and he lived happily ever after
gereksiz yere bazı taraflara düşmanlık besleyen, enerjilerini buna harcayan, azıcık üzerinde düşünse yanlış bir şey yaptığını anlayacak ama malesef genetik ve çevresel faktörler dolayısıyla o zekadan mahrum kalmış kişilere acıyorum.

örnek vermek gerekirse, geçen yaz bir kiliseye gittim memlekette. İş görür vaziyette değil, içinde eşya vs yok. rumlardan kalma, insanlar merak edip ziyaret ediyor işte zamanında kim kalmış oralarda nasıl bir bina yapmışlar diye. ben de kilisenin içinde dolanırken, orada dolanan bir amca: "bu kafir binası yakılıp yıkılmalı, burada durması doğru değil. burası müslüman memleket, burada kilisenin ne işi var?" dedi kendi kendine. bir şey demedim, uzaklaştım.

söyledikleri aynen bunlardı ama bunun yerine şunu söylemiş olsa pek bir farkı olmazdı: "bla bla bla bla bla, bla bla bla bla. bla bla bla, bla bla bla bla bla?" hatta komik bir hareket yaptığı için çevredekileri güldürürdü, böyle nefret dolu çürük bir zihniyetle söylenmiş bir fikri duymaktan iyidir.

İçimden, "bu mu yani çözüm yolun, yakıp yıkmak mı? biz buradakileri yıkalım, onlar da bizim onların memleketlerinde bulunanları mı yıksın? nereye kadar bu yakıp yıkmak, daha yıkacak hiçbir mabet kalmayana kadar mı? neden yıkmak zorundasın ki zaten, sana zararı ne bu mabedin burada bulunmasının? savaş savaş nereye kadar, artık bir arada yaşamayı öğrenmek ne kadar zor?.." gibi birçok düşünce geçti.

lakin bunları ifade etsem onun da tek anladığı şu olurdu: "bla bla bla, bla bla bla bla..."

Yorumlar

Ejderya Terbiyecisi
madem savaşmıyoruz sevişelim o zaman bla bla bla
anonim
herkesin içinde var bir putu .önemli olan onlararı yıkabilmek. değilmi.
chen
memleketin değil de çoğunluğun müslüman olduğunu kabullenebilseler her şey çözülecek