trip atmak

thor
thor @thor
trip atmak, insanların çaresiz anlarda kullandıkları içgüdüsel bir eylemdir. bilinen en eski güdülerden biri hayatta kalma arzusundan ibarettir. aynı zamanda bu mücadelenin yollarını arayan insanoğlu tüm hayvanlar aleminde olduğu gibi güçlü olmayı ve güçlü kalmayı diğer örneklerine nazaran adaptasyon niteliğini geliştirerek değil; olaylara verdiği tepkileri modifiye ederek var olan güçlerini farklı amaçlarla organize edip kararlılığını sürdürmeyi amaçlamıştır.

burada yanlış olarak nitelendireceğim nokta ise, trip atma olgusunun aslında var olmayan bir kuvvetin veya yaptırım gücünün, duygusal sömürü ve hassasiyeti sömürerek kombine bir şekilde uygulanması ve durumu tamamen zora sokmasından ibarettir.

yani söyle ki, trip atmak bir boks maçında yere düşen boksörün nakavt öncesi geri sayımda kalkmaya çalışırken yanında yatarak sesli rakamları ifade eden hakeme bağırmasıyla özdeşleştirdiğim bir eylem olarak görünür. tamamen çaresizliğin ve elindekilerin yetersizliği ile nereden acısını çıkartabilirim diye aranırken ilk bulduğu fırsatta veya kişide bu uygulamanın gerçekleştirilerek ben aslında yıkılmadım ayaktayım niceliğinin gözler önüne serilmesidir. ama durum çok daha acınası, küçümsenir boyuttadır ve herkes bunun farkındadır.

genelde bayanlar ile özdeştirilen trip atmak tümcesi aslında erkek bireylerde de gizli bir şekilde gün içerisinde fazlasıyla kendini gösterir. toplum yapısı olarak baskın bir oranda ataerkil olduğumuz için erkek bireyler genelde dışarıya direk itham veya saldırıda bulunmak yerine biraz daha içlerine kapanık yaşarlar. yani konuşurken sesini kalınlaştıran, yere tükürüp dayı taklidi yapan, bir ankaralı veya delikanlı gibi tavırlarla kendini üstün göstermeye çalışan tüm bireylerde ezikliğin göstergesi olarak tribin resmini birlikte çizebiliriz. bunun uç örneklerinde ise ezikliğin net göstergesi olarak önce agresif tavırlarla karşı cinsi suçlamak ve üstüne fiziksel şiddete geçecek kadar saçmalamak örnekleri de net rastlanan ve haberlerde okuyabileceğimiz üst düzey göstergelerdir.

ama tabi kadın boyutunda ise durum pek de iç açıcı değildir. şöyle ki kadınlarda da bireysel küçümseme yerine çok daha yırtıcı bir tavırla karşı tarafı küçümseme ve saldırı olarak hem fiziksel hem duygusal anlamda bir tribal eylem gerçekleşir. yani ifade ve iletişim yetersizliğinden tutun, güçsüzlük ve fiziksel gerginliğin kendini sunma stili olarak ne yazık ki tribal enfeksiyon gerçekleşir. bu yüzden dini kitaplardan tutun da, gazetelerin ikinci sayfalarını kaplayan kadın çenesi kaynaklı yazıların hepsi bu temele dayanıyor.

maalesef özetle kendimizi, hislerimizi, düşüncelerimizi ifade edemiyoruz; eksikliğimizi iade ediyoruz. ama suçlu ne yazık ki biz olduğumuz için trip atıyoruz.