ceyrekmuhendis
bakıyorum ki herkes aile saadeti içerisinde güzel sıcak odalarda zaman geçiriyor. yani herkes olmasa da buraya yazılan güzel şeyler. sizlerden ilk defa bir şey isteyip soracağım. şimdi soru cevap kısmına yazmak istemiyorum. çünkü soru cevap kısmı için biraz daha samimi soracağım bu şey. ben buraya hiç gönül yaralarımdan bahsetmedim ve ben her zaman kendi başıma dertlerime derman olmuş biriyim. ağlasam da bunu insanlara gösteremem. sevinsem de. saklamaya çalışırım hep. babam bana ağlama, ağlayanlar güçsüzlerdir derdi. sonra farkettim. aslında ağlayanlar güçsüzler değildi. aslında duygularını kabullenip yaşayamayanlar güçsüzlerdi. sanırım bu yüzden hep ağlamaktan korkttum. duygularımı göstermekten korktum. üzüldüğümü asla belli etmezdim. sanırım güçsüzce yaşadım ben. hatta öyle anlarım olurdu ki ne kadar zoruma giderse gitsin umrumda değilmiş gibi davranırdım. babamı taklit ettiğimi yeni yeni farkediyorum. hayattaki bütün sorunlarımdan kaçtığımı daha geçen gün 6 senelik arkadaşım pat diye yüzüme söylediğinde farkettim. sanırım o kadar çok saklamışım ki kendimden bile saklamışım duygularımı. başıma bir dert geldiğinde içim yana yana sorun yokmuş gibi davranıp hayatıma devam ediyorum. kaçmak..... kaçmak çözüm mü diye sorarsanız çözüm değil. ama yüzleşmeye gücü olmayan biri için nefes alacak alanı oluşturuyor. belki kimse inanmaz ama düşünmemeyi o kadar iyi başarıyorum ki. bir sorun olduğunda bunun üzerinde 5 dakikadan fazla düşünmüyorum. sadece 5 dakika veriyorum kendime. sonra bir kapattım mı kapılarını daha da asla ne açıyorum nede kapıya birini yaklaştırıyorum. biliyorum dışardan en güçlü ben mişim gibi dursa da. sırrımı artık biliyorsunuz😊 hayatta yaşadığım mukemmel bir aşkı aldatılarak istemeye istemeye bitirmiş gibiyim. bu sefer 5 dakika veremedim kendime. bu sefer kendime 15 ay 17 gün verdim. sonra ne mi oldu? bitirdim. ogün bugündür ne bir erkeği sevebildim ne de sevebilecek kadar kendimi güçlü görebildim. tam birinden hoşlanacakken yaptığı en ufak bir hatasında al iste buda aynı. hiç gerek yok, hiç bulaşma sen böyle daha mutlusun diyip yoluma devam ediyordum. şimdi burda ben böyle çok sevin,sevilin diye yazıp duruyorum. gelin bana sorun bakalım en son ne zaman korkusuzca sevebildin çeyrek hanım diyin? sevemedim 😊 aslında sorun bende değildi zaten önüme boyle biri gelmedi. bende kim geldiyse gereksiz buldum. hiç zaman kaybetmeye gerek yok diye düşünüp hayatıma devam ettim. hep derdim ki. biliyorum öyle biri var ki gelecek derdim. ve şuan hayatımda biri var. ona siyah demek istiyorum. onu burda anlatmak istemiyorum. çünkü bütün insanlar ilk başlarda mükemmeldir ama ben ona baktıkça siyah renginin insan olmuş hali gibi. öylesine gizemli öylesine sıcak ve asil. yani iste bilirsiniz. siyah...... size soracağım soruya gelirsek sorum şu. "sizce artık kaçmayı bırakıp deli gibi üzülüp kırılacağımı bilerek uzun süredir ilk defa bütün kalbimle dönüp sevmeli miyim?" ya birileri çıkıp sev falan diyecek ama bana lazım olan bu değil. ve biliyorsunuz acı çekersem burda sizi de darlarım 😂 neyse yine sonuna gülücük koydup mutluymuşum gibi de gözüktüğüme göre burada bitirebilirim. genç dostlarım geceniz güzel olsun...

Yorumlar

jaddar
karşılıksız sevmeyi öğrenmelisin o zaman canın daha az yanar. yani karşılıksız olamıyorsa bile beklentiyi az tutmak daha az üzer. bu şarkıyı dinle:
"ne sevmekten korkmak ne zulümden, bize yakışmaz"
hüsnü arıkan-kırık hava