Odin
merhabalar,

çok çoook uzun bir aradan sonra tekrar karşınızdayız. karşınızdayız derken imla hatası yapmıyorum, şimdi size bize ait olan o hikayeyi anlatayım. yıllar yıllar önce bu diyardan güzel bir kızla tanışmıştım. daha ilk konuşmamızda ona “benim kız arkadaşa ihtiyacım yok, yeterince kız arkadaşım var, seninle olursa ciddi bir ilişki için tanışmak istiyorum” demiştim, karşımdaki kadının “oha benle mi” demese de hoşuna gitmişti. başlarda fırtınalı, ortalarında yağmurlu ama her ne kadar olumsuz hava muhalefetiyle karşılaşsak da hep bir şekilde güneş tepemizde gülümsüyordu ve aşıyorduk. bu zorlukları beraber atlattığımızdan mı güçlendik de iyi bir çift olduk yoksa huy mu değiştirdik bilemiyorum. belki de artık hanımcı olmamdan dolayıdır, bunu da bilmiyorum. fark ettim de ben baya baya bilmiyorum, oysa bu sitede takılırken her şeyi bilirdim hof ya :/ neyse hava durumu diyordum, son iki yıl mı yoksa üç yıl mı (allah nazardan saklasın) ideal çift olarak devam ediyoruz. geriye dönüp arkamıza baktığımızda neleri aştık, neleri yendik, hatta ne acılarda beraber kavrulduk da unuttuk, hatırlamıyoruzdur. İlk tanıştığımızda yeni mezun işsizdim, o ise daha birinci sınıfı bitirmiş çömezdi. cebimizde üç kuruş parayla kalacak yerimiz yok, çadırda kalıyor, nerde ucuz yemek varsa oradan besleniyorduk. o tatilden yani ilk buluşmamızdan sonra hayatıma öyle bir şey oldu ki; bi kaç hafta sonra mesleğime başladım. ben mesleğimde pişerken o okulunu bitirdi. o okulunu bitirirken ben de alanımda şehrimin hatırı sayılır öğretmenlerinden oldum, kendi yerimi açtım. o atama beklerken ben kitaplar yazdım, hatta ondan da tasarım konusunda çok yardım aldım. maddi ve manevi birbirimizi çok destekledik, bugün bile gözümüz kapalı birbirimiz için tereddüt etmeden her şeyi yapabiliyoruz, karşımızdakinin isteklerine saygı duyarak hep onu destekliyoruz. neyse konuya geri dönmeliyim, konu o olunca dikkatim çabuk dağılıyor (:
İki yıl önce atanmasıyla da onun hayatındaki öncelik sırası tamamlanmış oldu. önce okul bitecek, güçlü bir kadın olarak ayaklar üstünde durulacak sonra da evlilik planları yapılacaktı. nitekim son iki yıldır planlar yapılıyor, son bir yıldır da ciddi bir birikim yapılıyor. şu anda yedinci yılımızı devirmeye doğru gidiyoruz, dönüp arkama baktığım zaman, bir kadın için ne kadar değiştiğimi, aslında ne kadar güzelleştiğimi görüyorum. ailem de bunun farkında olmalı ki hatunu benden daha çok seviyor olmalılar. annem daha bugün yemekte “x kızım beni aradı, doğum günümü kutladı , çok mutlu oldum” dedi. ben de ona “biliyorum, bana da söyledi” dedim gülümseyerek. o şu anda çalıştığı ile doğru yol alıyor, ben de gelecekteki yuvamızın bekçiliğini yapıyorum şehrimde. bir yazara yakışmayacak şekilde dağınık bir anlatım olduğunun farkındayım, belki de şairler bundan dolayı düz yazı yazmak yerine lirik eserler vermeyi tercih etmiştir. şimdi onları biraz daha iyi anlıyorum. duygu yüklüyken kalemin ne kadar güçlü olursa olsun, ihanetine uğruyorsun, ifade gücün daralıyor. yazımı daha da uzatmak isterdim ama olur da post yayınlanırsa anasayfanın içinden geçmek istemem.

