Kumral_bocek
bizler karar verebilmekle övünürüz ve özgür irademizi kullandığımızı düşünürüz.
ancak bilimin özgür iradeyle bir sorunu var. bilime göre bir şey başka bir şeye sebep oluyor. biyolojiden öğrendiğimiz şeylerden sonra, özgür irade konusunda bir problemimiz var. karar verme kendi aktivitemizin bir met ceziri. peki kararlarımızdan kim sorumlu…? bilinç benlik mi ? yoksa kontrolümüzün dışında olan bilinçsiz bir gri madde kütlesi mi? bir bilim adamı, beynin aktiviteye göre verdiği bilinçli kararın, ikincil bir kararı olduğunu deneyimledi. görünüşe göre beyine yapılan deneyde, kararları şekillendiren yoğun bir bilinçaltı beyin aktivitesi var. biz kararı vermeden 6 saniye önce bilinçaltı kararı vermiş oluyor. yani, verdiğimiz karardan 6 saniye önce olan, nöral aktivitenin ikincil kararı oluyoruz. bunu ikilik olarak değilde, daha çok bilinç aklın, beyin aktivitesine kodlanmış şeklinde düşünelim. bilinç altı beyin bizim belli yönlerimizin farkında, inanç ve isteklerimizle uyum içinde. yani bizi istemediğimiz bir şeyi yapmaya zorlamaz. bu durumu iki ayrı şeyler olarak değilde onun yerine, aynı fiziksel işlemin farklı görünümler olduğunu düşünebiliriz. bu iki genişleyen belirleyici, rastgele olmayan bir mekanizmadan, mutlaka kaçınılmaz bir sonuca ulaşacaktır. gerçek şu ki yaptığımız seçimin farkında olduğumuzda, bundan 6 saniye önce ne yapacağımız belli. bilinç altımız, bilinçli bir seçim oluşturuyor. dolayısıyla 6 saniye önceki kararlarımızı kontrol etmek için alışkanlıklarımıza, çoğunlukla bulunduğumuz ortamların bize verdiklerine ve seçimlerimize dikkat etmeli değil miyiz?

Yorumlar

and he lived happily ever after
genler, ebeveynlerin çocuğa etkisi, çevrenin çocuğa etkisi, çocuğun deneyimlediği olaylar, maruz kalınan radyasyon, yenilen yemekler vs bu liste uzar gider; bunlar tüm insanlarda farklılık gösterir ve akabinde nöronal bağlantılar her insanda farklı gelişir. bilinçaltı engin bir denizdir, beynimizde uyanıkken de uyurken de nöronlar arası sürekli veri alışverişi olur. nöronlar arası gidip gelen bu elektriksel uyarıların tam olarak bilinci nasıl oluşturduğu bilinmiyor. bilincimizin oluşumu birçok şarta bağımlıdır. bu şartlar da karar mekanizmamızı etkiler. etki tepki her daim işler, lakin özgür irade tamamen yoktur denilemez bence. birincisi, özgür irade olmasaydı kararlarımızda çekimseme yaşamazdık; çünkü karar zaten verilmişse o karar üzerinde devam ederdik. İkincisi, özgür iradeyi ölçmenin yolu yoktur; aynı kişi bir olayı bir kere yaşar, ikinci kez yaşadığında o yaşadığı tecrübe kararını etkileyeceğinden dolayı deney geçerli olmaz. teknik olarak tamamiyle aynı kişiyi 1000'er kere birden fazla aynı olayla test edip verdiği karar 1000'inde de aynı mı buna bakmak lazım. dediğim gibi bu deney de yapılamaz maalesef.