josefin
kiskandigim hayatı yaşayıp benim varolmadigim o hayatta içinde bulunduğum hayaller kuran biri gereklilik gibi değil ama olmazsan olmaz diyor. az net olun da
josefin
yalnız olmak tercih yalnız kalmak zorunluluktur arkadaşlar biz yalnız olma halindeyiz ve bu tercihten silkilip atılamıyoruz
josefin
İnstagramda twitterda terörü ve tacizleri yeterince lanetlemişken (!) üstüne yemekhanede yapılan eylem takdire şayan oldu gerçekten ! kaşık çatalları masaya rahatsız edici bir biçimde hızlı hızlı tüm gucunuzle vurdunuz sustunuz bazıları ısrarla hınçla devam etti. benim gibi nedenini bilmeyen çoğu insan vardı. genelin tepkisi başını çevirmek ve cıkcık demek oldu. eylemin en hınç dolu kişisine sorunun ne dedim kadın tecavüzüne eyleeeem yanıtını aldim. evet duyarliyiz evet o iki dakikalık gurultu farkındalık yarattı ve evet artık bir nebze de olsa içiniz rahatladi. İnsanları rahatsız ederek sinir atıp acıları yansittiniz eminim ruhlarimiz bu güçle birlik olup suçlululari durduracaktır. sadistlerin de çok umursadigini düşünüyorum, bu saçma rahatsız edici eylemle bir yere varilacagina da eminim. tum eylemleri değil bu eylemi elestiriyorum. eylemle farkindalik yaratmak icin slogan gerekli birlik beraberlik gerekli yemekhanede iki uç kızla masaya çatal kaşık vurmak gerekli değil. ulkece yaşanılanlar dile kolay değil. eğitimci olarak üstümuze düşenin kaşık çatal kullanip patirti cikarmak değil kâğıt kalem kullanıp fikir aktarmak olduğunu düşünüyorum . herkes kendine yakışanı yapmakta
josefin
güçlü gorundum en zayifiniz ben oldum. dogrulari söyledim dobra oldum etiketlerden yoruldum. düşmekten ve her defasinda umursamamaktan yoruldum yasadiklarimi geçtim geçmiş nasilsa ama yasayacaklarimdan da yoruldum. yalniz kalmayi istemekten yoruldum. İltifatlarinizdan sığ bakış acilarinizdan sıyrılın, bir yerlerde birileriyle gelin şarap içelim sigaralarimizi yakalim yorgunlugumuzu atalim
josefin
kimseye anlatamadığınız olaylarınız elbet olmuştur. o zamanlar zamana birakir bosverir veya gömerdim. oturur kendi kendime konusup hallederdim. simdi ne anlatacak biri var ne de konu anlatilabilir. bu seferki çok ağır geldi gözlerimin feri söndü . tahmin edilebilir sıradan hayatlarınızdan uzak bir tempoda süregeldi olaylar. karmaşık bir cözümle duzgun anlatimla anlasilir anlatilirsa. yüzleşemiyorum. bu agırlıktan nasil kurtulacagim
josefin
acil ve önemli bir nedeni olmakla birlikte oğuz atay - tehlikeli oyunlar kitabini bulmaliyim bir iki gun odunc veya kitap takasi ile verebilecek biri olsun lutfen
josefin
bende bilirdim ringte gordum boyle boyle fakultede gordum boyle boyle demesini lakin gorduk mu anladik adami gozunden. çıkmak fikrini özümseyemiyorum elbet ergenligim salakligim oldu benimde ancak suanki kafa yapimin bu konuda süregelecegini dusunuyorum. yazdi mi yazmadi mi tartistik napsak sevdim diyemedim hosmus napsam cok gereksiz telaslar olarak geliyor sohbet etmeyi seviyorsan sohbet edersin konusulacak seyler varsa konusulur asıksan soyle o da oyle hissediyorsa mesk olur. asikimsi bir seyim nedir nedir. belki de benim penceremden boyledir bilemem ama cidden gencler yoksa rahat miyim neyim cabaliyim mi bende yorayim mi kendimi . biri olsun tam olsun acik acik konusun kederliler cogaldi :)
josefin
kendine zaman ver dediler verdim kendim bile dedi yeter git bir mesgale bul artik dedi kitap muzik sigara dun sabah yedide uyuyup aksam beste uyandim ama nasil igrenc icim disim sahile yuruyuse cikiyorum simdi basima bir sey gelsin de diyemiyorum yemiyor ama valla icim daraldi bir seyler olsun
josefin
