menma
shaggy
herkese merhaba,

biraz başınızı ağrıtacağım kusuruma bakmayın lütfen.
anonim olarak yazmanın içini dökmenin en keyifli yerlerinden biriydi burası benim için. sıkıldıkça sevindikçe yazdım ama hayatımda hiç bu kadar zorlandığım bir dönem olmadı ve yaklaşık 3 yıl aradan sonra tekrar yazmak sizden yardım istemek istedim. özellikle kadın arkadaşlarımdan.
3 yıldır yürütmekte olduğum bir ilişkim vardı. gözümden sakınır gibi herkesten her şeyden sakındım.
hayatıma ilk defa birini almaya cesaret etmiştim. daha doğrusu bir anda girdi hayatıma , ben de onun hayatına o hızla girdim.
bir insan bir insanı ne kadar fazla sevebilirse o kadar sevdik bir birimizi. benim için kaldı geldi istanbula ülkesini bıraktı , ailesini bıraktı . benim yanıma geldi. ben de elimden ne geliyorsa yaptım kpss yi bıraktım işe girdim iki yıldır 7/24 çalışıyorum yıllık izin bile kullanmadan. maddi manevi ne varsa verdik birbirimize. nisan ayında evlilik teklifi etmek için yüzük bakarken subat ayında kıskançlık ve yanlış anlama uğruna , ağıza alınmayak küfürler ettim. tehdit ettim . daha doğrusu etmişim farkında değilim sonradan mesajlarımı okuyunca farkettim. ben bunları farkettiğimde her şey için çok geçti.
bitirmişti.
çok pişmanım çok utanıyorum.
yalvardım yakardım, evine gittim çiçekler aldım , salya sümük ağladım geri dönmedi.
son kez ayaküstü bir kere görüşmeye müsade etti ama ne kadar pişman olduğumu söylesemde benden geçti . herkes kendi yoluna dedi ve gitti.
hayatımda ondan daha çalışkan daha iyi niyetli daha açık sözlü ,istediğini bilen gurur naz yapmayan birini tanımadım.
şimdi onu kaybetmiş olmayı kabullenemiyorum.
allah aşkına bana bir şey söyleyin .
kurbanlar adadım sadakalar verdim. pişmanım çok pişmanım . onu kaybetmek istemiyorum .
ne yapacağımı şaşırdım . ölü gibi işe gidip geliyorum .
akıl verin lütfen bana çok ihtiyacım var buna.
ladylazarus
geçen gün üşümüş bir şekilde eve koşup yatağıma sığındım. dalmışım, bir ara kolumu yorgandan çıkarmışım ki üşüyerek uyandım. o uyku ve uyanıklık hali arasında üşüyen, açlıkla sınanan insanlarla sızladı kalbim. bir şeyler yapılmalıydı, büyümeyi hiç bu kadar istemedim. ertesi gün soğuktan donarak ölen iki askerin haberiyle sarsıldım. diyor ya cansever : ' gülemiyorsun ya, gülmek bir halk gülüyorsa gülmektir, ne kadar benziyoruz türkiye' ye ahmet abi. ' tıpkı böyle işte..
dün gece oğuz atay' ın babama mektup parçasını yeniden okuyup dinledim. ' korkuyu beklerken ' kitabında yer alan bu hikaye, oğuz atay' ı en iyi anlatan parça sanırım. karalama defterime istemsizce kolomon moore' nin sadist kadınlarının arasında venüs' ü yerleştirdim hikayeyi dinlerken.

