themuallim
se a. ekim ayının ortalarındayız veee izninizle şahsımın üyeliğinin 5. yılını kutlarım🎉yani aşağı yukarı bu tarihler olması lazım omüdedikodu'yu keşfettiğim tarih, o kara gün... ajdhdnl ilk paylaştığım gönderilerden biri son feci bisiklet'in elektrot şarkısının sözleriydi sanırım. daha da ayrılamıyoruz. (konudan bağımsız; anlatmazsam çatlarım hem de yeni gelenlere kamu spotu maiyetinde olsun. o zamanlar indie rock olayı yeni yeni çıkıyordu ya da ben yeni keşfediyordum, saçlarımın ucu mor, arkadaşımla okulun rock kulübüne katıldık dhdhdhdjdj ben ve rock shdhdahhdhd hâlâ duruyor mu bilmiyorum, umarım duruyordur. şey zannediyoruz biz katılırken, böyle slipknot gibi maskeyle gezeceğiz falan, ilk kulüp buluşmasında gayet oturup çay içip sohbet etmiştik... azıcık yaratıcılık be... siz de sosyallik ayağına böyle hayaller kurmayın minnoşlarım. kamu spotu sonu) her neyse ben kendi çapımda kutlamalara devam edeyim; benim gibi 2.5 yılda 8 üniversite bitiren, 7 dili anadili gibi konuşan, siyah kuşak karateci ve son derece prezentabl bir üye umarım tüm üniversitelerin forum sitelerine nasip olur... şaka yapıyorum. dünyada bir taneydi, onu da omüdedikodu aldı. ii gcelr, öpüyorum. :*
King
kyk o.ç. listesi;
● kulaklıksız sikko sikko türkü rap dinleyip diğer odaları rahatsız eden
● oynaşıyla koridor merdiveninde anırarak konuşan
● banyonun fıskiyesini kıran
● pubg oynarken gece 2'de anırarak takım arkadaşıyla konuşan itoğlu itler
ogretmenbey18
omü de ilk senem ve gerçekten bir duruma çok gıcık oluyorum omü de ortam yapmak için illaki içki ve sigara içmek okey ve batak mı bilmek gerekiyor anlamadım ki kitap okuyan, kültürlü, insan gibi konuşan, insan gibi yaşayanlar değilde neden bu kadar hoyrat kalpler tercih ediliyor. resmen insanlar bu vasıflara sahip olmayan kişilerle konuşmak bile istemiyor. hadi her fakülteyi geçtim egitimde ki adamlar bile her gün yaşamda batak atıyor. sizler değilmisiniz ilerde bir koca nesli yetiştirecek yapmayın gözünüzü seveyim yaşamdaki okey masaları tıklım kütüphaneler bomboşsa şapkaları önümüze koyup iyice bir düşünmeli...!!
Артем
dürüst ve net bir günahkar,olarak tanınmayı,”sosyal maske” adı altında iki yüzlüce davranıp yalan konuşan yozlaşmış birisi olarak tanınmaya yeğlerim
yeter
az önce gördüğüm br paylaşımdan sonra bunu yazmayı istedim. edebiyatı sadece karşı cinsiyetten birileriyle konuşan biri edebiyat sever değildir, birkaç popüler yazar okumuş onların ekmeğini yeme peşindedir. görüyorum arada, bunu yiyen arkadaşlar oluyor. üzülüyorum. neyse belki de bunu hak edecek bir zekanız vardır. üzülmüyorum şimdi :d
ikizler
mutlu geceler gençler. nasılsınız? ben yorgun ve musmutluyum. yaz okulundan sonraki bir aylık yatışımın ardından bu kadar hareket halinde olmak bana müstahaktır diye düşünüyorum. öncelikle üniversitemize yeni gelen kardeşlerimize hoş geldiniz diyorum. bu üniversitede ve platformda 5. yılına giren biri olarak benden büyükler de olsa ben de kendimi bir nebze olsun yaşlanmış hissettim bak şimdi. yaşlılık sohbetlerini bir tarafa bırakayım yahu. ben bir arkadaşımı daha evlendirdim bu sene. milletin arkadaşları mı yavaş yoksa benimkiler mi çok hızlı anlamıyorum. beraber finalleri, vizeleri çalıştığımız, oda komşum olan adamlar bir bir evleniyor. bu sefer de samsuna gelmeden önce düğün için ankaradaydım. sabah erken indim, hem rahat rahat düğüne katılırım hem de biraz gezerim ankarada diye. biraz bir camiye girdim uzanıp dinlendim. allahın evlerinin kimsesiz olduğumuz zamanlarda kimsemiz olması çok hoşuma gidiyor. ondan sonra bir kahvaltı yaptım. sonra anıtkabire gittim. anıtkabirin her yeri japon dolu. kendimi yabancı bir ülkeye gelmiş gibi hissettim. türkçe konuşan azdı. bu durum şaşırttı beni. türk milletinin atasını ziyaret için geç saatleri beklemesi tuhaf bence. atatürkü ziyaret ettikten sonra dedim ki kızılaya geçeyim. orada çok güzel kitapçılar var. daha önce bir defa gitmiştim. arkadaşlarım kollarımdan tutup çıkarmışlardı beni remzi kitapevinden biz buraya kitapçı gezmeye mi geldik diye. bu sefer de otobüse binip