kirrmizi
şuan denize giren arkadaşlar, sizi o kadar kıskanıyorum ki her an nazarım değerbilir. bir anda yüksek yüksek dalgalar çıkabilir, yağmur yağıp aniden deniz kirlenebilir ya da ne bileyim en kötü ihtimalle işiniz çıkar başınızdan aşar falan. benden bilin yani. ama kin tutmayın dostlar yakın zamanda bütün denize meteor yağacakmış deniz dolacak ben sizi düşünüyorum.
kirrmizi
bu nasıl bir kafa karışıklığıdır yardım edin yüzünü hiç görmediğim sesini hiç duymadığım dostlarım. çok seviyorum o da seviyor biliyorum. ama bir anda sanki tepe taklak oldu ilişkim. hem de hiç bir şey yokken. sadece bana o ilk günlerdeki gibi bakmıyor gibi , merak edip sık sık yazmıyor ya da bilmiyorum bana öyle geliyor belki de. belki de ben büyütüyorum. bildiğim yek şey kaybetmekten çok korkuyorum allah kahretsin.
kirrmizi
bugüne dair, ta ki uyuyuncaya kadarki, hiçbir şeyi hatırlamak istemiyorum. beynimin içindeki her şeyi temizleyip bütün benliğimi; kirletilmiş her bilgiden, her duygudan, herkesten, belki biraz da kendimden arındırmak istiyorum. beynimi malum şeklinden çıkarıp, tıpkı kokoreç yaparken bağırsaklara yaptıkları gibi, silindirik bir yapıya çevirmek, taşlara vura vura içindekileri dışarıya dökmek istiyorum.

çok narinim. ufacık bir rüzgarda, dalından kopmaya hazır, düşmeyi bekleyen bir yaprak gibi; kırılmaya, vazgeçmeye, hatayı kendimde aramaya, sonunda da özür dilemeye hazır bir şekilde o hafif esintiyi bekliyorum.

deliriyorum.

bir yanım ondan bir an önce kurtulmak için yanıp tutuşurken; bir yanım onu kaybetmekten ölümüne korkuyor ve daha ilginç bir yanım onu çok severken; bir diğeri de ondan sıkılıp bundan birkaç hafta önce onu çoktan kapının önüne koymuştu bile.

deliriyorum. İkinci kez kavga ettik ve ben bilmem kaçıncı kez ayrılmayı diledim içimden. İçimdeki akıllıdan. ama her derin bakışında ya da tutkun öpüşünde bilmem kaçıncı kez ondan özür diledim, kendime lanet ettim, ettiğim haksızlıktan, ona, bu eşsiz anlara kıydığım için kendime küfrettim. ağzıma alamam şimdi. hem de kaç kez.

ölümünü bekleyen bir fani gibi, ya da yağmurdan sonra güneşin açmasını bekleyen bir gökkuşağı gibi bekliyorum sana kavuşmayı. belki de idamını bekleyen mahkum gibi.

kirrmizi
ölmeden önce yapmak istedikleriniz ne/nelerdir diye sorsam ne dersiniz. bir anket yapıcam. çılgın, absürt, anlamak, eğlenceli, yararlı, aklınıza ne geliyorsa.
kirrmizi
19 mayıs atatürk'ü anma gençlik ve spor bayramımız kutlu olsun 🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
kirrmizi
bu havalarda mı bir gariplik var yoksa garip olan aşk mı ya da ben miyim bilmiyorum. daha önce hiç böyle bir itiraf yazmamıştım buraya ama artık eminim. ben de aşıklar kervanına katıldım arkadaşlar, insanı bir uçtan bir uca taşıyan bir şey bu. çiçek açsa dünyalar sizin oluyor, karınca ezilse cenaze evi misali bir ruh haline giriyorsunuz. çok tatlı biri ya,tamam ben de tatlıyım tabi ama 😋, bir sorun var ben onu görür görmez kıpkırmızı oluyorum aptalca konuşuyorum daha kötüsü konuşmuyorum -ki çok konuşurum ve çekingen biri de değilim- off ben böyle değildim 😭 güya iki satır yazı yazıp çıkacaktım. bu yazıyı ileride üzülerek okumamam ve de kimseyi üzmemiş olmam dileğiyle, iyi geceler dedikoducular 💤
kirrmizi
bir film bir şarkı bir şiir istiyorum şimdi biraz da lafı uzatmam lazım karakter uyarısı verip duruyor sinir bozucu
kirrmizi
benim çocuğum diye bir filme denk geldim izleyin şiddetle tavsiye ediyorum. transeksüel nedir biseksüel nedir bilmiyoruz. küfrederken ibne diyoruz. kırdıklarımızdan, dışladıklarımızdan, sırf öyle hissediyor diye öldürülenlerden haberimiz yok. neyse kısaca tavsiye ediyorum saygılar
kirrmizi
bugün bir şeye çook sinirim bozuldu bilmem beni takar mısınız ama bulvar avm deki ışıklandırmalar harika tamam da sevgililer günü diye yapılan o kalplere de eyvallah ama şunu bir sorun kendinize ey yetkililer burası türkiye dilimiz de türkçe e madem niye yabancı dilde yazılar yazıyor o kalplerin üzerinde. hayır amaç ne şimdi havalı mı oldu böyle ne oldu
kirrmizi
bu kadar boş vaktim varken, bölümüme aşıkken, öğretmen olmak için yanıp tutuşurken finallere son an bile çalışasım gelmemesinin sebebi ne olabilir. çalışmak istemiyorum nabıyım ölim mi
kirrmizi
ya herkesten çok özür dileyerek başlıyorum çünkü bi terbiyesizlik edicem birazdan. allah aşkına nasıl dinliyosunuz koray avcıyı ya adam bağırıp duruyo yapmayın büle şiiler bea
kirrmizi
güzün doğmuştun değil; öğrenci evinde erzağın bitme döneminde doğdun sen denilmesi lazım bence.
kirrmizi
okulun açıldığı ilk çarşamba 12.30 arabasına binmiştik 3 arkadaş. muafiyet sınavına yetişmeye çalışıyorduk araba tiklim tıkış doluydu neyse araba yolcu almak için durunca arkaya doğru sordu'' yer var mi?'' arkadan bir kız sesi'' var var'' ''hani nerede'' ''ya var var'' sonradan anladik ki kız telefonda konuşuyormuş. hayatımın en salakca ama uzun uzun güldüğüm günüydü :d
kirrmizi
aslında öyle çok anakuzusu değilimdir ama geleli 3 hafta olduğu halde evimi çok özledim. özlem duygularımı ameliyatla almışlar diyordum, meğer insan uzun süreli uzağa gitmeden anlamıyormuş.
kirrmizi
saat takmayi sevmem sanıyordum. taktım ve farkettim ki ben saat takmayi seviyormusum. garip bir insanım
kirrmizi
biraz evvel kahve içip üzerine findik yedim. İki ucu birlesip süt oldu sanki bi dener misiniz? sorunlu muyum merak ediyorum da.