onun ruhunu kendiminikine benzetmişimdir daima hakkım olmayarak. yıllar evvel bu parçayı okuduğumda sahiden de ne kadar yakın olduğumuzu idrak etmiştim. sonraları daha bir şefkatle öptüm fotoğrafını. ben de babasına kızgın çocuklardan biriydim. büyüdükçe esasında ne kadar benzediğimizi, sahip olduğum tüm güzel duyguları ondan aldığımı fark ettim. en acısı kötü yönlerimin de onunkiyle benzeşiyor oluşuydu benim için. anlayıp, affetmek büyümeye delalet sanıyorum. onu affettikçe mi anladım, anladıkça mı affettim bilmiyorum fakat ilk kez birinin özlemiyle ağladım. benzeşmek her zaman o kadar iyi değil, ikimiz de duygularımızı belli etmek konusunda beceriksiziz, üstelik yabancıymışız gibi büyümüşken ben, her şey daha zor oluyor. babamı çok özlüyorum ve yanındayken içimden geldiği gibi sarılamıyorum ona, ne tuhaf bir duygu. diğer insanları tanıdıkça ona sarılma isteğim artıyor. pamuklara sarılarak büyüyen biri olmama rağmen hiçbir zaman korunmaya ihtiyaç duymadım. yeri geldi kavga ettim, yeri geldi bile bile başımı belaya sokmaktan çekinmedim. tüm arkadaşlarımın karşıma dikildiği o gün dahi eğilmedim. dün o parçayı dinledikten sonra aslında ne kadar küçük olduğumu gördüm. huzur çok farklı bir duygu, yaşamdan mutluluk istemiyorum zira mutluluk bencilce gelmiştir bana hep. mutlu olmak zorunda değilim fakat huzurlu olmak istiyorum. etrafımda benimle ilintili fakat asla bana ait olmayan binlerce sorunun ve insanın arasında çekiştirilirken, gülümsemekle yetiniyorum. kimseye karşı öfke duyamıyorum zira herkes bir yerinden haklı. bağışladıkça kalbindeki yük hafifliyor insanın, son yıllarda bunu adet edindim. karşıma çıkan her insan bir farkındalık bırakıyor ve insanın, salt sahip olmak isteyen, gördükleri ve duyduklarıyla yetinen ucuz bir yaratık olduğu idrakiyle aradığım huzura bir parça sahip olarak devam ediyorum yaşamıma. bir an önce ideallerimi gerçekleştirip izole bir yaşam sürmek istiyorum. bunun için çalışmak güç veriyor bana. bir süredir iş arıyorum fakat ailem buna pek sıcak bakmadığı için, daha ziyade hedeflediğim şeylerin bir kısmını gerçekleştirmek adına para biriktirebileceğim kısa süreli işler bakıyorum. umarım en kısa sürede bu sorunumu da halletmiş olurum.

uzun ve dağınık oldu fakat insan her zaman bu tür şeyler paylaşacak gücü bulamadığı gibi, anlaşılmaya insan da bulamıyor. muhtemelen burada da okunmayacak bir yazı fakat paylaşmak bir miktar da olsa rahatlatıyor insanı.

oğuz atay' ın mektubunu bırakıyor, iyi geceler diliyorum.




işte bütün terakkinizi gördüm ve aslıma rücu ediyorum.
gulmeksanayakisiyor
ayrılıklar neden hep acıdır. ben neden bu kadar çok duygusal bir insanım. mutluyken bile ağlayabiliyorum. bir erkek için çok fazla okadar hassas bir yapıya sahibim ki bir insanı uzdugumde kirdigimda kendime kızıp oturup ağlıyorum. daha önce kız arkadaşım ile üniversite bittikten sonra memleketime döndüm. o gün o dönüşte okadar çok ağladım ki , birbirimizi çok özlüyorduk. ben onun yanına her gitmem de heyecandan yerimde duramıyorum. 2,3 gün beraber vakit geçirdikten otobüs saati yaklaştıkça bir anda gözümden yaş akmaya başlıyordu. hep onunla meydandan servise binip onu eve gonderiyodum. çünkü o ben ağladıkça daha çok üzülür diye. otogara gidene kadar ağlayan gözler otogara gidince ilk işi yüzünü yıkayıp onu aramakti. üzülmesin ben iyiyim diye beraber vakit geçirirken komik anlarla güldürmeye çalışırdık birbirimizi. kendi erkek kardeşimin yanina gidiyorum . onunla ayrılırken bile sebepsizce dökülüyor yaşlar. simdi evimdeyim. İki yıllık bir iliskim bitti. bilmiyorum o şimdi ne halde ben her gün onunla yaşadığım günlerin özlemiyle evde tek basima kaldıkça yasadigimin yalnızlığın kendimi ne kadar yıprattı gini düşünüyorum. öyle bir sevinki sevmenin elini tutarak değil onun için en özel yerinizi ona armağan edecek kadar sevin. İşte belki de insan bu yüzden sevmeye korkuyor. konu kaybedip yalnız kalmaksa bir gün ayrı dusucegiz . onu düşünmek bile ağlamak için bi sebep. burada olmasa icimdekilerini anlatacak biri yoktu.
