jelibon
itiraf ediyorum telefonu tek elimle kullandığım zaman üst tarafta bir yere tıklamam gerekirse genelde diğer elimi hiç kullanmayıp telefonu burnuma götürüp işimi burnumla hallediyorum.
jelibon
erkeklere sesleniyorum; bu dünya kadınların dünyası. ister sever, ister üzerler. ya biat eder ve mutlu olmanın yollarını ararsınız ya da ipinizi keser defolur gidersiniz. işiniz çok zor gerçekten. kolay gelsin.
jelibon
başaramayacağımdan yüzdeyüz emin olduğum iki şey var;
1- saçlarımı uzatmak
2- sigarayı bırakmak
ama yine de denemeye devam edeceğim.
jelibon
sinan akçıl'ı çok seksi buluyorum. öyle böyle değil. çok garip bir çekiciliği varmış gibi geliyor. tabii konuşmadığı ve şarkı söylemediği sürece.
jelibon
sanırım paraya en çok ihtiyaç duyduğum zamanları yaşıyorum. şöyle bir 250bin liram olsa ne güzel olurdu..
jelibon
ben genelde kendimi kraliçe gibi görürüm. bu yüzden bugün kendime özel yapım taç küpe bile aldım. aslında birçok türk kızının bu kraliçelik tribi vardır biliyorum fakat ben kendimi onlarla bir tutmuyorum. bu durum aslan burcu olmam ve üstüne bir de aslan burcu bir anne tarafından yetiştirilmiş olmamdan kaynaklanıyor da olabilir. illaki şimdi "off bundan bize ne be?" diyenler olacaktır. ama çok da umrumda! itirafsa bu da itiraf.
jelibon
kaşar ev arkadaşımla kavga ettik. sebebi de "eve sadece 'erkek arkadaş' sıfatını hak eden insanı getir, başka kimseyi alma" dediğim için. haklı olduğumdan şu anda benimle konuşmuyor. kendisini 3 yıldır tanıyorum ve 3 gün sonra hayatında olmayacak insanlar için benimle şu anda konuşmuyor. te allam ya. bu nasıl bi angutyusluktur?
jelibon
arkadaşım bir haftadır bende kalıyor. masamın üstünü ısrarla dağınık bırakıyor. valla eşyalarını camdan atmamak için kendimi zor tutuyorum. sabır jelibon sabır. son 2 gün , az kaldı...
jelibon
eski sevgilimi ve ayar olduğum birkaç arkadaşımı telefonuma mal diye (mal1, mal2, mal3 şeklinde) kaydettim. telefonum çaldığında "acaba yine ne istiyor bu mal" diyip kendimi teselli ediyorum. çok rahatlatıcı bir terapi. siz de deneyin.
jelibon
evde süpürge yaparken kendimi ghostbusters gibi hissediyorum. özellikle süpürgenin ucundaki kısmı çıkartıp örümcek ağı falan çekerken... evet o esnada şarkısınıda mırlıyorum. goooost bastırz!
jelibon
ne zaman regl olsam internetten kredi kartımla çılgınlar gibi makyaj ve bakım malzemesi alışverişi yapıyorum. haliyle astronomik kredi kartı ekstreleriyle karşı karşıya kalıyorum. sonra da "bunları kim yapmış, bir yanlışlık var ya!" deyip bankayı arıyor ve çağrı merkezindeki arkadaştan sinirimi çıkartıyorum. üzgünüm :( sanırım regl dönemlerinde karantinaya alınmam lazım.
jelibon
bugün öğlen yemeği icin sipariş ettiğim pizza, kızım luna için sipariş ettiğim mamalar ve akşam yemeği yapmak için et sipariş ettiğim kasap aynı anda kapıma geldi. hayatımda ilk defa kapımda erkekler sıraya girdi. ellerinde pos cihazları ile mart kedilerinin sıra beklemesi gibi kredi kartımı beklediler ve işlerini halledip teker teker gittiler. bu da böyle bir anımdı.
jelibon
kızlar siz de yaşadınız mı bilmiyorum ama ben ilk regl olduğum zaman hamile olduğumu ve çocuğumu düşürdüğümü sanıp ağlamıştım. şimdiyse aklıma geldikçe gülüyorum. haha!
jelibon
en yakın arkadaşımla günlerdir evden çıkmadan sunum hazırlıyoruz. neyse efendim kafamız kazan gibi oldu. biraz önce snapchat'e bi bakayım dedim ama telefonumu bulamadım. ara babam ara bulamıyoruz. yok. arkadaşım da "neyse bir soğuk su iç artık" deyince dolaba yöneldim. kapağı açtım ve bilin bakalım ne gördüm? telefonu buzdolabında unutmuşum :/
jelibon
geçenlerde gittiğim bir partide eski erkek arkadaşımın da orada olduğunu gördüm. ben iki kız arkadaşımla takılırken o da bir kızla fingirdeşiyordu. o sırada da kaslı iri kıyım bir erkeğin beni kestiğini görünce ona yanaştım. biraz mekanda samimi olduktan sonra da kaslı çocuğun kulağına "şu çocuk beni kesiyor az önce de pistte elledi beni, kendimi kötü hissediyorum gidelim buradan lütfen" diyerek eski erkek arkadaşımı gösterdim. kaslı çocuk bizim çubuk krakeri gözüne kestirdi. aldı eski sevgilimi, mekanın dışına çıkarttı ve darp etti. ben de o sırada timsah gözyaşları dökerek mekanı terk ettim ve ortamdan uzaklaşınca da ıssız sokaklarda derin çığlıklar atarak güldüm. kaslı erkeklerin hayatımdaki yeri tam olarak budur.
jelibon
size bir şey itiraf edeyim mi; bir erkeğin zekası ve entelektüel birikimi, spor salonunda şişirdiği kaslarından onlarca kat daha fazla tahrik ediyor beni. üzgünüm böyle "pat" diye bir itirafla katıldım aranıza ama mazur görün lütfen. merhabalar :)