papatyadanhayaller
9 gün sonra 1 yıl olacak o lanet gün mü desem, yoksa benim için dünyanın en anlam kazandığı günlerden bir gün mü desem bilemedim. zaman hızlı geçiyor arkadaşlar, zaman acımıyor ve ilaç falan da olmuyo. acı geçmiyor, sadece eskiyor. eskidikçe yerine yeni acılar koyuyorsun eskileri tozlu raflara bi defter sayfasına tıkıyorsun belki , belki de bi kavanoza kapatıyorsun işte kim bilir. her insanın bi acı eskitme yöntemi vardır , kimleri gülerek savunur kendini kimileri koruyamaz benliğini. bana gelince, gülerek savunmadım kendimi ve kaybetmedim de benliğimi sadece büyüdüm büyümek zorundaydım çünkü. acımı da bi deftere sakladım kapattım kapağını koydum en güzel rafa. bazı acılar çok güzeldir, yaşarken ölüyormuş gibi hissetsende her gelen gideni baş tacı ettirdiğinde çekilen acı muazzam hepsi değil tabi. velhasıl, 9 gün sonra bizim japonun doğum günü geçen seneki hediyesini ne planlar yaparak hazırladım eline geçmesini sağladım da ben vermeye cesaret edemedim o getirip geri vermeye cesaret etti hala baş köşem de hatıra olarak duruyo herşeyi. hiç unutmuyorum elime aldım kötüyüm ama sesimi çıkarmıyorum düşünüyorum elimi burnuma götürdüm bi koku geldi, iplerine sinmiş parfümü ben o ipleri kestim kokusunu bi kutuya hapsettim ve ne zaman ona ihtiyacım olsa kokusunu içime çektim. çünkü hiç sarılma sanşım olmadı ona ve hiç yakından sevemedim. doğum günü her ikimiz içinde berbat bi gün oldu. bu sene kutlama ufak bir mesaj atma ihtimalim bile yok biliyorum. ama iyi ki doğdun dünyanın en güzel en karakterli adamı.

Yorumlar