muallim✔
bugün e1 de çok güzel bi haber aldım💜 e1 de çığlık atip zip zip ziplamamak için zor tuttum.telefonu kapatınca ufaktan damlacıklar süzüldü gözümden..tabi insanlara çaktırmadan siliyorum filan ama bu veleti de bi başlayınca durdurmak biraz zor oluyor..neyse ki ineceğim yere yaklaşmıştim..ilk defa mutluktan ağladım..çok garip bi duygu bu..evet arkadaşlar "teyze" oluruyorumm😅💜💜 bu kadar niye sulu gozluyum bilmiyorum ama teyze olduğu için ağlayan tek insan değilimdir inşallah🙊ilginc tarafı ben ablam aramadan önce bir hafta oldu olmadı rüyamda görmüştüm bu haberi..çok mu çok temiz kalpliyim ne😄 simdi yoruma bi şeye malum olurmuş demeyin 🙄👋 neyse hepinize benden çaaayyy, hadi yine iyisiniz😂
omulu
2009’da anneannem vefat ettiğinde annemi bütün kadınların içinde gözlerim yaşlı çağırdım bir odaya geçtik sarıldık dakikalarca ağladık ki hiç unutmam şu sözünü 49 yaşında bir kadın annesine “bizi bırakıp nereye gidiyorsun anne” dedi ben daha çok ağladım o zamanlar 19 yaşında çok gençtim ve dün halası öldü halasının ilk hastalandığını duyduğunda oda ölürse ben ne yaparım dedi kendi kendine gözlerim öyle bir doldu ki 25 yaşında bir adam olmasam gider ağlardım ne zaman halasının yanına götürsem sanki annesine anneanneme bakıyor gibi bakıyordu halasına gözleri doluyordu bende “hadi gidelim diyordum “ dün halasının halamızın cenazesine sırf bu yüzden gidemedim gece halasının evine giderken gözleri yine kan çanağı gibiydi ben duygusuz bir adamım annemi ağlarken görene kadar yediremedim kendime gidemedim bir insan tüm akrabalarını her şeye rağmen nasıl çıkarsızca severmiş annem ve teyzemler öğretti parayı pulu bırakın kenara insan biriktirin her iki tarafta da bize insan lazım olacak..
ucuncunesilsaglikci
birinci sınıftayken abim tatil için erkenden gelmişti. gelme sebebi de sevgilisi terk etmişti ve güçlü durmaktan yorulmuştu. sahile indik bi akşam, saatlerce yürüdük, saatlerce anlattı. gidene dur denemeyi öğrendim o gün ondan. bir de hüseyin nihal atsız'ın eski bir sonbahar'ını. şiirin tüm dizeleri hala ezberimde.
hayatımda ayrılırken en zorlandığım kişi abim olmuştur, yolcu ederken hüngür hüngür ağladım haliyle; akıttığım her damlada içini acıttım. dedi ki:"bu ayrılıklar ayrılık değil abim".
bu aralar o kadar çok özlüyorum ki abimi ve de yum'u-bazılarınızın bildiği haliyle harbiyeli'yi- sürekli kendime bu cümleyi kurmak zorunda kalıyorum: bu ayrılıklar ayrılık değil.
ve de büyümek istemediğimi bir kez daha söylemek istiyorum, bu gidişleriniz beni büyütmeye yetmez sayın herşeyiminyarısı.
Tubidyy
yan odamdaki kız sevgilisiyle kavga ediyor bu süreçte de ağlıyor onun ağladığını duyunca bende onunla ağladım istemsiz bir şekilde ben ne ara bu kadar duygusal oldum :( geçenler de okuduğum kitapta çocuk babasını kaybetti diye salya sümük ağlamıştım galiba herşeye ağlıyorum ben 🙈😔
Neris
mavi hatlara bindim efkara bağladım . İbrahim tatlıses bu gönül az mı kahrını çekti ...