özet geç ne anlatıyorsun sen diyenlere premium hizmet: seven bir adamın saçmalaması, okuyup zaman kaybetme.

bu arada güzel kadınım, yolun açık olsun. seni seviyorum.
mayk
İlk hafta dublin deneyim ve gözlemlerim:
konaklama aşırı pahalı, tek yaşamak imkansız. oda kiralamak 700-1200€ arası
dışarda yemek pahalı
yemekler genelde lazanya, makarna ve dondurulmuş gıdalardan oluşuyor.
çok büyük parklar var
havası çok temiz
arkadaşlarınızla dışarı çıkıp dolaşabileceğiniz çok fazla alan var
şehir genel olarak temiz ama gece kulüplerine yakın yerlerde sidik ve kusmuk kokan yerler var
İnsanları yardımsever
kavga gürültü yok denecek kadar az
şehir içinde en büyük gürültü kaynağı trenler onlar da çok yüksek değil
aile yanında kalıyorum, henüz kombi açmadılar 😄
hava farketmiyor denize giriyorlar, çocuklar bile
ben montla yerli şortla dolaşıyor
İrlandalı kadın ve erkek 2şer toplam 4 fenotip var. ayırt etmesi çok kolay
ulaşım leap(akbil) kartla çok kolay. toplu taşımalar iş çıkış saati hariç dolu değil
otobüsler genellikle 2 katlı ve üstte seyahat etmek çok keyifli
çok fazla taksi var. gece kulüplerin kapandığı saat hariç taksi bulmak çok kolay
yerliler gündüzleri içmeye başlıyor
kocaman bahçeli evleri var ama eski arabaları kullanmaya devam ediyorlar
tutumlular
her evde nerdeyse köpek var
rugby’i çok seviyorlar, milli takımları da çok iyi sanırım
yetişkilere göre çocukların ingilizcesi çok net. yaşlılar çok fazla harf yutuyor anlaşılması zorlaşıyor
taharet musluğu yok(benim için en büyük sorun)
thor
bir kaç haftadır aynı atakum dolmuşunda denk geldiğim kızıl saçlı mavi gözlü hanımefendiye sesleniyorum. bu kadar güzel olunur mu? yazık değil mi diğer insanlara? masmavi gözlerinle karayipler'in okyanuslarını kıskandırman yazık değil mi? mavi kelebeklerin 1 hafta taşıdığı benzersiz mavi renk pigmentlerini senin ömür boyu gözlerinde taşıman reva mı? nasa'nın yıllarca geliştirip kızıl cüce yıldızların sırf o kızıl renklerini gözlemlemek için o kadar masraf yapıp senin daha güzelini saçında taşıman tüyü bitmemiş amerikalı yetimlerin hakkını yemek değil mi? neith okunu büyülü yay ile kilometrelerce uzağa atabilirken, sen kaşlarının o mükemmel kıvrımını tanrıların silahlarını kıskandıracak şekilde kullanıp milyonlarca kilometre öteden kalbimi delip geçmen ilahi suç değil mi? maradona'nın eliyle attığı gole tanrının eli denirken senin evren tarihinin en güzel eline sahip olman haksızlık değil mi?
kıyma makinesi
herkese merhabaaaa. uzunca bir zaman oldu. yine boş okulda nöbetimi tutup eve gideceğim. geçen hafta eski adıyla @odin'e musallat olmuştum, bu sefer de buraya yazayım dedim. tam mesleğe başladım derken pandemi patlak verdi o yüzden çoook boş vaktim var. hayatım biraz düzelecek derken daha beter oldu. hiçbir şeyin tadı yok. sözde her haftasonu bir şehre gidecektim. ilk defa kamp yapacaktım, hepsi yalan oldu. sosyal hayat sıfır. online dersler bakanın dediği gibi iyi gitmiyor, katılan en fazla on çocuk. bunu da yapmış olmak için yapıyoruz. pandeminin tek iyi yanı ördüğüm şeyler oldu. ninemin vaktinde örmediği kadar çok şey örüyorum ahahjs. gerçi bir bakıma iyi, markaların beğendiğim kazaklarını vs. kendim örebiliyorum hem de yarı fiyatından daha az bir maliyetle. enayi olmadığım için mutluyum ahajjssk. odin pisliği bunu okuyorsan benden çaldığın atkı ve bereyi kargoya ver. peşini bırakmayacağım! sjsjjs
ikizler
