ucuncunesilsaglikci
her gün sabah, öğle, akşam olmak üzere üç öğün sezen aksu-İhanetten geri kalan'ı dinliyorum. ve size bir soru sormak istiyorum tam bu noktada: sizce aldatmak ya da ihanet sadece sevgilinize, eşinize mi yapılır? yani illa birine ihanet etmek için bir şeylerin adının koyulması mı gerekir? bence hayır. sevilmemek farklı bir olay, şu dünyada kimse kimseyi sevmek zorunda değil. karşıma çıkıp mertçe deseydi ki "bak ben seni sadece arkadaş olarak görüyorum, benim için çok değerli olduğun için kaybetmek istemiyorum seni", çizgisini tam olarak belirleyip ona göre davransaydı haklı çocuk derdim. ama bu başka bir şey. bir yanda başka kızla konuşup bir yandan benle samimi bir şekilde konuşmak nedir? seni sevdiğimi bilerek bunu yapmak nedir? koparttığım tüm bağları tükürdüğünü geri yalayarak tekrar tamir etmek neden? omüdedikoduda yazdığımı bilip herkesin yazısını okuyup beni bulması neden? karşıma çıkıp açıklamaya cesareti olmadığı için kardeşime anlatmak neden? sadaka verir gibi sevgi vermek nedir? sen kim oluyorsun, sen kendini ne zannediyorsun? tamam sakinim, sıkıntı yok. "biz ne yalnızlıklar görmüş adamız".

Yorumlar

anonim
bence ihanet değil. sonuçta adı konmamış bundan dolayı da başkalarıyla görüşülebilir. adı konmadığı için ortada fol yok, yumurta yok. adı konsa amenna, ihanet olur da adı konmamış ki bunun? bu süreçte kırılmış olabilirsin ama buna da ihanet dersek ihanet tanımını baştan yapmamız gerekir. nasıl bir ülke olduğunuzun kanıtı aslında bu. bizim istediğimiz gibi davranmayana "ihanet" ettiği laftasını yapıştırıyoruz. sen yine de ihanet de buna rahatlayacaksan.