huzunlugeceler
biliyor musun s. harfi olunca hep beni ikinci plana atıyorsun ve bu durum benim için can sıkmaya başladı sen onla sigara içiyorsun içki içiyorsun hemen tanıştığın erkeğin arabasına binersin ve sevgili işlerini sevmem bana ise o işler hemde çok ters bunu biliyorsun dinime bağlı tesettürlü bir kızım ve böyle şeyler bana uygun değil bunu anlayışla karşıladın eyw bende sana karşı hep böyle davrandım zaten. hatırlarmısın benim sayende üçümüz bir geziye gitmiştik orda s'yle birlikte olup beleşe gittiğin üç günlük çanakkale gezisinde ilk gün avm de lüks yemekleri yerken mutluydun ama sana diğer günler molalarda domates peynir verdikleri nde ağız yapmıştın bunlar ne diye ben ise "bunları bulamayan insanlar var" diyordum ama sen umursamıyordun ve cidden memnuniyetsiz insansın hiç bir şeyin kıymetini bilmiyorsun. sonra hep onla takılıp gezdin ettin yabani kişiliğiniz yüzünden sadece iki üç kişiyle arkadaş olmuştum ve son dakka mükemmel insanlarla tanışmıştım ama nafile onlarda geldikleri yere geri dönüyorlardı. haa bide siz gece dışarı sigara içmeye çıkıp iki saat odaya gelmezdiniz bende tek başıma takılmıştım çok mutluydum var yaa size anlatamam en son dayanamayıp yurdun bahçesine çıkıp hüngür hüngür ağladım hemde abartısız üç saat boyunca. ama bir kerese beni arayıp 'bu kız nerde' diye sormadınız senin şimdi dalga geçtiğin kız varya t. o gece beni dinleyen derdime derman olan kişiydi şimdi onunla konuşmasam bile şuna emin ol ona o kadar minnettarım ki beni rahatlatmıştı ve son olarak doğum gününe önem veren biri değilimdir ama yinede insan bi 'iyiki doğdun' mesajı bekliyor biliyormusun sonunta insan oğuluyuz. İki tane diğer can dostumun kutlaması sayesinde senin o snapi tattığım halde kutlamaman koymuyor ama şu çok koyuyor ben mesaj atmadıkça bana atmaman ve s. kişisinin seni sevgilisi yüzünden sattığı zaman hep bana gelirdin şimdi ayrılınca noldu ben seni hiç yüz üstü bırakmadığım halde ona koştun bu yüzden teşekkür ederim ve bu mesajı görememen en kötü olay seni üzmemek için hatalarını hiç bir zaman yüzüne vurmadım s harfiyle iyi içmeler. ve ergen tavırlarından kurtulmam dileğiyle
Kumral_bocek
yokmu şu karincalardan kurtulma yolu ya resmen eve gelip yerlestiler veledler .... hayır o kadar şey söyledim anlaşma sağladım konustum yok tinlayan yok beni .... anca ordan oraya kostur dur ... pes etmiycem beni evimden yurdumdan edemeyeceksiniz elbette sizin zaaflariniz vardır sizi zaaflarınizi bulup yok edeceğim yeterse yeter yahu ! şimdilik gözlemliyorum dönüşüm muhteşem olacak o değilde annem çıldırmak üzere 😂😂 sinirden gülüyorum valla yardım please 😏😏😏
ucuncunesilsaglikci
yıllar önce, ilk ayrıldığımızda tüm yaz boyu her gece ağladım, her gece dua edip onu diledim. sonra tekrar konuşmaya başladık, tekrar konuşmayı bitirdim, sonra tekrar konuşmaya başladık. hep bırakıp giden ben olduğum halde geri dönen o oldu, ilk adımı hep o attı. ne ara sevmeyi bıraktı diye düşündüm, ne zaman? hep aynıydı çünkü. sevgiliyken, ayrılıp ardından barışıp 'beklicez' dediğimizde, öbür konuşmayı bıraktığım zamanlarda... hep aynıydı, hep aynıymış da. sevmeyi seven ama asla bir kadını tam manasıyla sevemeyecek biriymiş. sonrası ne mi? sonrası sırtımda ihanetinin bıçağı ve boğazımda 'muhatap olmaya değmez' diye sustuğum olanca öfkem, kinim ve de onlarca kelime. affedilmeyi hak etmese bile artık ben affedip huzura ermeyi hak etmiyor muyum?