kızılaya geçecekken arkadaşlar aldı arabayla düğüne geçtik erkenden. düğünden sonra tekrar bindik arabalara ve indim samsuna. o kadar özlemişim ki bu şehri. artık memleketim burasıymış gibi. nasıl özlemeyeyim ki. aşık olduğum, gezgin gibi bir dosta sahip olduğum. denizinden ormanlarına, havasından yollarına kadar benim olan bir şehir. bu sene yeni bir yurtta kalıyorum ben. güzel sanatlar kampüsünde üniversitemiz bir erkek yurdu açmış. ben de tesadüf eseri fark ettim. yaz okulunda başvurmuştum ve bir arkadaşımla beraber çıktı. ben çok sevdim burayı. hem ilkadımdaki çay ocaklarıma yakın, hem üniversiteye yakın. her yer bir gezgin uzaklığında :) 3 gündür eşyalarımı taşımak, eksik olan şeyleri almak, okuldaki işlerimi halletmekle uğraştım. ve dün gece 3 aydan daha fazla zamandır kendisinden ayrı kaldığım yarimle buluştum. o kadar çok özlemişim ki onu. İnsanın birini özlemesi kadar güzel bir şey varsa özlediğine kavuşabilmesi. bunu nasıl kelimelere dökebilirim nasıl anlatabilirim bilmiyorum. sevdiğinizin gözlerini öylesine izleyebilmenin mutluluğunu başka ne verebilir ki şu dünyada. İnanın ki bilmiyorum. o anların her saniyesini romanlar dolusu yazmak isterdim. ama aşk insanda unutkanlığa yol açıyor. bildiğinizi de unutuyorsunuz bir tek o kalıyor geriye. güzel sevin, güzel sevilin dostlarım. hayat aşkla çok daha başka güzel. normalde 4-5 yazıya sığdıracağım şeyleri tek yazıya sığdırmaya çalıştım. çok da uzattım farkındayım. ne yapayım yahu. dostlarımla muhabbet etmeyi seviyorum. hem de en son yazısını uzunca bir zaman önce yazmış olan bir ikizler olarak biraz da hakkım var sanki. gecenize bir fotoğraf bırakarak iyi geceler diyeyim dostlarım. bu fotoğraftaki radyo yarimin bana dün gece hediye ettiği radyo. o kadar güzel bir şey ki. elektrikle ve şarjla çalışıyor. fm özelliğinin yanında usb, sd card ve aux bağlantılarını da desteklemesiyle müzik zevkini doruklara çıkarıyor. tam hayallerimdeki gibi bir radyo. ve hayallerimdeki radyonun hayallerimdeki aşkım tarafından bana hediye edilmesi de muhteşem bir şey. odamda tek olduğum an açıyorum dinliyorum radyomu. bir yere gittiğimde de götürebilirim. yarimin hayatımın her gecesinde olduğu günlerde onunla dinleriz saatlerce. muhteşem bir şey. diğeri de fotoğraf makinem. hareketli dünyadaki zamanı durdurma aletim. aynasız olmasından dolayı o da her yere gelebiliyor benle. bir sürü güzel fotoğraflar çekiyorum onunla. radyom, fotoğraf makinem ve gezginim. 3 dostum var artık benim. geceniz bu fotoğraf kadar güzel geçsin dostlarım... :)
umutsuzvakkka
sevgili omü dedikodu ailesi size soruyorum;üç sene sonra yine karşılaştık ilk selam veren ve konuşan o oldu sonrasında engelimi kaldırdı ve ayrılırken de görüşürüz dedi.ama tam 2 haftadır yazmıyo sizce buluşmak için ben mi yazmalıyım yoksa beklemeli miyim ki ben onu kavga ettikten sonra üç sene sabırla bekledim.
190likadam
babuş ben bu eğitim fakültesini hiç anlamıyorum ormandan sürekli telefonla konuşan birileri çıkıyor bu kadar mı seviyorsunuz 🙄
heracles
bayadır girmiyodum yine girmeme sebep olan şey lanet şansızlığım.
hikayem klişe sayılabilir

bayadır konuşuyoruz kizla başta yazdiğimda beni terslemis sonra bunun sebebinin arkamdan konuşan kişiler olduğunu öğrenmiştim o sötlylemiş hatta göstermişti.neyse 3 hafta konuştuk " internetim azaliyor numarani verirmisin diyip numarami aldi" konustuk derken bugün buluşalım dedi daha sonra arkadaşım hasta yurtta kalacaz dedi bendr olsun madem dedim. ulan bende de öyle bişey var ki hissediyorum resmen dedim dolmuşa binmiyim sahile cikayim sahilinde bu bisiklet yyolunun icindr kalan kaldirimdan gidem dedim mimar sinandan yenimahalleye kadar yürüdüm o sira arkadaş mesaj atti 1 saat önce senin kizi arkadwsi ve bi cocukla gördüm diye 20 adim attim karşimda çocukla el ele saklanmaya yer ariyor yüzü değişti gülen yüzü bi anda duraksadı.bendede cok sert bakis var baktim böyle durdum bakti sövdüm icimden gittim.
hayatim boyunca aşk yönünden şansim olmadi

Selam Ziyaretçi

Gördüğüm kadarıyla henüz giriş yapmamışsın! Lütfen giriş yap, bekliyorum :)