çocuklara dini eğitim vermek

anonimuser236
anonimuser236 @anonimuser11
sosyal medyada sıklıkla gördüğüm konudur. daha okul öncesi veya ilkokul çağındaki çocukları tesettüre sokmak, eline ibrik verip erkek çocuğun ayağını yıkamayı dramatize ettirmek gibi fotoğraflar yayılmış durumda. somut işlemler dönemindeki bir çocuğa ölüm olgusunu anlatmak bile zorken melek, hadis, cennet, cehennem, tanrı, peygamber gibi kavramların verilmesinin travma olacağı kanısındayım. tabiri caizse aklı ermeyen bir kız “çocuğunun” kadınlaştırılması ise ayrı bir sapıklıktır. alanında uzman düşünürlere baktığımızda ( montessori, john dewey, piaget, j.j. rousseau, jhon locke, comenius, freud, erikson, jean paul sartre, vygotsky, gardner vs ) hiçbiri o yaşta dini eğitimi olumlamamıştır. bu düşünürlerin de inandıkları değerler vardı tabi ki ama o yaşta bir insanın bunu algılayamayacağının farkındaydılar. aile çocuğuna küçüklükten itibaren dini eğitim vermek isteyebilir. ancak çocuğunun yaşının, bilişsel seviyesinin ve dini eğitimin sadece tesettür olmadığının farkında olmalıdır. o yaştaki çocuğa hoşgörülü olmayı, hayvanları sevmeyi, yalan konuşmanın kötü olduğunu anlatabilirsin mesela. ya da ilk emir olan “oku”yu düşünerek çocuğuna okuma,araştırma sevgisi verebilirsin. bunlar da dinimizde olan değerler. gönül ister medyada okul öncesi çocuklarıyla hazırlanmış pedofiliye karşı korunma ile ilgili çalışmalar görelim. çünkü ne yazık ki ülkemizdeki çocukların ihtiyacı olan eğitimlerden biri ve en önemlisi de bu. dünya genelinde çocuk eğitimiyle ilgili cinsiyet rolleri tartışılmakta ancak onlar evcilik oynarken kız çocuk evde yemek yapmak zorunda olmamalı derken biz eline ibrik verip ayak yıkatıyoruz.
mihrimah🤘
mihrimah🤘 @mihri_mah
evet çocuk çizgifilm izlemeli kutunun içine insanlar nasıl girmiş diye bir sürü komik mantıkli mantıksız fikirler üretmeli ama o kutunun içinde olmamalı.
çocuk dışarda evcilik oynamalı,evin içinde değil.elinde oyuncak bebek, olmalı karnında değil.
çocuk para istemeli, kazanmak zorunda olmamalı...
çoçuk evde gördükleriyle öğrenmeye başlar , kimi gider topukluyu giyer gelir, kimi anasının şalvarında kaybolur, kimi babasının tesbibini yürütür.. böyle böyle büyür
büyüdükçe renklenir.. bu renkliliğini önce absurt görmeleli, kimse ona o gözle bakmamalı.
evet o yaşta din ve değerler cocuğun algısını zorlamayacak bir modelde verilmeli.
bunun en güzel yolu ebeveynlerin, çevrenin bulunduğu ortamdaki kişilerin dini ahlakı bilincinde yaşamasıyla olur.
eğitimle olur.
alaninda uzman kişilerce eğitimler verilmediği müddet
buğün o dinsiz o dinli gibi yanlış diye nitelendirdiğimiz , yerdiğimiz, kesimler hep çatışmada olacak.birbirimizi eleştirmekten yetiştiremedigimiz gibi evlatta yetiştiremeyiz.
ve yine her kötülügün başı olduğu gibi biliyoruz ki ,eğİtİm yetersiz.
yetersiz olmasaydı buğün 'fetö' omazdı buğün agaça çaput bağlayan olmazdı, buğun ailelerin okullarda eğitim eksik görüp çoçuklarinı yatili kurslara yollanmazdı . buğun kimse kendi putlarınin kulu olmazdı.

bir dine tabi olmak geçmişten buğüne insanın fıtrati umumi en büyük ihtiyacıdır.
doğduğunda özgür olan o beyinleri özgürce seçimlerini yapabilmeleri için , doğruyu yanlışı gösterebilmeli ayırt etmeleri için ortam vermeliyiz.
onları büyüklere özendirmemeliyiz, ...
çoçuğu doğasında mayalanması için beklemeliyiz.