her zaman hayatımın en özel köşelerinden biri olan ama uzak kaldığım bu evimden 10 ay sonra hepinize tekrardan merhaba. umarım hepiniz çok iyisinizdir. bu evime geldiğimde eski mahallesine dönmüş bir yetişkin hüznü kaplıyor içimi. mahallesinin, evinin çocukluğundaki, gençliğindeki o cıvıl cıvıl halleri göz önüne gelir de o günlerden şimdiki ana doğru sıcak bir gözyaşı hızında bir anı yolculuğu yapar ya. İşte onun gibi bir şey. bu hal bende oldukça evimin anahtarını çıkarmaktan korkuyordum. bir zamanlar neşe saçan evimin içindeki sessizliği duymaktan. geçen akşam ilkadım sahildeki çay ocağında otururken oradaki abi ile ayaküstü muhabbet ettik. uzun zamandır görüşmemiştik. diğer abinin nerede olduğunu sordum ve aldığım cevap birden gözlerimin dolmasına neden oldu ölmüş o abi. evini bir gece böcek ilacı ile ilaçlamış sineklerden korunmak için ve uyumuş sadece. sonrası yok. o kadar oturdu ki içime. ellili yaşlarında bir abiydi. güleryüzlü, neşeli sesli biriydi. bir kaç selamlaşmamızdan sonra tanış olmuştuk. biraz muhabbetimiz ilerleyince bize ikinci baharını ve her iki tarafın evlatlarının karşı çıkması sonrası kavuşamadıklarını anlatmıştı. öyle anlatmıştı ki hem de bir romanın dönüm noktası gibi. gözleri her anlattığına eşlik etmişti. geriye bir fotoğrafı bile kalmadı bana. sadece zihnimdeki o güzel gülüşüydü geri kalan. İçimi yakmıştı gidişi ve koptum o anki arkadaş ortamımdan. o kopuş bugün anahtarları cebimden çıkarıp omudedikodu mahallesine girmeme ve ikizler kapımı açmama vesile oldu. benim ise hayatım haddinden fazla değişti bu dönemde. okulum bitti ve bir süre bir yerlerde çalıştım. sonrasında ise çok da geçmiş olmayan bir geçmişte atandım ve atandığım kurumda çalışmaya başladım. hem de samsuna atandım. İmkansız geliyordu bu bana ama olmuştu işte. üniversite yıllarımda kendimi bulduğum şehir yeniden bana kucak açtı ve bu sefer uzun yıllar boyunca kalmak üzere yerleştim bu şehre. İl merkezine azıcık uzak bir ilçedeyim lakin her hafta sonu kendimi atakum sahilde, ilkadım çay ocaklarında buluyorum. artık maddi özgürlüğüme tam manası ile sahiptim. bir ev kiraladım. 2+1. hep hayalini kurduğum yaşamın ilk temellerini atmış oldum böylece. İstediğim eve sahip olmak ülkemizin ekonomik durumundan dolayı biraz zaman alacak biliyorum ama şu haliyle bile bana mutluluk veriyor bu ufak yuvam. bu fotoğraflar da salonumdan ve evimin balkonundan ufak iki kare. buraya taşındığımdan beri pek yalnız kalmadım. sadece 1 haftasonu yalnız kaldım. oradan buradan arkadaşların uğrama noktası oldum. amaçlar edindim kendime ve 15 yıl verdim kendime. üniversite yıllarında amaçladığım ne varsa gerçekleştirdim çok şükür. en yapılamaz olarak görülen şeyleri bile yaptım. şimdi bakalım 15 yıl sonrası benim için nasıl olacak. evet şu an ikizler evimdeyim. ama yetişkin hüznüm mahalleye çıktığımda içimi kaplıyor. kapı komşum snorlax'ı göremiyorum. çatı katından bize seslenen posydon yok, eski dostum oas gideli uzun zaman olmuştu. gezginimin ad babası yok, o yok bu yok, gerçekten görmesem de hayatımda yer etmiş bir çok dostum artık yok. özlediklerimin yokluğuna alışmak ve yeni bir yaşantıya adepte olmak biraz zaman alacak ha ne dersiniz. hepinize mutlu geceler dostlarım...
Doctorwhoo
sizlere samsuna ilk geliş anımı anlatayım. samsuna yapısal olarak çok zıt bir ilden gelmiştim. bir akdeniz şehri. kasıtlı olarak kazanmadım, farklı bir il hedefliyordum. neyse bir yandan da korkuyorum samsun nasıl bir yer diye. samsuna dersler başlamadan 2 hafta önce geldim. ne dersler başlamış ne tanıdığım kişiler var, yapayalnızım. karadeniz yurdunu kazandım bide, yorumlarda daha önce hakkında bi ton kötü yorum okudum. yurda yerleştim 6 kişilik oda, nereye düştüm ben diye bir korku sardı. İlk 2 hafta kabus gibi geçmişti. şehre uyum derken. şimdi ise samsunu özler, yeniden acaba ne zaman dönebilirim der oldum. yurda da alıştık. İlk günler hiç unutulmuyor sanırım.
Sanatçı
bir hafta sonumuz vardı, sağolsun karşı taraftaki ev sakinleri bahçede gürültülü parti veriyor uyku oldu tepetaklak, zaten hafta içi gece çalışıyorum, gece uyma işi haftaya kaldı, güzel birşey dinleseler yinede idare edecekler, klasik hollanda parçaları açmışlar nasıl müzik zevkiyse, herhalde hafta sonları gece gürültüye izin veriyorlar, daha neler göreceğiz acaba..
Sanatçı
