thyke
neden hep ulaşılmayan tatlı gelir?elimizde olanlanların kıymetini bilmemek nedendir?oysaki elimizde olanla yetinmeyi bilsek, mutlu da oluruz.ama elimizden yitirince anlıyoruz değil mi?mesela sağlığımızın değerini hastayken anlıyoruz.halbuki sağlığımız varken imkanlar doğrultusunda güzel olan her şeyi yapmaya çalışsak.hep elimizdekini değersiz kılıp, sağa sola saldırmasak.İlla değerini anlamak için kaybetmek mi gerek?tamam hedeflerimiz olsun, hayâllerimiz olsun zaten olmazsa yitik ve umutsuz bir hayat olur.belki kiminin hedefi yüksek makam mevki olur ki bana kalırsa öyle hedefler can sıkıcı yani o hedefler için tırmalanırken asıl hayatı kaçırmak saçma geliyor.yani elindekinin kıymetini bilerek yavaş yavaş ilerlemek daha hoş olsa gerek.böyle kimseye muhtaç olmadığım, sevdiklerimle birlik içinde, bazense kafa dinleyebileceğim, mütavazi, huzur dolu neşeli bir hayat isterim.tabi bir şeylere ulaşırken emeksiz yemek olsun demiyorum."şunu istiyorum" pat önünde felan buda değil.belli emek karşılığında ulaşılan hedefe sahip olduktan sonra onun kıymetini bilmek gerek diye düşünüyorum.sırf hedeften keyif almak istersek alamayız zaten hedefe gidene kadar ne iştah nede o istek kalır,hedefe ulaşmanın yolunu keyifli hale getirip, arada güzel molalar ile yorulmadan ulaşmak daha güzel ve manâlı gelmiyor mu?birde doyumsuzluk bilgiye olunca güzel mala mülke değil.bir insanın kalbi zengin olsun eğer kalbi fakirse ne mümkün onu doyurmaya.(şimdi kalp sadece kan pompalar diyenler gelmeden kaçayım)tabi bunlar benim görüşüm katılmayan katılmaz.İyi geceler :)

Yorumlar

girgirina
hayatı dolu dolu yaşamak lazim bencede.elimizdekilerin kıymetini kaybetmeden anlamak lazim tabikide.fakat bunların hepsinin farkinda olmak ve dolu dolu yaşayarak ilerlemek zor olsa gerek.yapabilenlere ne ala:)
Dede
aynı tişörtü kaç gün giyebilirsin önce bunu düşün sonra konuşalım :)
thyke
aynen kardeşim. yapabilmekte herkese nasip olsun isterim :) @girgirina
thyke
alışveriş yapmayı pek sevmem bu yeterli mi?ve ben muhtaç olmayı istemediğimi de yazdım.bir şeyden mahrum olmayı da istemem daha makul olanı olsun ama huzurum olsun.ve doyumsuzluk varsa bir insanda isterse 100 tişörtü olsun yine doymaz ama ben bir tane de olsun demiyorum.bir hafta içinde hergüne ayrı kıyafet, temiz temiz tamamdır.ha bir yazı 3 tişörtle bitirmişliğim var.biri yıkanıp kuruyana kadar diğerini giyiyordum.ve tek pantolonum vardı. hiçte bir eksiklik hissedip alışverişe çıkıyım demedim.peki bu yeterlimi kardeşim? :)