anonim
8gün sonra doğum günüm 21oluyorum ve bu yaşıma kadar hiç doğum günümü kutlayan olmadı vodafone hariç sağolsun o unutmuyor az öncede instagram dan doğum günü olan bir arkadaşımın paylaşımını gördüm birkaç ayrı kez kutlanmış resimler pastalar falan niye benim olması hiç hiç mi sevenim yok diye düşünüyorum yok belli oysaki hayatım boyunca hep iyi bir insan olmak için uğraştım uğraşıyorum ama yok insanlar sadece işleri düştüğünde yanıma geliyorlar niye insanlar böyle varlığımdan haberleri yok gibi davranıyorlar oysa ben varım tüm saflığımla hiç kin tutamam ben unuturum zaten
sevilmeye o kadar yabancıyım ki gerçi artık umursamıyorum bu durumu çünkü değişmiyor hayatım boyunca hiç sevilmicem ve gerçekten bu benden kaynaklı değil ya kimselere bir kötülüğüm de olmadı ama sebebini de bilmiyorum bu durumu mun çirkinim diye mi acaba ama bu benim suçum değilki bu suç bile değil her neyse gençler şunu yazarken bile yastığıma gözyaşlarım damlıyor içime içime ağlıyorum odakiler uyuyor 😌hep içime ağladım zaten yeni yaşımda da bu devam edecek gibi 😞 huzurla kalın iyi geceler
ucuncunesilsaglikci
eskiden babam uyumadan önce benimle yatar, yatağımla beni ısıtıp kalkardı. tam içeri gidince "babaa" diye çağırırdım. adamcağız her seferinde gelip "noldu? " derdi. "su istiyorum" derdim erinmeden getirirdi suyu. "balından öpüyim" deyip boynumu "yağından öpüyim" deyip ensemi öperdi. yıllar geçti büyüdüm, sevdiğim çocuk için defalarca kucağında ağladım, "senin aşkın benim, bir daha üzülmiceksin hiç kimse için" dedi. ve şimdi babamın yaşlandığını görüyorum, içim burkuluyor. hayır sen nasıl yaşlanabilirsin? bu hakkı nerden buluyorsun? hep yanımda, arkamda ol, seni çok seviyorum 💕
anonim
bu gece derin derin, içime çeke çeke soludum şehrin havasını.aylar sonra yine, yeniden aynı şehirde olmanın verdiği buruk sevinç. penceremin manzarasını seyrettim ağladım saatlerce.ah o manzara ki yıllardır kaç sabahlayışıma şahit. her derdimle dertlenmiş deniz, gökyüzü...gözlerimde acının en derininden kopup gelen yaşlar, dilimde en hüzünlü gecelerimin yoldaşı, en sevdiğim beyit:
şeb-i yeldayi müneccimle muvakkit ne bilir
müptela-ı gama sor kim geceler kac saat
(yılın en uzun gecesini ne müneccimler bilebilir ne de muvakkitler.gecelerin kac saat olduğunu gam tutkunlarına sor.)
elt
burdaki bir paylaşımı görünce bir anım aklıma geldi anlatayım istedim. lise birdeyim tabi ki yine platonik sevginin öncüsüyüm. aynı sınıfda olduğum bir çocuktan hoşlanıyorum kimelerinin ayrı bir coolluğu sempatikliği olur ya öyle biri. sene sonuna doğru öğrendim ki başka okula nakil olucakmış, gitmeden çocuğa açılmaya karar verdim ( ne geldiyse kafama koyduğumu yapmamdan geldi ya ). ona sevdiği bir kitabı hediye ettim , hislerimi yazdığım notu da araya sıkıştırdım. ertesi gün öğle arasında çocuk yanıma geldi tabi benim kalbin atışları aldı başını gitti. sen çok iyi birisin ama( ahh o amalı cümleler yok mu ) ben yanıma yakışcak güzel birini isterim dedi. bi şey diyemeden uzaklaştım ordan moralim yerle bir oldu gittim wc ye ağladım dakikalarca. zaten ergenlik zamanlarım en ufak bir dert dağ oluyor. bu olayı liseyi bitirene kadar atlatamadım. büyüdükçe anladım sorun bende değildi. şimdi böyle konuşuyorum ama kendimle uzun ve yorucu savaşdı. kendimi tanımam kabullenmem sevmem yıllarımı aldı. anladım ki sorun bir güzel kaş göz yüz uğrana senin kalbini kim olduğunu merak etmeyende ilgilenmeyende.