ne kadar sene geçerse geçsin, üniversite zamanları bi başkaydı, ders çıkışında yaşam merkezinde oturur çaylarımızı içer sohbet ederdik, sahile gider dayıyı dinlerdik, türk-iş teki parkta toplanır türkü söylerdik, arada yurttan kaçıp hafta sonları arkadaşın evinde kalırdım, güzel kahvaltı yapar çaylarımızı içerdik, o kadar çabuk geçiyor ki yıllar bazen eski anıları özleyebiliyorsun, mezun olduktan sonra sorumluluğun ne olduğunu anlıyorsun, üniversite hayatı rahattı, ders gider gelirdin çok kafanı yormazdın, şimdi herşeyi düşünüyorsun geçinme derdine düşüyorsun...
Sanatçı
geçen hafta akşam üstü bowling oynamaya gitmiştik, bowling çıkışı, 2 erkek 2 de kız gördük, erkeklerden birisine rica ettik toplu fotomuzu çektiler, ondan sonra herkes dağıldı neyse baktık o 2 kız ve erkek volkswagen jipine bindiler bizde kuzenle bmw deydik, neyse volkawagen jipinin arkasını açık sanıp o arabadakileri uyardık, sonra arabadaki erkekte onun kamera olduğunu söyleyince şaşırdık, sonra gidiyoruz otobana çıktı o erkek geldi bizi solladı yanındaki kızlara artistlik yapacak ya zengin züppesi, sonra benim kuzen güldü, dedi senmisin artistlik yapan taktı vitesi 6 ya, bmw yle bastı 160 a o jipi imkanı olmamasına rağmen arkadan geldi solladı sonra elle salladı bunlara biz bi koptuk, o mal baka baka kaldı... sjsjsjsj
ucuncunesilsaglikci
o değil de bir hafta sonra mezunum, biraz da bunu konuşalım 😂
ucuncunesilsaglikci
bir hafta öncesine kadar çok sevildiğinize emin olduğunuz ve çok sevdiğiniz biri olduğunu düşünün. kendi sevginizden çok onun sevgisinden eminsiniz o derece. sonra ikinizle alakalı olmayan bir sebeple ayrılmak zorunda kalıyorsunuz ve çok üzgünsünüz. hem çok sevip ayrıldığınız için hem de çok sevdiğiniz o insanı üzdüğünüz için. normalde bir acı çekecekken onu üzdüğünüz için üç kat fazla acı çekiyorsunuz, kahroluyorsunuz resmen. sonra bir akşam arkadaşınızla uzun uzun konuşurken bu çok sevdiğiniz insanın zamanında yaptığı ve sizin affettiğiniz yanlışlarını bu yaptığı da çok saçmaydı diye anlatırken aslında o olaylarda yalan söylediğini fark ediyorsunuz, sonra bu olaylarda bulunan bir kıza mesaj atıp işin doğrusunu öğrenmek istiyorsunuz. kızla konuşunca öğreniyorsunuz ki sizi aldatmış. tüm parçaları bir araya getirip baktığınızda da gördüğünüz şey bir değil iki değil tam üç defa sizi aldatmış. çok sevdiğinden emin olduğunuz o insan yapmış bunu. diyeceğim o ki kimseye ama kimseye insan aşktan kör olmuş gözlerle bakmamalı, evet çok sevebilirsiniz köpek gibi sevebilirsiniz; ama mantığınız asla devredışı kalmamalı. ben mantığımı kullanmam gerektiğini çok geç ve çok ağır bir şekilde öğrendim ve tecrübeyle sabitledim.
Sanatçı
Артем
1.5 ay önce çinden sipariş ettiğim süngerboblu şarap tıpam geldi ama 1 hafta önce istanbuldan sipariş ettiğim 3 tane kitap gelmedi moralim çok bozuk .kargo aracı gördüğümde kargo takip numaramı bağırıp önüne atlamamak için çok zor tutuyorum kendimi deli ettiniz lan yeter getirin kitaplarımı.
ozlem
hafta sonu gelsede uyusak 😀😁😂
gollumneco
meteoroloji tahminleri samsun için bu hafta sevgiliyle sahilde yürümelik bir hava gösteriyor. ama bilin bakalım ne eksik
hipokratinyegeni
yeni gelenlerin ilk gün-ilk hafta maceralarını gülümseyerek okuyorum :d boşverin siz içinizden geldiği gibi davranın şimdi yaptığınız hatalar ileride gülümseyerek hatırlayacağınız birer anıya dönecek sadece. cool takılmak uğruna kendinizi eğlenceden mahrum bırakmayın derim ben :d
Дан БилзЭрхан
s.a dünyanın en sıkıcı milli maçından dolayı kıymetlimissss herşeyimissss süper ligin 1 hafta tatile girmesi ve morallerin alt üst olması
ikarus✨
girilmeyen bir notum var, her gün not sistemini aşındırmak suretiyle sisteme girip duruyorum. derslerim bitip ödevlerimi teslim edeli 2 hafta oldu, hala tık yok. çıldıraaazaaammm hocam çıldıraazaammm
iyikalplipsikopat
sadece 1 hafta icinde olumle azicik daha yasam arasindaki ince cizgide secim yapacagim