bugun evde yalnizlikla yere yatmis yuvarlaniyorduk. anlam yukledigimiz insanlarla bagdastirdigimiz sarkilari dinliyorduk. ( gercekten her sarkinin hayatimizda bir anısı olmak zorundaymis gibi cürütüyoruz kalbimizi kendimize ait anlamsiz olmasi asıl degeri olan muzikler edinin daha zevkli ) mutfagi topladim balkon yikadim dolaplar sildim odami toplamaya baslarken teslanin elektrik sinyali gibi bir sey cakti beynimde saat 15:30 dedim josefin kalk boyle gecmez bes gun. dus aldim her zamanki bavul gibi cantama bir iki kucuk esya kattim ( zaten cantam her zaman her yere gitmeye hazirdir ) ocagin gazini kapatip ciktim saat bes. dolmusa bindim altiya biletimi aldim ve 900 km uzaktaki memleketime gidesim geldi. dolmusta bir tip ogrencisiyle tanistim umarim yine karsilasiriz. otobuste de yazarlarimizdan biriyle :) balık burcu kadini oldugumdan hislerim cok kuvvetli ve superim ( yalniz olunca insan bok gibi hissediyor biraz moralim duzelsin ) sicakkanli insanlar sogukkanli olabilmek icin daha dogrusu aci cekmemek icin tecrubelerim var diyor. tecrubeleri s*ktir edelim diyorum kendilerime. hala denemedeyim ruzgar nereye gotur beni oraya havasindayim. yine canim yanacak. teslim oldum. konu cok dagildi neyse. suc ve ceza okuyorum simdiye kadar okumamak ayip degil hic okumamak ayip. midlake grubunun tum listesini tavsiye ederim gencler satir atlayanlarin cani sagolsun üsenmeden okuyanlarla umarim tanisiriz kendinize dikkat edin :)
josefin
beni taniyan insanlar oldugu icin icimi dokemedigim dogrudur sonra aldigim tepkilerden bahsetmeyecegim :) simdi bir defter dolusu yazdim da guldum kendi kendime. ne cok sey yasamisim ve yasamaya devam ediyorum su kisacik omrume neler sigdiriyorum diye bakiyorum oyle. kirdigim insanlara diyecegim kesin sizde zamaninda birini kirmissinizdir. henuz kirmadigim insanlara diyecegim benden uzaklasin sizi kirabilirim. cok karmasik ve kaldirilmasi zor bir hayatim oldugunu anladim. ve bende bi problem var isimli sarkiyla tanistim. deniz tekin soyluyor cogunuz bilirsiniz. bu sarki kulagima calinmadan önce canimi yakan sarkilari dinlerdim oldurmeyen surunduren. simdi bombos bir evde gececek bes gün ile ne yapacagim diyorum ve muzigi aciyorum. beni birak takintilarim var insanlara yonelttigim anlamsiz sorular. beni siktiret valla sorun olmaz hoslanirim yalnizliktan. bende bi problem var
josefin
dört yıllık canım kankam dostum konusmaktan hic bikmadigim hep yanimda olan ya uzatmayacagim yeri cok ayri olan adam (deli kültürlüdür tavlada da üstüne yoktur ay özledim) dort yilin sonunda cikiyor ben sana asığım. bildiginiz senaryo iste. dedim bu ask degil hoslanma yalnizca. bende senin kisiligini arkadasligini begeniyorum ama dort yil arkadas kalmisiz nasil elini tutayim gozune bakayim. bende onu seviyorum ama bu ask degil bunu anlatmak icin cok ugrastim o da yerimin ayri oldugunu cok sevdigini anlatmak icin ugrasti. bitti arkadasligimizda sevgimizde zevklerimizde eglencemizde bitti iste. veda icin cagirdigi bulusmaya bile gidemedim. cok ozluyorum ama nasil deli ozluyorum yok boyle ozlemek. attim sigarayi yere dedim ki sigarayi atacagina mesaj at. arayabilir miyim dedim (sarjım da %1) . sen kalk beni ara. heyecan stres agladim aglayacagim. konusmuyor konusuyor ama tek tük. bu sefer ben dil dokuyorum iste eksik hissediyorum seninle konusmayi ozledim kimseyle konusasim yok ozledim de seni merak ediyorum da.. adamin dedigi sadece bildigin gibiyim. diyorum ben buradayim konusmak danismak sormak istersen bil buradayim yani. diyor ne sifatla. arkadasin olarak dedim. hıhladı sonra sana gercekten deger verdim ben bu saatten sonra arkadas kalamam seninle dedi. sustum. sustu. bil diye aradim dedim. tamam dedi. kapattim. simdi de diyor ki iyiligimi istiyorsan arama da sorma da . icim kahroluyor ya icim rendeleniyor resmen. olaylari baya baya ozetledim de su iki mememin