nar
İstanbulda saat 18 den sonra evde durana ceza kesiliyor sanırım. biz dahil herkes boş bulduğu kafede ya da bankta anasını satayım ya insan cıkmak istemese bile bi an gafletle cıkıyor ne oldugunu anlamadan kaç kez kendimi sahilde sürterken yakaladım bilmiyorum.
thor
şu anda atakum sahilde @ikarus ile ayrı ayrı yerlerdeyiz. dayak yemek isteyen gelsin.
ikizler
her zaman hayatımın en özel köşelerinden biri olan ama uzak kaldığım bu evimden 10 ay sonra hepinize tekrardan merhaba. umarım hepiniz çok iyisinizdir. bu evime geldiğimde eski mahallesine dönmüş bir yetişkin hüznü kaplıyor içimi. mahallesinin, evinin çocukluğundaki, gençliğindeki o cıvıl cıvıl halleri göz önüne gelir de o günlerden şimdiki ana doğru sıcak bir gözyaşı hızında bir anı yolculuğu yapar ya. İşte onun gibi bir şey. bu hal bende oldukça evimin anahtarını çıkarmaktan korkuyordum. bir zamanlar neşe saçan evimin içindeki sessizliği duymaktan. geçen akşam ilkadım sahildeki çay ocağında otururken oradaki abi ile ayaküstü muhabbet ettik. uzun zamandır görüşmemiştik. diğer abinin nerede olduğunu sordum ve aldığım cevap birden gözlerimin dolmasına neden oldu ölmüş o abi. evini bir gece böcek ilacı ile ilaçlamış sineklerden korunmak için ve uyumuş sadece. sonrası yok. o kadar oturdu ki içime. ellili yaşlarında bir abiydi. güleryüzlü, neşeli sesli biriydi. bir kaç selamlaşmamızdan sonra tanış olmuştuk. biraz muhabbetimiz ilerleyince bize ikinci baharını ve her iki tarafın evlatlarının karşı çıkması sonrası kavuşamadıklarını anlatmıştı. öyle anlatmıştı ki hem de bir romanın dönüm noktası gibi. gözleri her anlattığına eşlik etmişti. geriye bir fotoğrafı bile kalmadı bana. sadece zihnimdeki o güzel gülüşüydü geri kalan. İçimi yakmıştı gidişi ve koptum o anki arkadaş ortamımdan. o kopuş bugün anahtarları cebimden çıkarıp omudedikodu mahallesine girmeme ve ikizler kapımı açmama vesile oldu. benim ise hayatım haddinden fazla değişti bu dönemde. okulum bitti ve bir süre bir yerlerde çalıştım. sonrasında ise çok da geçmiş olmayan bir geçmişte atandım ve atandığım kurumda çalışmaya başladım. hem de samsuna atandım. İmkansız geliyordu bu bana ama olmuştu işte. üniversite yıllarımda kendimi bulduğum şehir yeniden bana kucak açtı ve bu sefer uzun yıllar boyunca kalmak üzere yerleştim bu şehre. İl merkezine azıcık uzak bir ilçedeyim lakin her hafta sonu kendimi atakum sahilde, ilkadım çay ocaklarında buluyorum. artık maddi özgürlüğüme tam manası ile sahiptim. bir ev kiraladım. 2+1. hep hayalini kurduğum yaşamın ilk temellerini atmış oldum böylece. İstediğim eve sahip olmak ülkemizin ekonomik durumundan dolayı biraz zaman alacak biliyorum ama şu haliyle bile bana mutluluk veriyor bu ufak yuvam. bu fotoğraflar da salonumdan ve evimin balkonundan ufak iki kare. buraya taşındığımdan beri pek yalnız kalmadım. sadece 1 haftasonu yalnız kaldım. oradan buradan arkadaşların uğrama noktası oldum. amaçlar edindim kendime ve 15 yıl verdim kendime. üniversite yıllarında amaçladığım ne varsa gerçekleştirdim çok şükür. en yapılamaz olarak görülen şeyleri bile yaptım. şimdi bakalım 15 yıl sonrası benim için nasıl olacak. evet şu an ikizler evimdeyim. ama yetişkin hüznüm mahalleye çıktığımda içimi kaplıyor. kapı komşum snorlax'ı göremiyorum. çatı katından bize seslenen posydon yok, eski dostum oas gideli uzun zaman olmuştu. gezginimin ad babası yok, o yok bu yok, gerçekten görmesem de hayatımda yer etmiş bir çok dostum artık yok. özlediklerimin yokluğuna alışmak ve yeni bir yaşantıya adepte olmak biraz zaman alacak ha ne dersiniz. hepinize mutlu geceler dostlarım...