okuldaki ders secimlerini geciktirdim, dilekce yazdim ve birazda torpille hallolmasini bekliyorum, mahkeme sikintisi yetmedi simdide bu acildi basima

sona geliyorum bunu hissediyorum, okul ve mahkemeden olumlu sonuc ciksa bile kredim yatmadigi andan itibaren hayatim boka saracak, yani ha 1 hafta ha 3 ay farketmeyecek

sona yaklasiyorum hicbir sey yasamadan gezmeden gormeden asik olmadan sanata dair bir seyler uretemeden uzun uzun okuyamadan eglenemeden aynaya bakip mutlu olamadan..

keder, ofke, nefret, sapik dusunceler, uyumsuzluk, depresyon, halsizlik..son 4 yilin gecen yazki 3 aylik donemi haric ozeti bu.daha kotu gunler kapida.ulke krizde, okul uzayacak, issizlik tavan, aile durumu her gecen gum dahada boktan, psikolojim 0 ve kalkip bir bardak su icmeye bile usenen, 0 umut 0 yasam enerjisi kalmis bir halde curuyen bir haldeyim.bu agirligin verdigi acidan, zayif ve gucsuz olmaktan, sadece itaat etmekten oyle biktim ki hayatimi bundan kurtulmak icin harcayabilirim

son 4 yildir bir umut yasadigim hayatta hic umut kalmadigini anliyorum sonsuza kadar boyle kalacagimi hicbir seyin duzelmeyecegini anliyorum.hicbir zaman normal olamayacagim, sevdiklerimi mutlu edemeyecegim ve hicbir hayalimde gerceklesmeyecek.bir serikatil, psikopat, ruh hastasi olup baskalarina dert olmaktansa sesszce gocup gitmekten daha mantikli bir sey goremiyorum.

yolculuk yakinda sona ericek gibi gorunuyor bundan daha iyisi olmaliydim, olamadim, 2010 un ekim-kasim aylarindan beri beri tam 9 yilda yavas yavas curudum yavas yavas mahvoldum tum umutlarim hayallerim kimligim yavas yavas eridi, degistim bittim ve iste bu haldeyim

artik intikam ofke kan istemiyorum olum dosegindeki bir ihtiyar gibi tum isiklarin sonmesini istiyorum ve bunun 1 yildan daha kisa sure icinde olacagina eminim
Дан БилзЭрхан
vayyy beee şunu attıktan 1 hafta sonra falan bekarlığım sonra ermişti, siz siz olun büyük konuşmayın :)

Selam Ziyaretçi

Gördüğüm kadarıyla henüz giriş yapmamışsın! Lütfen giriş yap, bekliyorum :)