ortasinin ic kısmında bir agirlik var zor tutunuyor sanki. siz o hissi biliyorsunuz biliyorum. agir mazosistim hem fiziksel hem psikolojik. o benim yasadigim yaptigim olaylari kaldiramaz sindiremez hayatima giremez onun iyiligini istiyorum da uzak tutuyorum. tamam benimle konusmak istemesin ben acısını cekerim isyanım yok ama memelerimin ortasi diyorum anliyorsunuz dimi kalp degil kalp olsa bilirdim komple o ic bölüm böğrüm yanıyor. zaten icimde bir enerji var atamiyorum iyice kafayi yedim yiyecegim dogru duzgun sohbet edecek gezecek birbirini arzulamadan konusacak insan yok ya hadi olmasin bak o da olmasin yalniz da eglenirim huzurluyum bu sefer patlak noktam zaman. elinde sonunda yalniz kalacagim. bu zamanlari degerlendirmeliyim okumak spor yapmak muzik aletleri oturumlar o bu şu tamam simdi baska bir sey gerek. paylasmak gerek. arayış başa bela. takinti kitabimin da dedigi gibi 'bu diken üstünde yüruyen heves akrobasisini, bu sabir ölçme teknigini sevmiyorum. bulutsuz goklerin yagmuruymusum da haberim yokmus gibi' icim anathema placebo thurisaz starsailor la dolu iken gidip judia ve shevechvie landebs tarzi muzikler dinliyorum. sustuklarimla portre cizdim bana kizmayin o adamin degerini bilmedin diye gercekten kendimden korudugumu dusunuyorum. şahsımi kendimden de korumaya calistigim gibi.
josefin
sayısalcı olsam da edebiyatçı aile ürünü oldugum icin kitaplarla sevişiyorum. bir iskender pala romanini uc yil yanimda tuttugum oldu kucuktum aklimin almadigi noktalarda baska kitaplar okur kendimi yetistirip devam ederdim. simdi de bir kitaba taktim ve bir bucuk yildir yanimda tutuyorum. bitirmek istemiyorum. aklim almadigi icin degil kalbim almiyor bu sefer. bu gece actigim sayfayi paylasmak istiyorum. 'gecenin yarısı ve son sigaram.. yarisini icip, kalanini sonra icerim diye sondurup kulluge birakiyorum. o sonranin zamani geliyor, gidip bakiyorum ki; iyi sonmeyen sigara kendini icip bitirmis. o an yasadigim duyguyu al ömrüme paylastir, halim bu.. yenilerimi eskiciye satsam karsiliginda naylon hamam tası bile alamam. kapat ağzımi pismanlik, susayim. sustuklariyla da portre cizer insan.. umut koyar adini'
josefin
dört saatlik sahil koşusu yürüyüşünden sonra anladım ki pazarlarını hey you ile geçirenler çogunlukta. don't give in without a fight.
josefin
la vie en rose romantikliginden girdim geceye soguk havada sigaramla sicakligini hissettigim seyleri dusunerek. kutup yildizi, coban yildizi namı diğer venüs buradan gorunmuyor. arafta kalmak mi yoksa enkazla ugraşmak mi daha iyi karar veremiyorum
josefin
gözlerimdeki kadin kendiyle konusmayi biraktigina göre fikrinizi alabilirim. aklima takilan şu algı var 'ben aslında çok severim süperim de beni kimse anlamadi verdigim degerin karsiligini alamadim'. eden bulur yaşatan yaşar. yediğin haltlara bak. zamaninda kirdigin farketmedigin insanlara bak. gormezden geldigin iyiliklere bak.hiiiç vicdan buruklugun yoksa ve senin o tatli temiz kalbini kirmislarsa bana soyle elektroşok tabancamla halledecegim onu. fikirlerim çocuklugum dilim yasam tarzim veya umarsizligim olgunlasmayi yakalamis olabilir ancak bunlar sadece okumakla olmadi, kanırta kanırta yasayinca oldu. cok sevdigim bir yazarin dedigi gibi 'başparmagini isaret parmagin ile orta parmaginin arasina sokup nah diye seslendirilen o efsanevi hareketi sistemin suratina yapistirip gidemezsin.' gidemiyorsun çözüm bulmadan. döngüyü kırmak gerek. İncinmemek elde degil o zaman ben incitmeyecegim. diyorum ancak kimsenin kotulugunu istemeyen huzurlu biri olarak neden bu kadar incittigimi düşünüyorum ( karşılığında da saglam saglam inciniyorum maymunlar çıglik atiyor sirk devam ediyor hesabi) sadece bencillik olamaz, neden böyle oluyor?
