gülseren yücel

mayk
mayk @mayk
tanıdığım en çirkin insanlardan biridir. sima olarak değil, iç çirkinliği (iç güzelliği diyorlar ya işte tam tersi, ben uydurdum) olarak aşırı çirkin bir insan.

tamam sima olarak da çok çirkin biri olabilir ama içi güzel olduğunda alışıp sevebiliyorsun insanı. misal, lisedeki edebiyat hocam vardı, kara melek derdik kadına, çok çirkindi ama çok severdik. hatta çoğu zaman gelir bana sarılırdı, çünkü sevgi böyle bir şey. ama ama ama. bu kadın öyle değil iç dış çok çirkin. nezaketten haberi yok. yardım sever değil. konuşmayı, muhabbet etmeyi zerre bilmiyor. şimdi akifçiğiim bu kadını niye bu kadar itin totosuna soktun çıkardın diyeceksiniz. ben de duracak mıyım, durmayacağım yapıştıracağım cevabı "yok be oluuum, ne sokması ne çıkarması sadece gördüklerimi ve hissettiklerimi yazıyorum" diyeceğim.

peki bu kadın hakkında bu kadar fikir sahibi nasıl olduğumu soracak olursanız kısaca anlatayım. dikey geçişte bilirsiniz okuduğunuz 2 yılın derslerden bazılarından muaf olursunuz, biz de işte hangileri diye öğrenmek için sorduğumuzda bu kadına yönlendirdiler (nişantaşının kime ait olduğu belli olmayan kapılarını bir ara yazarım, hiçbir kapının üzerinden şahıs veya departman adı yok hesap edin işte. sürpriz yumurta kapılar.). neyse gülseren yücel kadar olmasın ama cehaletin verdiği özgüvene sahip bir sekreter bizi gülseren yücel'in isimsiz kapısına yönlendirdi. kapıyı çaldık, içeri girdik. hani kapıyı çalıp içeri giriyorsak belli ki bir şey soracağız, "hayırdır" yüz ifadesiyle bizi karşıladı. selam verdik ama karşılık alamadık. böyle böyle hangi derslerden muaf olacağımızı öğrenmek istiyoruz yardımcı olur musunuz tarzında, kadını ürkütmeden bir soru sorduk. yüzümü "bunlar burda ne arıyor, burası benim şahsi dinlenme odam, ben buraya çalışmaya gelmiyorum, yatmaya ve sağa sola emir vermeye geliyorum ki" tarzında bir bakış attı. sonra dediki "ben artık bölüm başkanı değilim, yeni başkan kim onu da bilmiyorum. gidin asistan" derken telefon çaldı ve bir şeyler geveledi. cümle tam bitmediği için bekledim, hani bekliyorum telefonu iki saniye sessize alıp cümleyi bitirecek ben de çıkacağım. ilk başta "bi saniye bekle" işareti var bilirsiniz onu yaptı sandım, biraz bekledim. sonra tekrar işaret yaptı çık işareti yapıyor ve yüzüme bile bakmıyor, yani beni yok sayıyor. hani biri aradığında diğer arkadaşı onu sorularsa yok de işareti yapar ya işte o işareti yapıyor. "çok teşekkür ederiz, çok incesiniz" diye bağırarak odadan çıktık. arkadaşım, "asistanıma sorun" anlamış, ben hiç bir şey anlamadım o gevelemeden. neyse bundan sonrası başka bir hikaye zaten.