumda yasayacağım.

Yorumlar