twentytwo
arkadaşlar merhaba. hep bi şeyler anlatıyoruz ama kendimiz hiç dinlemiyoruz anlattıklarımızı. malum platform da dedikodu olunca ben biraz kendi dedikodumu yapayım istiyorum. ben nasıl bir insanım bak biliyor musunuz ; hani bir şeyi çok isteyipte onun için attığı her adımda batan insanlar var ya. aynen öyle işte. hayallerim var ya da vardı demek daha doğru olur. yıktım abi. kendi ellerimle aldım balyozu var gücümle vurdum alaşağı ettim hepsini. sonra da oturdum yaktım bir sigara seyrediyorum öyle. atılabilecek en büyük kazığı attım kendime. kendimi affetmekte hiç başarısız olamadım ama bak şu zamana kadar. hep bir şeyin arkasına sığındım. yok kaybettiklerimmiş yok çektiğim sıkıntılarmış yok ailevi problemlermiş yok psikolojik düzensizliğimmiş. her zaman bir bahanem vardı. kimseye bir şey söylemedim tabi. toz kondurmam da kendima ha. ben böyle bir insanım kusura bakma cümlesini kurmadığım bir tanıdığım kaldı mı sahi ? tabi her şey değişir zamanla yada biz öyle sanıyoruz bilmiyorum. sonra bir gün affedemedim kendimi, aldığım nefesten bile nefret ettim. aynanın karşısında, sahilde, yolda, evde, okulda nerde olursam olayım küfrettim bu zat'a nereye gidersem o nefret ettiğim şeyi de götürmek zorundaydım. kurtulamadım nefretimden. kendi hayallerini öldüren birisi olmayı kendime kendim bile yakıştıramadım. çok alındım açıkçası... peki. o zaman müsadenizle gecenin sorusunu soruyorum arkadaşlar :hayallerinden başka yaşama sebebi olmayan insanlar o hayaller öldüğünde ne kadar yaşarlar ?
bir de ufak ritim bırakmadan edemeyeceğim hatırası var.
duman-gözleri kanlı

Yorumlar

anonimum
bıkmadan okudum. ama arkadaşım kendine bunu neden yaptın ya. hayallerini küçük mü gördün yoksa olması imkansız hayallerin vardı da olamayacağına mı inandırdın kendini? gelelim soruna evet insanı yaşatan umutları hayalleridir. onlara ulaşma çabasıdır. gazeteye ilan ver bence 'acil hayal ve unut aranıyor' diye:))