themuallim
selam, 3 ayda bir selam verip gittiğimi fark ettikten sonra bu gönderiye selam diyerek başlamak istemezdim ama üzgünüm yapmak zorundayım.. naber? ben iyiyim, canım karadenizime saygımla geldim. malumunuz tatil, bu öğretmenler de devamlı yatıyo kardeşim.
onun dışında da ekmeğimizin peşindeyiz, aşığız, yuvarlanıp gidiyoruz ama benim size çok mühim bir şey danışmam lazım!
henüz orta doğu ve balkanlar’ın olamasa da öğrencilerim tarafından güneydoğu’nun en tatlı matematik öğretmeni seçildim (evet tarafından). ama artık kendimi güncellemem lazım, koltuk elden gidiyor, çok zor durumdayım arkdşlr :( bulduğum her cevapta 40 yapar!!! diyerek çığlıklar attığım için sınıflardan faraşla atılıyorum, espri anlayışım iran’a gitti 10 gün yok. bu yolun sonu “dedim dedim inanmadınız bakın noldu şimdi :d”ye varacak diye korkuyorum, çığlıklarrrr yardım çığlıkları. beni şöyle bi güncelleyiverin. bu konuda en başta limos’a güveniyor, hepinize sevgiler diliyorum. şuan için nil anka, şaka mııığğğ?, yakışıklı güvenlik cepte. kendime inanıyorum, go girl✊🏻
ucuncunesilsaglikci
allah affetsin kola,cips ve tatlı gömmeye gidiyorum 👌🏻
ikarus✨
eveeettt, bugün günlerden @admin :) doğum günün kutlu olsun adoşko! İyi ki varsın, iyi ki benim dostumsun :) bu zamana kadar acı tatlı bir sürü şey yaşadın ama bundan sonra hayatında hep güzellikler olsun. senin için harika bir yaş diliyorum :) ^.^
depresyondayim
aklımda biri varken bir başkasıyla konuşamama durumundan nasıl kurtulurum? belki başkasına şans versem güzel şeyler olacak, olmazsa da tatlı tatlı yollarımızı ayıracağız ama yok, illa odun gibi takılacağım. keşke kendi kendimi dövebilsem
Uyku
durma zapla beni sago sagola beni
düşün bir kendini koy ateşin ortasına ve de yan, yan, yan
bu böyledir en tatlı yerinde uykudan uyan, uyan, uyan


