flora
yurttaki kızlardan 'evleneyim de kurtulayım' sesleri yükselmeye başladığına göre vizeler gümbür gümbür geliyo. inşallah evliliğinin matah bişey olmadığını anlarlar da sonra normale dönerler.
flora
dün atakent sahilinde tamamen telefona odaklanmış şekilde yürüyorum. kolumun tutulup ''aşkım nerde kaldın ya'' gibi bi cümle duymamla aklımdan geçen ''ben ne zaman sevgili yaptım abi benim niye haberim yok gibi'' saçma sapan cümleler içinde çocuğa hayretle bakışım saniyeler içinde oldu. çocuk kendini toparlayıp özür dileme cümlelerini sıralarken 'yürüyen bir parfüm şişesinin' noluyo burda diye sinirli sinirli üstümüze yürümesiyle o an anladım ki seneler sonra varlığından haberim bile olmayan ikizimi buldum :d kızla saç modelimiz bi aynı ya çocuğa hak vermemek elde değil :d tamam insan insana benzer de bu kadar da benzemez herhalde :d kızı sakinleştirmek biraz zamanımızı alsa da güzel anıydı..
flora
omü dedikodu yu üç senedir takip ediyorum.burdan tanışıp da çok iyi anlaştığım birçok arkadaşım oldu. ee haliyle binlerce mesajın nerdeyse tamamını okudum. ama aklıma takılan bişey var. neden herkes "genellikle'' mutsuzluklarını paylaşıyor? geçmişi unutamayanlar, sevip kavuşamayanlar, sevdiğine açılamayanlar, özleyenler, yaşadıklarını unutmaya çalışanlar, yalnızlıktan sıkılanlar vs. kabul etmeliyim ki insan buraya yazınca rahatlıyor. ama insanın hayatında yazacak hiç mi güzel bişeyi olmaz? hiç mi mutlu olmaz hayatı boyunca? buraya yazılanları okumaya başlıyorum. bazen üst üste o kadar olumsuz şeyler yazılıyor ki ben bile üzülüyorum okurken. sanki kendim yaşamış gibi hissediyorum. diyeceğim o ki acıyı paylaşmayı öğrendiğimiz gibi mutluluğu da paylaşmayı öğrenelim. mutsuzluğa biraz mola..
flora
üniversiteye başladığım yıl birinden çok hoşlanmıştım. önceleri uzaktan uzağa izledim biraz. aylar sonra artık dayanamayıp konuşmaya karar verdim. İnternetten konuştuk anlattım herşeyi ona buluşmaya karar verdik. aylardır adını dilimden düşürmediğim kişiyle buluşacaktım artık ve o heyecanla gittim. buraya kadar herşey normal tabi.salak ilk kez buluştuğu kızın yanına ona olan duygularımı da bildiği halde arkadaşıyla gelmiş. oturduk sahilde mal gibi çekirdek çitledik üçümüz. sanırım aşka o gün o an küstüm.
flora
yarın sabah saat 9 da dersim var ve ben atakent ten güzel sanatlar kampüsüne kadar yürümek zorundayım. sebebi açık ve net: param yok. çünkü ben cebimdeki son paramı hiçbir maçını kaçırmadan izlediğim galatasaray için harcamayı tercih edicem. delirdim galiba 😱
flora
gece 12 den sonra arkadaşımla sahile gidip çekirdeğimi kolamı alıp saatlerce sohbet etmek istiyorum. sessiz sakin tam benlik ama öle bi arkadaş yok :(
flora
''metrekareye binlerce yalnızın düştüğü şu bereketli vatan topraklarında, hâlâ sevgili yapamamış olmak safkan beceriksizlik yemin ederim.'' bunu az önce twitter da okudum aklıma ilk omü dedİkodu geldi :d sanırım burada fazla takılıyorum :d