anonim
beş metre önünde duran güvercine kilitlenmişti tırrek...
300 m/s süratinde tükürme gücüne sahipti atışını yaptı fakat ıskaladı.gözden kaçırdığı bir etmen vardı.rüzgar..
aldırış etmedi..kafasını kaldırdı karşıya baktı aman tanrım o da neydi! bir manita! yirmi metre kadar ileride karsınıdaki bankta oturuyordu..oraya ne zaman oturmuştu? ya da güvercin yahut yürümeke olan herhangi birinin ayaklarının dibi onu ne kadar oyalamıştı bilmiyordu...manitayı tekrar süzdü, hatun fena sayılmazdı birkaç saniye baktıktan sonra aniden birşey dikkatini çekti ve o da ne? aman tanrım kızın ayaklarında nike ayakkabıları vardı! acaba orijinal miydi? lanet olsun ne önemi vardı ki? üstelik parlak ta sayılırlardı..adeta büyülenmişti tırrek..yanında oturan ve ölümüne isyankar müzikler dinlemekte olan 1.55 boyundaki fosforu dürttü ve içinde bulunduğu aşk sarhoşluğu durumunu makul bir üslup ile arkadaşına anlattı (kaarrrşim şu manita beş daggadır beni kesiyo) arkadaşı cevap vermekte gecikmedi ve aynı hassasiyet ile durumu olumsuz yorumladı (s......................a..................yeme beni yola bakıyo hatun!) tırrek fosfora aldırış etmedi..lanet olsun, o aşağılık serseri nereden bilebilirdi ki? sonuçta o bir çaylaktı lanet kovayı yapmayı bile geçen hafta öğrenmişti üstelik yürürken bütün eklemleri hareket etmiyordu ve doğru düzgün tüküremiyordu bile..o amatörden akıl alacak değildi..aniden kalktı ve ayetel kürsi satma bahanesiyle manitaya yanaştı..ama sonuç her zaman ki gibiydi..hüsran.
mütebessim haldeki fosforun yanına oturdu tekrar... döndü (yüzündek ifadede reddedilmişliğin verdiği hüzün hakimdi) ve dedi ki sitemkar bir üslupla ''kaaarrrşim bu manitalar niye bize pas vermiyo?'' oysaki sorunun cevabı gayet basitti..onlar apaçilerin ve apaçiliğin değerlerini bilmeyecek kadar sığ idiler bunu asla anlamayacaklardı.

Yorumlar