Forseti
bebek yoda evren üzerinde bulunan en tatlı şey. change my mind
Sümsük
aklından ne geçiyor hınzır diye sormuş yukarıda. kafam çorba. arada şu balkona çıkıyorum ay fener misali asılı gökyüzünde ulan diyorum hani bu manzarada olmasa kime bakıp dertleşeceğiz. anlatıyorum aga ona dinliyor varya hiç usanmadan. ben ne kadar melankolik, saçma ve çocukça duygu varsa hepsini anlatıyorum ona o ise yılların yorgunluğu, bilgeliği ve benim gibi nice nice duygular anlatmış insanları bolca dinlemişliğin verdiği o tatlı sükunetle sadece gözlerimin içine bakıyor. sonra yaşlı fenere iyi geceler dileyip bana verilen süreyi doldurmaya devam ediyorum. İyi geceler.
Uyku
Zeze
yaa şu günlerde çok şımardım, güzel bi his şımartılmak 🙈💃🏻 böyle bekleyip bekleyip sonunda sabrın tatlı meyvesini yiyor gibiyim 🙈 böylece bu yaşımın güzel geçecek hissi devam ediyor, inşaallah öyle de olur 💃🏻
sabır dedim çünkü geçen bir buçuk yıl baya zor olmuştu benim için (o zamanki yazdıklarımı hatırlayanlar bilir). ama değiyormuş galiba. sıkıntı ne kadar büyükse güzelliği o denli güzel oluyormuş 🌸
mistletoe🍃
size kafayı ne kadar yediğimi bir cümleyle anlatmak isterim: çorbayı tatlı tabağına koydum....
ikizler
gecenin geç sayılabilecek bir saatinde kütüphaneden çıkıp aheste aheste adımlarla ziraat fakültesinin önündeki e1 durağına doğru yürüyorum. yine en sevdiğim havalardan biri var bu gece. ceket giymesen üşünecek, ceket giysen tam gelecek hafif esen, soğuğa yakın serin bir hava. hani bir önceki yazımda bahsetmiştim ya balkonumu özledim diye. İşte tam oradaki gibi. bilmiyorum kaçınız gece 11 den sonra kampüsün içinde dolaştınız gönlünüzce ama size tek diyebileceğim. okul hayatınız bitmeden kampüsün 23 ile 06 saatleri arasındaki o havasını da içinize çekmeniz gerektiği. özellikle yaşam merkezi çevresi öyle tuhaf geliyor ki bana. gündüz milletin yemek için oluşturduğu kuyruklar, derslere gitmek için yoğun bir akış içinde olan kalabalıklar, dolu dolu ring durakları sanki hiç yaşanmamış, hiç yokmuş gibi oluyor. sanırım kütüphaneden geç çıkmamın dersten başka bir sebebi de kampüsün gece halini sevmem. şöyle bir göz gezdiriyorum da. keşke fotoğraf makinem yanımda olsaydı da gösterebilseydim size. bir gün getirirsem o güne nasip olur inşallah. bugün kütüphaneye bir arkadaşımla gittim. oturduğumuz masada elektrik olmayınca ben de elektrik olan bir masaya geçtim. ders çalışamam için iki şeye ihtiyacım var benim. biri notlarımı yazacağım bilgisayarım, ikincisi ders çalışırken müslüm baba veya eda baba dinleyeceğim kulaklığım. bu ikisi olmadan ders çalışamıyorum. baya esaslı konular çalıştım bugün. tamamen anlamaya çalışmadım. genel hatları ile anlayıp 6 sayfalık bir not çıkardım. bu notu yayayım da diğer gençler de bilgiye güzel bir şekilde ulaşabilsin değil mi. bir de imzamı çok sevdiğim için her yaptığım şeye atıyorum imzamı. çıkardığım notlara bile. vektör haline getirdiğim imzam her yere uyuyor zaten kolayca. bu güzel gecede ne çok ders muhabbeti yaptım değil mi. e1 yerine t1 geldi. ona binip gideyim bari. hepinize mutlu geceler dostlarım. gecenin tatlı serinliği kadar güzel bir gönül ile dalın rüyalara... :)
Anonda
r11 deki o masum bakışmalar çok tatlı yav 😂😂
hipokratinyegeni
bu nasıl tatlı bir sestir ya. bacım sen bana sabahlara kadar küfredebilirsin hiç sorun değil cidden :d

çok_karanlık_patron!
ya bu yeni gelenler ne tatlı iletiler paylaşıyo öyle çok masumlar.
ladylazarus
bugün ölü bir şekilde cama yapıştığım otobüste yanıma çok şeker bir kız oturdu. önce biraz süzdü beni, sonra ' biraz konuşalım mı , canım sıkılıyor ' dedi. timim konuşalım dedim, kulaklıklarımı da çıkardı dgdkdf başta biraz konuştuk , sonra birbirimize bakıp, saçma sapan yüzler yapıp gülmemece oynadık. beni on yedi yaşında sanmış bu yüzden ekstra bir sempati duydum dksfg. sıcaktan yanaklarım heidi' nin al yanağı gibi olduğu ve güneş sebebiyle çillerim de belirginleştiği için ' yanakların ne kadar tatlı oldu, bebek gibi ' deyip bi makas aldı jdfgf ufacık bir detay günü ne kadar değiştirip güzelleştirebiliyor. ' dünyayı çocuklara verelim ' diye boşuna dememiş sevgili nazım hikmet.

ne kadar çok random gülmüşüm, gülmeyi unuttuk be hüseyin..



ladylazarus
herkese merhaba arkadaşlar , bugün size mart ayı favorilerimden bahsedeceğim : muzlu süt ve kinder country ! sjksdfj bu ay da çok vizyonlu bi yuutubırım. bu kinder country'nin içine ne koyuyorlar, uzun süredir öyle abur cubur yemiyorum, sağlıklı yaşam falan hak getire her gün bir tane yemezsem krize giriyorum. fakat muzlu süt aşırı tontiş bir şey, içince dünya pembeleşiyor falan.

