ucuncunesilsaglikci
bakın mesela, ben bir kitabın bize benzeyen kısımlarını ve sevdiğim yerlerinin altını çizip ona göndermiştim. kokumu bilmiyor diye parfüm kutumu göndermiştim. kocaman bir defteri onun için doldurup göndermiştim. sanırım tam olarak bunları yaptığım için böyle oldu. ben uzaklığı hiç umursamamıştım ama meğer o yanında olabilecek birini arıyormuş. ben bana sıkıntılarını anlatsın diye kıçımı yırttım, o anlatacak başka birisini buldu. arkadaşlar sizi benim gibi seven birini asla üzmeyin olur mu? ben bir şekilde atlatırım, ama o bir gün kafasına bir şeyler dank ettiğinde anlayacak ve çok pişman olacak; kokumun içinde boğulacak ve bense rüzgar bana onun kokusunu getirse bile 'aa bu onun kokusu' bile demeyeceğim. neticede yıldız abla da "aldatılınca terk ettim, çok sevsem de terk ettim. terk edince ağladım. günlerce, aylarca belki de yıllarca ağladım. unutuncaya kadar ağladım ve başardım." demiş.

Yorumlar

and he lived happily ever after
yakın bir zamanda evlenme, bir araya gelme potansiyeli varsa uzak ilişki olabiliyor ama uzun süre ayrı kalmayı gerektiriyorsa yürümesi zor gerçekten. günlük hayatında yanında değilsin, bir olay yaşasa teselli edip başını okşayamıyorsun, gözlerinin gülüşüne tanık olamıyorsun. İlişki çok soyutlandığı için vazgeçiliyor. her gün gezip tozabileceğim eğlenebileceğim yakınımda birini bulmak varken neden uzaktan seveyim bir şeyler yaşamayayım şu genç yaşımda diyebiliyor insan.