Ophelia
şeyma
sahilde bisiklet kiralarken yalnız kalmamak için eşlik edecek kiralık arkadaş aranır
gollumneco
meteoroloji tahminleri samsun için bu hafta sevgiliyle sahilde yürümelik bir hava gösteriyor. ama bilin bakalım ne eksik
👑 Ef.
sahilde gazoz açacağı buldum hangi enayi kaybettiyse gelsin benden alsın
ikarus✨
sahilde gazoz açacağımı kaybettim. hükümsüzdür 😏
psikodok
buraya yazmayalı uzun zaman oluyor yazmak istedim. bu site bana çok güzel dostluklar kattı. ben bu sitede tanıştığım insana memleketimden hediye getirdim, ben burada tanıştığım insanla kampüste oturup dertleştim. ben burada tanıştığım insanla sahilde geyik yaptım. yakın bir zamanda hayatımın sonuna kadar unutamayacağım bir olay yaşadım. bu olay karşısında sesim ve ellerim hiç titremedi, gözlerim buğulanmadı. bunu buraya yazıyorum. çünkü bu olaya burası sebep oldu. hayatınıza bir sürü insan girecek ve girenlerle eş değer nitelikte bir çok insan da çıkacak. doğal seçilim. kalanlar kalır, gidenlere hoşça kal deriz. ben bundan birkaç gün önce birisini hayatımdan uğurladım. bugün ise o kişiyi içimden uğurluyorum. bana kattıkların ve kazandırdıkların için teşekkür ederim. senin gözünde her zaman küçük kalmam dileğiyle...
hoşça kal...
Vuralxo3
dün sahilde içeyim dedim denize karşı iki derbederlik yapayım dedim yanlızlıgımı dinleyim dedim 4 senedir görmediğim arkadaşlarımı bile gördüm köşe basında beni bekliyorlardı galiba hasan gelsede içse diye.. üzerine hıçkırık tuttu muhabbet te edemedik dün akşamki kara bulutlar yağmur bulutu değildi benim üstümdeki kara buluttu hepinizden sorry 😕
Vuralxo3
sahilde dans ederken amcanın tekinin gelip gidin evinizde gomof tırons izleyin demesi kadar saçma dakikalar yaşamadım henüz hayatımda
Snake
az önce farkettim hayallerimde sevgili ile kütüphanede beraber ders çalışmak var lan
normalde sahilde yürümek, yağmurda ıslanmak ne bileyim dizinde uyumak falan olması gerekmez mi :s
hipokratinyegeni
gençler fakültenize en rahat yurdu aramayın, daha sonra gider kampüste bir yurda yerleşir pişman olursunuz bakın :d sahilde yürüyebilmek için otobüse binmek falan üzücü yani. okula sürekli gitmeyeceksiniz zaten ve hayat atakum da dönüyor gerek sahil olsun gerek bütün mekanlar olsun orada yani. önceliğiniz türk-iş ve yenimahalle arası bölüm olsun. samsun da ulaşım sıkıntı değil zaten otobüse binince 15 dk da okulda oluyorsunuz
Артем
olm bu sabah eski manyaklıklarımdan bazılarını tekrar yaptım şuan çok mutluyum :d kumda oynaşan köpekleri barış gücü misali ayırıp onlarla kumlarda yuvarlandım sonra benim çocuğum kıskandı tabi sarazenleri kudüsten kovalayan haçlı ordusu gibi kovaladı onları.2-3 kişiye musallat olma şansına eriştim birde yanlarına sessizce yaklaşıp günaydın gençler dedim birazcık korktular sonra bunlar bana alıştı tabi bi süre bunlarla takılıp yoluma devam ettim,giderken anadilimde şarkı söylüyordum ve birden kendi dilimde bana küfür edildi içimden olm noluyo lan diye geçirirken sesin geldiği yöne döndüm ve çocukluk arkadaşımı gördüm ettiği küfüre karşılık verdikten sonrs konusmaya başladık buraya taşınmış,evlenmiş olm adam evlenmiş lan duyunca çok şaşırdım yaşıtlarım evlenip yuva kuruyor ama ben hala çamaşır makinesinin bütün fonksiyonlarını bile kullanamıyorum :d bu durum beni baya bir düşündürdü ve bunaldığımı fark ettim şuan yoksayıp umursamasam bile çok yakında bunu tekrar düşüneceğim karakterim yüzünden eninde sonunda bunu düşünüp buna çözüm bulmam gerekecek ama şuan için umursamıyorum :d şimdi de koşuya çıkacağım sahilde yeşil bulanık bir şekil görürseniz o benimdir artyom diyin dururum :d otururuz neyse kısaca nasıl hissettiğimi paylaşmak istedim hepiniz fişek gibisiniz seviyorum sizi dikkat edin kendinize
