elt
burdaki bir paylaşımı görünce bir anım aklıma geldi anlatayım istedim. lise birdeyim tabi ki yine platonik sevginin öncüsüyüm. aynı sınıfda olduğum bir çocuktan hoşlanıyorum kimelerinin ayrı bir coolluğu sempatikliği olur ya öyle biri. sene sonuna doğru öğrendim ki başka okula nakil olucakmış, gitmeden çocuğa açılmaya karar verdim ( ne geldiyse kafama koyduğumu yapmamdan geldi ya ). ona sevdiği bir kitabı hediye ettim , hislerimi yazdığım notu da araya sıkıştırdım. ertesi gün öğle arasında çocuk yanıma geldi tabi benim kalbin atışları aldı başını gitti. sen çok iyi birisin ama( ahh o amalı cümleler yok mu ) ben yanıma yakışcak güzel birini isterim dedi. bi şey diyemeden uzaklaştım ordan moralim yerle bir oldu gittim wc ye ağladım dakikalarca. zaten ergenlik zamanlarım en ufak bir dert dağ oluyor. bu olayı liseyi bitirene kadar atlatamadım. büyüdükçe anladım sorun bende değildi. şimdi böyle konuşuyorum ama kendimle uzun ve yorucu savaşdı. kendimi tanımam kabullenmem sevmem yıllarımı aldı. anladım ki sorun bir güzel kaş göz yüz uğrana senin kalbini kim olduğunu merak etmeyende ilgilenmeyende.

Yorumlar

silindi
sevgili @elt ,

kaş, göz, boy pos konusundaki yorumum başka fakat, cesaretinden ötürü seni kesinlikle tebrik ederim. kendim gibi hareket eden insanları görmek beni sevindirdi.

ben de her daim, "bir şeyi yapmadığım için pişman olmaktansa, yaptığım için pişman olmayı tercih ederim." felsefesiyle hareket eden birisiyim. İyi yapmışsın. yıllar sonra "ya keşke açılsaydım." demek yerine, cesaretini toplayıp duygularını bir şekilde ifade etmişsin ve karşılığını da almışsın.

unutma ki hayat cesurları sever, hiç kimse seyirci koltuğunda oturanları alkışlamaz. alkışı kapman için, sahneye çıkman ve bir şeyler yapman gerekir. :)