bir tanıdığım var, sürekli bir kızı uzun zamandır ne kadar sevdiğini, vazgeçemediğini anlatıyor. bildiğiniz kafasına koymuş kızı ama kızdan yana umut yok. olmayacak iş yani. ama benim anlamadığım madem bu kızı bu kadar seviyor, güya gözü başka birşeyi görmüyor; o zaman niye etrafındaki kızlara umut dağıtıyor. birini seviyosan seviyosundur, sevmiyorsan sevmiyorsundur. kendini kandırmanın anlamı yok. ama ona kalsa o hayatta başka birine bakmamıştır güya. buralara da öyle yazıp duruyor. tutarlı olun arkadaşlar; birini seviyorum deyip sonra da başka kızlarla da bakışıp mavi boncuk dağıtmayın. ben inanmıyorum açıkcası bunların sevgilisine. bir laf vardır "eğer bir gün iki kişinin arasında kalırsan; ikinciyi seç, çünkü eğer birinciyi gerçekten sevseydin, asla ikinci olmazdı" diye. gerçekten öyle. başkaları dikkatinizi çekiyorsa ilkini yeterince sevmiyorsundur, sadece kendini ya sevme kavramına bağlamışsındır ya da o durumda olmak hoşuna gidiyordur ya da birşey. varsın gerisini siz düşünün.

bir erkek iki kadının arasında kalıyorsa ilkini tercih eder illaki bir tercih yapılacaksa. boşuna ilkini sevse ikincisi olmazdı diye kendinizi kandırmayın. genelde ilkini severiz, sevdiğimiz kadar sevilmeyince alternatif ararız ve bizi seven bir insanı hayatımıza sokarız. bunla ilgili romanlar bile var. kahramanımız sevgisiz büyümüştür ve iki kadını da sevmektedir. birisi gece, birisi gündüz gibi ikisini birleştirince bir gün oluşturabiliyor. yani sevdiğin tarafından sevilmeyince ister istemez sevilme ihtiyacını da karşılamak istiyor. maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisine göre durum bu. bir erkek iki kadının arasında kalıyorsa ikisinde de mutluluğu bulamaz zaten. üçüncü bir kadını sevebilir, karşılığında da sevilebilir. yani olay birinci veya ikinci değil. İkisi de yarım olduğu için kafa karışıklığı olur doğru olan ikisi arasında tercih yapmamak. bu durumdaki insan haliyle arayış içinde olacaktır ve gelmişsin bu arayış içinde olan insanları eleştiriyorsun. öyle işkembe-i kübradan sallamakla insan psikolojisini hiçe sayamazsın.

şu ergen sözünü gördüm klavyeye kafa attım ya acilen siteden çıkış yapıp kafa dinlemeliyim.

birinci kulvardan çıkış yapan ilk kız iyi bir çıkış yapmasına rağmen yoruluyor ve ikinci kulvardan çıkan ikinci kız birinciliğini ilan ediyor.
at yarışımı oynuyorsunuz la yok ilk kız ikinci kız varsa yoksa bir kız vardır gerisi yoktur. İkinciyi düşünen ..ttür.
hem önemli olan jokey ağğğbiiğğğ.

İkinciyi sevseydi de ilki olmazdı ona bakarsan dhshsh

git acıl çocuğa aklımda sen varsın bırak sevdiğini bana gel de ne kadar yüzsüz arsız kıskanç fesat bi kız olduğunu anlasın bu daha selam bile vermesin sana

siz kızlar ne kadar geri kafalısınız olaya hiç objektif yaklaşmıyorsunuz. bakın bir erkek bir kıza gerçekten aşık olduysa o kız ona ne yapmış olursa olsun ondan ölesiye nefret etsede olayların üstünden yıllarda geçse bir yanı onu daima sever (gerçek erkeklerden bahsediyorum tabi adam gibi dibine kadar sevenlerden). ama ne yapsın çocuk ölsün mü? hayatı boyunca gelmeyeceğini bildiği birini mi beklesin. bazen o ilk aşkı (benim liseden ilk aşkımdı ve trabzonda şu an sevgilisi var. :( kızdan çok nefret etsemde seviyorum 8 sene boyunca hiç yüzüme bakmamış olsada ) veya sevdiği kızı düşündükçe ve olmadığını olmayacağını anladıkça daha çok dibe vurur acı çeker yalnızlık hisseder şiirler yazar bunu belli etmez ama acıyan hep bir tarafları vardır. ama böyle erkekler hiç görmedikleri aşk duygusuna saygıda duyarlar. belki bir gün bu duyguyu bana hisseten hissetebileceğim birini bulurum diye o aşkın muhteşem kokusunu tekrar yaşarım umuduyla durmadan arayış içindedirler. kendini adam gibi seven kızıda bu anlattığım delikanlı şahsiyetler asla hayir demezler. kendi yaşadığı acıyı kimseye yaşatmak istemezler. hatta böyle erkeklerin çoğunun aradığı tek şey sevgidir kızlar görmediği sevilme ihtiyacıdır. o yüzden bu gerçek aşıklara sahip çıkın kalplerini kırmayın çünkü inanın o sizin beğendiğiniz okula mercedesle gelen havalı berkecan meriçlerden bu fakir yağız delikanlılar daha adamdır.

delirttiniz bizi.