berelideli
tarih 3 haziran 63. haziranda ölmek zor demişler ama o haziran, 2 sinde ahmed arif'i, 3 ünde nazım hikmeti aldı bizde. İyi ki gelip geçmişler dünyadan.
berelideli
mirhabalar dedikoducular. bakın size ütopyamda olmasını istediğim şeylerden bahsedeyim. şöyle güzelce donatılmış bir masa düşünün. masada deniz tekin, jehan barbur, ceylan ertem, kalben gibi isimlerin yanı sıra, nazım hikmet, ahmed arif, turgut uyar, cemal süreya ve can yücel'in olduğunu düşünün. hee edip cansever ve turgut uyar'ı unutmayalım. ayıp olur sonra. gökyüzünün en tatlı tonu(ki bu benim için kızıl demek). şarkılar söylenip, şiirler okunarak o masada bulunmak. tabi bunun dışarısında, paranın olmadığı bir sistem falan da mevcut ama ona girersek sayfa da bir tek benim mesajım olur :d
berelideli
gecenin bu saatinde biri dışarıda ses çıkartıyor. ama düzenli olarak. hayır en son çıkıp bağırıcam. bütün mahalle ayağa kalkacak ondan sonra
berelideli
her şey beklediğim gibi giderse, bundan 4 gün sonra mezunum a dostlar. dilediğimizce geçsin hepsi.
berelideli
hepimizin derdi tasası var ama sesinin duyurulması gereken insanlar da var. mesela emeklerinin karşılığını ve haklarını almak için gerekirse öleceklerini söyleyen madenciler gibi. öldükten sonra gündemde olacaklar muhtemelen. ailelerini susturmak için belki bir miktar para verilir. sonun gerçekten böyle olması mı lazım ? hee bir de bizim elimizden bir şey gelmemesi var tabi. bilip bir şey yapamamak. kusura bakmayın ama bu kadar b*ktan bir hale mi gelmeye başladık gerçekten. hakkını insanlara vermemek ne demek.
berelideli
sahte sahte fotoğraf çekinen insanları anlamıyorum. hani şu haberi yokmuşçasına, efenime söyleyeyim ders çalışırken habersiz çekilmiş gibi, yok bilmem ne yaparken karşında ki çekmek istemiş de sen ondan sonra farkına varmışsın gibi. orada asrın pozu var ama aaa ne kadar da habersiz. abi aptallık. modern sistemin dayattığı en b*klu şeylerden biri bence. fotoğraf çekinmek güzeldir, hatıra olarak kalması falan filan ama sahtekarca olanları sevmiyorum. böyle salak saçma şeyler insanları aptallaştırmaktan başka hiç bir şeye yaramıyor. bir de aptal aptal muhabbet yapanlara. zaten aptal insanları sevmiyorum ben. hayır yaradan sana bir akıl vermiş dimi. kullan yahu şunu.
berelideli
röraydınlar dedikoducular. bu aralar hayattan beklentim ya güzel demlenmiş bir çay yada soğuk bir bira. benim için farklı anların vazgeçilmezleri.
berelideli
demin yazdım gitmedi sanırım. o yüzden bir daha yazıyorum. haftalar öncesinden poster asıp bakın jehan barbur geliyor diyip, insanlara da bilet satmaya başladıktan sonra, 2 gün kala jehan gelmiyor demek ne demek. ayrıca bilet alanları ne arayıp haberdar etmek var, hadi onu geçtim, kapıda ki poster hâlâ yerinde duruyor. üzerinde iptal oldu veya ertelendi yazısı yok. en nefret ettiğim şeylerden bazılarıdır son anda iptal olmadı durumu veya çıkan aksilik. ama bunun illa ki başıma gelmesi lazımı yani. hayır böyle rezalet organizasyon olamaz. yapamıyorsanız yapmayın şunu. İnsanlık hali iptal olabilir ona lafım yok ama bu durumda, durumu idare etmeyi bilmiyorlar. zaten ruhsuzluğum üzerimde, keyif aldığım yok hiç bir şeyden. bir de üstüne bu olunca harbiden iyice keyfim kaçtı. jehan dinleyip doğum günü kutlayacaktık, hepsinin içine ettiler. tebrikler.
berelideli
bir ruhsuzluk çöktü üstüme. nedendir bilinmez. biramı içerken bile yüzümde ki ifade de değişiklik olmadı. bir insan su içince bile yüz ifadesi değişir normalde. ruhsuzluk, keyif almama sorununu ortaya çıkarttı bende. kitap okumak bile istemedi canım. okumayınca yazayım dedim.
berelideli
her şey bir yana da dostlar. güzel insanlarsınız. yalnız kaldığım zamanlar da veya bunu hissetmediğim zamanlar da özellikle bazılarınız varlığını gerçekten hissettim. aynı hissi hissetmek için veya aynı şeyi düşünmek için tanışmış olmak veya yan yana olmak gerekmez. burada sayenizde çok güldüğüm de oldu, uzaktan uzaktan derdinizi paylaştığımda veya kendi derdimi sizlerle. güzel kalın. güzel kalalım. daha buralarda olsam da, hepinize eyvallah.