josefin
sokakta bulduğum yavru kedim ameliyati atlatti durumu iyiye mi kotuye mi gidiyor belli degil ancak enfeksiyonlu bir gozden kurtuldu. o kedi hayatima girince biri de hayatima girdi. o kedi kurtulup cikti ve hayatima girmeye calisan kisi de cikti (yuksek ihtimalle kendini kurtulmus hissetti). simdi kendim hakkinda bir kac itirafta bulunup icimi dokmem ve yazilarimi okuyan tanidiklara laf sokmam gerek sanirim. İcimde bir burukluk, kafamda bir rahatlik ve gozlerimde artik kendiyle konusamayan bir kadin var. İyiyim bence. umarim iyiyimdir
josefin
İnsanın özgürlüğü diğerininkini delinceye kadarmış ya, unutmuşum. genelde kendimi suçlu hissederim. fedakarlıklarım ve bencilliklerim teraziyi kırar. genelde gülümserim ve mutluyum cünkü umursadiğım seylerin cok olmasi veya insanlarin beni üzmesine izin vermem ozguvenimi söndürmüyor neyseki. bugun yine fazlasiyla suclandim ve itiraf ediyorum ki fazlasiyla suclu bir insanim. kendime kizdigim tek nokta degmeyecek seyler icin neden bu kadar cabaladigim. kucuk bir psikologunuzsunuz oyunuyla bu isin de icinden ciktim. yasaklar insanı tahrik eder. olamayacak seyleri oldurma cabalarimiz ve dogru konusup egri oturmamiz hep dozu kacirmaktan. keske okulda a+0=a yerine insanlarla iliski kurmanin dozlarini ogretseler. o zaman belki de ihtiyacimiz olan insanlar kalmazdi ve tesaduflere inanirdik
josefin
erkekler kadınların ağzından çıkan sözlere, kadınlarda erkeklerin söylemedikleri sözlere takar dururmuş. 'abi bana bunu dedi ya ' veya ' bana bir kez bile bunu söylemedi inanabiliyor musun' gibi.. ancak erkeklerimiz aslanlarımız çok yerinde olmakla birlikte az ve öz konuşurlar. kadınlarımız hatunlarımız da en ince ayrıntıya değer verirler. sonra yok biz niye kavga ediyoruz yok ne hatam var bilmiyorum demeyin. bir kadın olarak çok defa aslında söylemek istemediğim yanlış anlaşılacak şeyler söylediğim oldu. erkeklerinde çok defa söylemek isteyipte düşünmekten içinde tuttuğu şeyler olduğunu gördüm. dengeyi kurun salın biraz gençler solup gideceğiz yoksa
josefin
kisilik mi tip mi diyor. tabiki kisilik. hemen hee tipsiz olsa sevmezsin ki bakmiyorsunuz ama demeyin. İrdeleyin. kisiligi tam oturmus bayan veya erkek ozguven sahibidir ozguven sahibi insan da kendine deger verir ve giyimine kusamina sacina dikkat eder. e ben yakisikli guzel degilim. hepimiz altin orandayiz bi sen cirkinsin zaten. suratlarimiz farkli farkli herkesin bir begeneni olur tabi sen kendi bakimina dikkat ettigin surece. ruj sür jöle sür pahalı giyin demiyorum sacmalamayin o kadar ama göz var nizam var. paspal giyinip sacini uc gun yikamayip e ben cirkinim diye gezersen tipsizin onde gideni olursun tabi. kendinizi nasil gorurseniz gorun kisiliginizi oturmak icin sevin huzurlu olun ve ona iyi bakın.
josefin
sokakta buldugum yavru kedinin, kedimin, gozu patlamis ve ameliyati bugunden haftaya ertelendi. yasam merkezinde dertli ve yalniz dinlenebilmek icin oturuyorum. dert anlatilir, dert dinlenilir cay içilir..