şu aralar da halamda kalıyorum, yersiz tatlı krizleri sonucu her gün gidip şukulata alıyorum. bir gün çikolatamı yarım bırakıp dışarı çıktım, baktım ortada yok. ikinci gün yine aynısı.. meğer eniştem yiyormuş sgnjdf ama olayı baya abarttı bir afiyet olsun, iki afiyet olsun e üç dört... artık afiyet olmasın enişte, git kendi şokalatını kendin al ! bir de yenisini yemiş baya ağlamaklı oldum jsdfd normal şartlar altında gayet paylaşımcı biriyimdir, lakin görüldüğü üzere şartlar normal değil (magic country klfgf)


pseudo
samsunda sanatsal bir otobüs yolculuğu
sanırım okul otobüsü , fotoğraf çektiğimi fark edince tatlı tatlı el salladılar cdmdnd
ikizler
fotoğraflarla konuşmak, onlara şarkılar söylemek ne güzel bir şey. görünüşte sadece bir kağıt veya ekran üzerine piksellerden oluşan baskı fotoğraf dedikleri. ama bazı fotoğraflar var ki onlar bizim için bambaşka şeyler ifade ediyor. kimisinde gücünü, tarihini, ideallerini hatırlıyorsun. İdealleri uğruna gece gündüz çalışan, insanları peşinden koşturan , kızıl elma, muasır medeniyetler, istanbul gibi rüyalara bizi sürükleyen fotoğraflar. her baktığımızda kendimizi yeminler ederken bulduğumuz fotoğraflar bunlar. İlk okulda andımızda söylerdik ya. durmadan yüreceğime, and içerim diye. tam da öyle işte. bazı fotoğraflar var. dert ortağı insanın. uzun gecelerde, kurtarılmış bölgelerde, iki çift kelamını aradığınız bir dostunuz gibi koşuyor imdadınıza. bir fotoğrafla dertleşmek. gülünç geliyor insana ama değil işte. fotoğrafa değil ruha sesleniyorsun orada. yazdıklarında, söylediklerinde, hayatında bir şeyler bulabildiğin kişilerin fotoğrafları. İlk önce yazdıklarıyla onlar anlatıyorlar bana, sonra yazdıklarını hissettiklerime katarak ben anlatıyorum.. böylece sürüp gidiyor sohbetimiz içimizde çoşkunluk zaptedilene kadar. bazı fotoğraflar var. hiç tanımadığımız, hiç bilmediğimiz diyarlardan gelen. oradaki hissettiğimiz bir duyguya kapılıp gidiyoruz. tüm bu çorak insan arazisinde bazı yerlerde vahaların olduğunu gösteren fotoğraflar. ama bir fotoğraf var ki benim tek favorim. sarı bir sokak lambasının altında çekilmiş tüm güzellikleri, tüm anlattığım şeyleri içerisinde barındıran bir fotoğraf. hayatı, hayalleri, anıları, duyguları, duaları, zamanı, huzuru, aşkı içinde barındıran bir fotoğraf. her pikseline ayrı ayrı anlamlar yükleyebileceğim bir fotoğraf. kurtarılmış bölgelerimin üstüne asabileceğim bir fotoğraf. o fotoğrafı gözlerimle her saniye çekeceğim zamana kadar en güzel şarkıları söylemeye devam edeceğim. çünkü ruhlar sadece bedenlerde değildir. ve ruhlara seslenmek özgürlüğün en tatlı esintisidir. tıpkı yüce dağlara vuran incecik yeller gibi...

deepred
bugün e1 de tatlı mı tatlı şeker mi şeker bi kız arkadaşıyla yolculuk ediyordu. tam karşımda böyle gözleri iri (en aşık olduğumdan). biraz göz göze gelmek için uğraştım fakat bu kız kampüsten meydana kadar arkadaşına hiç susmadan bişeyler anlattığı için bi kere bile dönüp bakmadı. bi kere daha kadın çenesinden kaybettik. üzdü.
ladylazarus
lisede bir arkadaşım vardı, fetiş muhabbetinin popüler olduğu dönemler, ben o sıralar fetişin nasıl bir şey olduğunu tam olarak kavrayamamışım sanırım ki, çocuk bana çorap fetişim var dedi güldü. benim gözlerimin önüne hemen noel babalı, tavşanlı, çizgili çoraplar falan geldi. ' a bu çok tatlı amaa ' dedim gayet minnoş. sevimli mi, çorap derken jartiyer falan anladın di mi ;))) deyince, tabii kii yani tavşanlı çorap falan hayal ettiğimi düşünmedin herhalde 😌 deyip ölmeyi bekledim. o günden beri tavşanlı çorapların bana sırıttığını hissediyorum.

ayrıca biri üstüme coleslaw firlatsın.


Selam Ziyaretçi

Gördüğüm kadarıyla henüz giriş yapmamışsın! Lütfen giriş yap, bekliyorum :)