anonim
2 yıldır birlikte olduğum insanla 2 gün önce resmen bitti . İşin kötüsü aynı sınıftayız ve zamanında herkese karşı gelip birlikte olduk diye okulda sevgili gibi yan yana okul dışı hiç bir iletişim bir şey yok. bu şehirden gitmek istiyorum herşeyi bırakıp 2 ay sonra mezun olabilmeme rağmen. İlk kez hayatımda bir erkek için en yakın kız arkadaşımı sildim (tamamen ondan değil ama etkisi var tabi ) . 2 yılda hep yanyanaydık bir gün çıktı beynimde bitirdim dedi ben yıkıldım sonra deneyelim tekrar dedik 1 hafta sonra olmuyor dedi bir şey yapmadan sonra da evime gelme yanına gelme hayatına bak dedi .sonuncusu iyi koydu çünkü o evi beraber döşedik ve bizim evimizde tamam benim başka yerim olabilir ama . gittim eşyalarımı almaya fotoğraf çıkarılmış çekmecelere atılmış falan. neyse ağzıma sıçtı ben ağladım o taş gibi durdu işte o an bende bitirdim son konuşmayı yaptım ve umudumu kaybettim. bu arada hasta oldum 1 haftada 6 kilo verdim okulda bir kere bile nasılsın demiyor .samsunda başka kimsem de yoktu çünkü o bana arkadaş dost sevgili herşeydi 2 yıllık emeğim gitti bitti bide arkadaşsız ve kimsesiz kaldım. hayatımın dersi oldu 😞
huzunlugeceler
şuan çıldırmış bir şekildeyim neden mi her zaman yaptığım gibi kitap karakterleri gerçekmiş gibi sinirlenirim yine bir kitap okuyorum ve her zaman ki gibi okurken sinir krizine giriyorum bilmiyorum neden böyleyim ama böyle okumak daha haz veriyor bana kitap okurken bir gülerim birde sinirlerim ağladım nadir olmuştur galiba kafayı bu karakterlere takarak öleceğim.
ucuncunesilsaglikci
bu yıl içinde on yıldır düşmediğim kadar düştüm ve bu sabahki düşüşüm tüm hayatım boyunca düşüşlerim arasında ilk 3e girer ve zirveye kapışır. hani düşmedim resmen yere yattım. bakın bu şaka değil, cidden yattım yere. kankam geldi yanıbaşıma beni kaldırmaya çalışıyor "başın iyi mi? ellerin nasıl?" diye soruyor falan. bi süre inatla yattım, sonra bir müddet oturur vaziyette bekledim en sonunda kalktım. en sevdiğim pantolonu da feda edince bir kendimi kötü hissettim, zaten canım son derece yanıyordu, ağlamak üzereydim. kankamla göz göze geldim, hem ağladım hem kahkahalarla güldüm sokağın ortasında 😒😂 dedim ya nazardan ya çarpıldım ya da safi şakirlikten. şakirlikten olma ihtimali çok yüksek tabii😂 bu da böyle bir anımdır ✋ düşe kalka yaşıyoruz işte be reyizz 💪
rst
havalar güzel malum sahile atıyoruz kendimizi her fırsatta arkadaşlarla..bisiklet sürmeler,yat limanında çekirdek çitlemeler eşsiz sohbetler,çok özleyeceğim bugün sırf bu yüzden ağladım inanır mısınız...
biz üç kişiyiz 44-55-52
ve onlarla yaşadığım en kötü günleri bile dünyalara değişmem...
onlara sahilde, kimsenin bakışlarına aldırmadan bağıra bağıra şarkı söylemeyi,durduk yere şiir okumayı,halay çekmeyi okadar özleyeceğimki...ve son 3 ay bitti bitecek son nefesler son demler...e insan dertleniyo be..yıllar önce varlığından bile haberdar olmadığın insanlar,canın ciğerin oluyo son lokmanı son paranı son sigaranı paylaştığın insanlar oluveriyo,sonra ise hayat getirdiği gibi götürüyo onları senden...ben böyle hayatın der susarım 🤐
neyse sahilde şarkı söyleyen minik bişey görürseniz el sallayın azcık dertleşelim😊😉🙋🏼

Selam Ziyaretçi

Gördüğüm kadarıyla henüz giriş yapmamışsın! Lütfen giriş yap, bekliyorum :)