berelideli
röraydınlar dedikoducular. yazarız ederiz, güleriz hüzünleniriz falan ya hani. gelin sohbet edelim. konudan konuya geçelim farkında olmadan. İlk şeyi ben başlatayım, ev sahibi olduğum içün. gökyüzünü boyama şansınız olsa, ne renk yapardınız ?
berelideli
hani gülmek de ağlamak da bize ya. sevmek bizim için. ne demiş usta " dünyayı güzellik kurtaracak. ve bir insanı sevmekle başlayacak her şey." huzurlu ve sevgi dolu olsun geceniz. en başta da kendinizi sevin.
berelideli
İnsanın bir anda aklına geliyor. ulan ileri de bana da "geleneksel demlik şakasını" yaparlar mı acaba, diye.
berelideli
röraydınlar ahali. nasılsınız. biz de şöyleli böyleliyiz işte, teşekkürler sorduğunuz içün. günler geceler birbirini kovalayıp duruyor, her geçen gün bu şehirden gitme zamanım biraz daha yaklaşıyor, hissediyorum. 2,5 hafta sonra her şey bitmiş olacak muhtemelen. tabii keyfi kalma kısmı hariç. şansım olsa tekrar burada okumak isterdim ama farklı bir ortamda olmak, farklı insanlarla tanışmayı daha çok isterdim. neyse dertlenip büyüğe danışmadan, hadi bana eyvallah. güzel kalın.
berelideli
mirhabalar dedikoducular. herkes bu ruh halinde iken gelin daha önce ileriye sürdüğüm omü dedikodu - izdivaç programını başlatalım. elektrik alıp çay-kahve içmek isteyenler müesseseden. gelin tanış olalım, everelim sizi :d
berelideli
bize atari salonu lazım. nostalji olur falan hani. teknoloji gelişti eyvallah da, hiç biri o atarinin yerini tutamaz.
berelideli
saat 3 e geliyor. gözümde zerre uyku yok. bizim için gündüz geceye faşizandır. gecenin esareti altında yaşarız aslında. esaret diyorum çünkü, mutlu ve huzurlu olanlar şu anda uyuyorlarken, biz başımızda ki uykusuzluk ve düşünceler ile cebelleşmekteyiz. kara kaplı bir kitap var elimde, gece en az onun kapakları kadar karanlık olsa da, içi kadar karışık bir halde. evet, saat ilerledikçe birazcık daha deliriyor olabiliriz. o yüzden "yaşasın tam bağımsız ruh hastaları" deyip. sizleri, bizleri selamlıyorum.
berelideli
selamlar dedikodu ailesi. aranızda yapan yoktur tabi ama görürseniz uyarın lütfen. bisiklet ile sahilde gezenler, bisiklet yolunu kullansınlar. kulaklık takıyoruz, en son duymayıp birini indireceğiz yani. ayrıca bir de sahilde yürürken ağlayan bir kız gördüm,içim acıdı. yanlış anlaşılmamak için gitmedim ama bunu okursa, üzülmek ona yakışmıyor. gülüş her zaman gözyaşından üstün olmalı. kim olursa olsun, derdi olana çay ısmarlayıp dert dinleyebilirim.
berelideli
nasılsınız dedikoducular. ni yaptınız. cidden bugün kendiniz için ne yaptınız. kendi kendinize çay ısmarladınız mı mesela, kitap okudunuz mu, sebepsiz yere kendinizi sevdiğinizi itiraf ettiniz mi. ayna karşısında yüzünüzün sevdiğiniz-sevmediğiniz yanlarını fark ettiniz mi ? ben yüzümün sol yanını daha çok severim mesela. daha güzel gelir. bakın bunlar önemli şeyler. mesela kendinize mektup yazdınız mı ? mektup mu kaldı demeyin, mesajlar falan tamam ama, işin asıl güzelliği el ile yazmakta. kağıtta, kalemde, mürekkepte yani. "sevgili ben" diye başlayan bir mektup yazsanız, ilk ve son cümlesi ne olurdu mesela. benim ki " iyi ki yapmışlar seni ve beni(kendini) hiç bir zaman bundan az sevme sakın" olurdu muhtemelen.
berelideli
röraydınlar olsun dedikoducular. nasılsınız ecaba. biz de delilik manyaklık işte ne olsun. jehan barbur geliyormuş. deli'nizin yeni yaşına girdiği gece muhtemelen o son şarkılarını söylüyor falan olur yani. ayrıca size bir tavsiye "ferhan şensoy - turgut uyar uvertürü" nü bir dinleyin. ben iyice takıldım ona. tekrar tekrar dinliyorum. şimdilik hadi bana eyvallah