ladylazarus
ne diyorduk ?

dostoyevski'nin mezarını taşıyacaksak uçurumun kenarında olsun ev. kitap okuyacağım ben ona geceleri. yoksa ormanın içinde küçük bir yer yeterli.

her yerde kitaplar olsun,mutfak tezgahının, yatakların üzerinde; açtığımız her dolaptan bir kitap çıksın , hangi pencereye ilişsek bir kitaba açılsın. bizim de dağınıklımız böyle olsun olmaz mı ?

bugüne dek düzenledik de her şeyi ne kazandık ? ben bazen bu dağınıklıktan usanıp,aynanın karşısında saçlarımı çekiştiriyorum o yana bu yana.. düzelmiyor. velhasılıkelam, iki kitabı üst üste koydun diye düzelmiyor hiçbir şey.

dilimde bir şiirle uyansam.. benim de böyle bir kusurum var işte. çok şiir okudum,hiçbirini yerleştiremedim belleğime. bölük pörçük onlar da her şey gibi. söylemek istesem başını döndürmek için, gelmez dilime de, böyle en olmadık zamanda uyanırım bir şiire..

olsun, yarımlarımız böyle olsun. bir şiiri tam etmekten güzeli var mıdır ?

şimdi bir iki güzel kelime etmek isterdim sana. bir sözlük aldım bunun için, eski ve güzel kelimeler var içinde. fakat yarısına gelmeden unuttum tüm kelimeleri. amaan dedim -uzun dedim- iki kelime eksik söyledim diye küsmemişti ya hayat !

ne diyorduk ?

ev diyorduk ev !

evi ev yapan şu kaide neydi ? tabii ya reçellerdi ! kavanoz kavanoz çilek reçelleri pötikarelensin rafta. filmler var bir de, ben kucağında uyuya kalayım diye var filmler bilmez misin ?

neden her şeyin yarım senin diye sorduğunu duyar gibiyim. tam edesin diye. ha-ha ne romantik bir küçük kız ! üzülme,benim de güleceğim geliyor bazen kendime.

bir penceresi var ki, omzuna yaslanayım diye var. mutfak masasında saksıda çiçek var ,topraksız çiçekleri sevmem ben.

ölü bir çiçeğe sevinecek insanlar değiliz !

biz de bununla övünürüz ya..

bakkala yağmur almaya giderdin sabahları. masanın üzerinde bölerdim ben, iki sana bir bana.. dumanı üstünde bir sevgi olurdu bizimkisi, olmaz mı ?

ev olsaydı, sen ve ben olsaydık içinde , kocaman adamları emzirirdi bacası.

Yorumlar