maestro
yine sahilde 10 km amaçsızca yürüdüm. spor yapmış sayılıyor muyum şimdi yoksa niyet etmedim diye sadece hareket mi etmiş oluyorum
Артем
kimsenin aklına gelmemiş çok efsane bir fikrim var (!) gelin sahilde toplaşalım sonra ben size derdimi anlatim :d ahahhahashah yalnız şaka bir yana çok yalnız kaldım uykusuzluktan halüsinasyon görüyorum artık dolabın yanından adamlar çıkıyor naber lan diye küfür edip kaçıyorlar :d
Eleni
kumsalı gören yürüyüş yolunun biraz ilerisinde bulunan bankta oturmak yerine bir çalı ağacının dibinde oturmayı tercih etmiştim. dalgındım, yorgundum, ara ara ağlar, ara ara da “bunlara mı ağlıyorum?” diye düşünerek tebessüm ediyordum. etrafımdaki sesleri sesi sonuna dek açtığım tek bir müzik ile yok saymıştım. gürültülü bir ortam olması olanaksızdı aslında, gecenin bir vakti orada ben gibi bir deli dışında kimin ne işi vardı ki (sahil güvenlik hariç)?. hava biraz soğuk, çok az da sıcaktı. siz bu havaya ne dersiniz bilmiyorum da ben boktandı diyorum. öyle boktan bir havada oturmuş saçma sapan düşüncelere esir oluşumdan kurtulmaya çalışıyordum. yürüyüş yolunda yarım saat ara ile sahil güvenlik devriye atıyordu, her yarım saatte bir 2 farklı yüz görüyordum. dedim ya yorgundum, istemsiz ruhumun yorgunluğu bedenime de yansıyordu. ufak kum tanecikleri ile dolu zemine bıraktığım ellerimden destek alıyordum. yanımda duran kitabım dalgınlığımın son raddelerindeyken kendime gelmemi istercesine rüzgarın etkisi ile yapraklarını çeviriyordu. polislerden birinin dikkatini çekmiş olsam gerek ki kimin dikkatini o saatte kim neden çekmesin? akıl işi değil. son geçişinde bulunduğum yere bakarak geçip gitmişti yanımdan. bu sefer yarım saat ara ile devriye atan yürekli polis süreyi yarıya indirip geri gelmişti. gelmişti de bu sefer öylece çekip gitmemişti yanımdan. yanımda durduğunu fark edip kulaklığı çıkarmam ile “iyi misiniz?” sorusuna maruz kalmam bir olmuştu. oysa iyiydim, ağlamayı keseli saatler olmuştu. ufak bir tebessüm ile “iyiyim, teşekkür ederim.” dedikten sonra “kimliğinizi görebilir miyim?” demişti. tabi isteme sebebini tuhaf karşılamamıştım, bulunduğum şehir o saatte sahilde birinin oturmasının sağlıksız olacağı bir şehirdi. yine de “neden?” diye yönlendirdiğim sorunun yanında içimden “hayvana bak be!” demiştim. aslında biraz ısrar etse yapabileceği hiçbir şey yokken her şeyi anlatacak kadar doluydum. kimliğimi uzattım, bekledim, telefon ile aradığı kişiye gbt sorgulattı, kimliği uzattı, çilekli link sevmem. tam “tamam gidiyor işte kaldığım yerden oturmaya devam ederim.” demişken anlamışçasına “üzülmeyin, hiçbir şey için değmez.” diyerek yanımdan ayrıldı. o cümlenin ardından ben salya sümük ağlamaya başladım frank.. tabi ki şaka! “üzülmüyorum.” dedim kısık bir sesle, zaten bağırarak söyleseydim bile kimse duymazdı, duyamazlardı. şu an çoğu şeyi duyamadıkları gibi.

Selam Ziyaretçi

Gördüğüm kadarıyla henüz giriş yapmamışsın! Lütfen giriş yap, bekliyorum :)