cavresamin
"unuttuğumun ilk günü bir tebessüm filizlendi, unutabilmenin en büyük zaferlerden olduğunu gördüm.." ya yeterince içten dua etmeyi başaramadığımdan ya da gerçekten bu sözleri çokça dinlediğimden dolayı olduğununu düşünüyordum, yıllardır sevdasını içimde barındırdığım o surete her defasında kavuşamayışımı. "tam kavuştum" ümidiyle içim mayhoş olurken tam manasıyla kaybetmenin verdiği ani bir 'mur', içimdeki o duyguların vahşi bir şekilde kaybolmasına neden oldu. evet, yıllardır içimde koruduğum, sakladığım, sakındığım o duygu, kaybolmuştu. kayboluşunun nedeni kayboluşundan daha da vahşiydi. ben, bir gülüşüyle tüm gün yerimde duramayan, mutluluğuyla huzurlu, huzuruyla mutlu olandım. kendi rahatlığımı gözden çıkarıp, mutluluğumu feda edebilendim. bu değil mi, "elfida" diye şarkılar söylediğimiz ? peki, ondan kopabilmeme neden olana gelecek olursak.. sanırım artık onu anlatmanın çok da bir önemi kalmadı. velhasıl, başta belirttiğim iki nedenden ötürü yaşanmışlıkların bu şekilde geliştiğini düşündüğümü ifade etmiştim. asıl ve eksik olan bir neden var; hayırlısı. unuttuktan, unutabildikten sonraki yaşantımda buna şahit oldum. gerçektende hayırlısı buymuş. bu arada 'unutmak' olarak bahsettiğim şey, ismi dahil, hiçbir şeyini hatırlamamak değil. farklı duyguların yoğunluğundan dolayı bu yazdıklarım biraz karmaşık yazılmış olabilir, bu yüzden kusura bakmayın gelişi güzel yazıldı çünkü yazmam gerekiyordu, dökmem gerekiyordu, olduğu kadar. yazım içerisinde yanlışlarım varsa affola, türkçeyi ne yazıkki geç olarak ve son 5-6 senedir öğrenmeye çalışıyorum. okuduğunuz için teşekkür ederim.